İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; tarafların müşterek çocuğu Dila Ezel Güney'in reşit olduğu anlaşılmakla nafaka arttırım talebinin reddine, tarafların müşterek çocuğu Erva Öykü Güney için bugünden (31/01/2023) itibaren 580 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, iştirak nafakasının ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı asil istinaf dilekçesi ile; nafaka artışının yetersiz olduğundan bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Aile Mahkemesi'nin 2010/1271 Esas ve 2011/598 Karar sayılı ilamı ile 2000 doğumlu.... için 200 TL, 1994 doğumlu... için 250 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle yoksulluk nafakasının 275 TL ye, iştirak nafakasının ... için 300 TL , 1994 doğumlu... için 350 TL 'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın kabulü ile davalı ... Aşçı adına belirlenen yoksulluk nafakasının kaldırılması, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile müşterek çocuk 28/08/1994 doğumlu... için aylık 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren müşterek çocuk...nın reşit olduğu 28/08/2012 tarihine kadar devam etmek üzere 50 TL artırılarak 300 TL'ye yükseltilmesine, müşterek çocuk 2000 doğumlu .......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını lehine arttırım yapılan iştirak ve yoksulluk nafaka miktarı yönünden istinaf ettiği görülmüştür. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kabul edilen asıl dava, reddedilen birleşen dava yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; Yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması karşı dava yoksulluk nafaka kaldırılması ,indirilmesi istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını lehine arttırım yapılan iştirak ve yoksulluk nafaka miktarı yönünden istinaf ettiği görülmüştür. Davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını kabul edilen asıl dava, reddedilen birleşen dava yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; Yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması karşı dava yoksulluk nafaka kaldırılması ,indirilmesi istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "davacı T1 tarafından davalı T3 aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, bu dava dosyası yönünden küçük İrem'in annede bulunan velayetinin kaldırılmasına yönelik davanın ispat edilememesi nedeniyle reddine, diğer çocuklar Öykü Beren ve Çınar Bulut yönünden açılan davanın kabulüne ve bu çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına, davalı Serap tarafından T1 aleyhine açılan davanın da kısmen kabulüne, kısmen reddine ve küçük İrem için ödenmekte olan aylık 300,00 TL iştirak nafakasının karşı davanın açıldığı tarihten itibaren aylık 400,00 TL 'ye çıkarılmasına, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir. Davacı-davalı erkek vekili, davalı lehine hükmedilen ve taraflarınca kaldırılması talep edilen nafakaya ilişkin herhangi bir hüküm kurulmaması, davalı lehine hükmedilmiş olan nafakanın kaldırılması talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2014 NUMARASI : 2013/1711-2014/1628 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-yoksulluk nafakasının artırımı ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, birleşen davanın ise kısmen kabulü ile; davacının yoksulluk nafakası artışı talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı (birleşen davanın davacısı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların Ankara 3.Aile Mahkemesinin 31.10.2011 tarih ve 2010/456 E.-2011/1447 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, davalı için aylık 600 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacının daha önce ortağı bulunduğu şirkette sigortalı olarak çalışmaya başladığını, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/05/2014 NUMARASI : 2013/292-2014/373 Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması ve kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı (k.davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 330/1. Maddesine göre nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. TMK'nın 331. Maddesine göre ; durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarım yeniden belirler veya nafakayı kaldırır....
DAVA TÜRÜ :Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm tarafların temyizi üzerine, davacı-karşı davalı kadının açtığı iştirak nafakasının miktarının arttırılması ve çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması davaları yönünden eksik harç alındığı gerekçesiyle bozulmuş, bozma sebebine göre tarafların iştirak nafakasının miktarı ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığı yönünde karar verilerek diğer yönlerden onanmış; mahkemece ilk bozma sonrası iştirak nafakası ve kişisel ilişkisinin kaldırılması veya sınırlandırılması yönünden yeniden hüküm kurulmuş, bu sefer mahkemece verilen ikinci hüküm davalı-karşı davacı erkeğin temyizi üzerine, kadının reddedilen davası yönünden, davalı-karşı davacı erkek...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. Maddesi uyarınca 01.01.2020 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 5.390,00- TL olmuştur. Somut olayda; kaldırılması istenilen iştirak nafakasının miktarı (200x12=2.400,00- TL) Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesi uyarınca belirlenen parasal sınırın altında kalmakta olup, karar kesin niteliktedir....