Buna göre, boşanma davasının üzerinden uzun bir zaman geçmeden ve davalının ekonomik gelir düzeyinde TÜFE oranının üzerinde belirgin bir artış olmadan nafaka artırım talebinde bulunulmasının hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmayacağı kanaatine varıldığından; açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Somut olayda; 06.05.2013 tarihinde kesinleşen boşanma ilamında 200 TL iştirak nafakasına hükmedildiği ve 01.01.2014 tarihinden başlamak üzere iştirak nafakasının gelecek yıllarda TÜİK tarafından açıklanan 12 aylık ortalamalara göre belirlenen TÜFE oranında arttırılmasına karar verildiği verildiği anlaşılmaktadır. Artırım davası açılması kanunda belirli bir süreye tabi tutulmamıştır. Davacı, hükmedilen iştirak nafakasının yetersiz kaldığını ve ihtiyacı karşılamadığını ileri sürmektedir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, tarafların müşterek çocuğu 2000 doğumlu İlayda için hükmedilen aylık 400 TL'lik iştirak nafakasının 75 TL artırılarak aylık 475 TL iştirak nafakasının davanın açıldığı tarihten başlayarak aydan aya davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Kural olarak, nafaka miktarında yeniden belirleme yapılabilmesi için belli bir sürenin geçmesi aranmaz. Nafaka miktarında artırım yapılabilmesi için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerekli kılması gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/05/2023 NUMARASI : 2022/529 ESAS 2023/307 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile gayri resmi evliliklerinden Mehmet Han ve Yusuf isminde iki çocuğunun bulunduğunu, daha önce Mehmet Han için Ankara 20.Aile Mahkemesi 2020/1327 Esas 2021/541 karar sayılı dosya ile 450,00 TL nafaka Yusuf için aylık 350,00 TL nafakaya hükmedildiğin, bu nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, Mehmet Han'ın 450,00 TL olan iştirak nafakasının 2.000,00 TL'ye, Yusuf'un 350,00 TL olan iştirak nafakasının 1.500,00 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ERZİNCAN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2015 NUMARASI : 2014/225-2015/275 Taraflar arasındaki iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2009 yılında boşandıklarını, boşanma neticesinde müşterek çocuklar 11 yaşındaki Hayrunnisa ile 7 yaşındaki Hanife'in velayetlerinin davacı anneye verildiğini ve müşterek çocuklar için iştirak, davacı için de yoksulluk nafakalarına hükmedildiğini, nafaka artırımı neticesinde davacı için yoksulluk nafakasının aylık 300 TL'ye; müşterek çocuklar için iştirak nafakalarının ise aylık 150'şer TL'ye yükseltildiğini, çocukların büyümesi, ihtiyaçlarının artması, aradan geçen süre ve...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, müşterek çocuklar .... ve .... için aylık 150,00'şer TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 225,00'er TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, nafakanın gelecek yıllarda ÜFE oranında artırılması karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Mahkemece; davalının işyerinden maaş bordrosu ile sendika başkanvekilliği görevinden aldığı huzur hakkı, tazminat, ek ücret ve benzeri tüm ücretlere ilişkin belgeler getirtilip, davalının gelirinin sağlıklı olarak ve bir bütün halinde tespitinden sonra, müşterek çocukların yaş ve eğitim durumları da gözetilerek sonucu dairesinde nafaka miktarının belirlenmesi gerekirken; yetersiz araştırma ile müşterek çocuklar için aylık 225,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, davacının aylık 1.000,00 TL olan yoksulluk nafakasının 750,00 TL artırılarak aylık 1.750,00 TL'ye yükseltildiği, bir yıllık yoksulluk nafakası artış miktarının 9.000,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuğun aylık 800,00 TL olan iştirak nafakasının 1.200,00 TL artırımı ile aylık 2.000,00 TL'ye yükseltildiği, çocuk için bir yıllık nafaka artış miktarının ise 14.400,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 yılı itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davalının nafaka artış miktarlarına yönelik istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine dair karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, davacının aylık 350,00 TL olan yoksulluk nafakasının 900,00 TL artırılarak aylık 1.250,00 TL'ye yükseltildiği, bir yıllık yoksulluk nafakası artış miktarının 10.800,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuk Medine Hira'nın aylık 350,00 TL olan iştirak nafakasının 650,00 TL artırımı ile aylık 1.000,00 TL'ye yükseltildiği ve bu çocuk için bir yıllık nafaka artış miktarının ise 7.800,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuk Hasan'ın aylık 400,00 TL olan iştirak nafakasının 700,00 TL artırımı ile aylık 1.100,00 TL'ye yükseltildiği ve bu çocuk için bir yıllık nafaka artış miktarının ise 8.400,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 yılı itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davalının nafaka artış miktarlarına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir....
HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. 1- )Davacı yanın yoksulluk nafakasının artırılması ile ilgili karara,davalı yanın her iki nafaka ile ilgili karara yönelik istinaf başvurularında; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri sekizbin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Eldeki davada karar tarihi itibarıyla yoksulluk nafakasının ve iştirak nafakasının artırılan miktarları ile yoksulluk nafakasının artırım talebinin reddedilen kısmı yönünden ayrı ayrı miktarları yıllık sekizbin Türk Lirasını geçmemektedir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 450 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 75 TL artırılarak 525 TL'ye,müşterek çocuk ... için aylık 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 75 TL artırılarak 325' TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacının, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....
GEREKÇE : Dava kadının davasında yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı,erkeğin birleşen davasında velayet-iştirak nafakasının kaldırılması ve lehine iştirak nafakasına karar verilmesi taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; 1- )Davalı-birleşen davacı vekilinin nafakanın artırımı ile ilgili davada verilen karara ilişkin istinaf başvurusu yönünden; Davalı-birleşen davacı yanın istinaf başvuru dilekçesindeki büfe işletmesi ile ilgili kısım sebebiyle kadının açtığı nafakanın artırımı davasındaki karara ilişkin de istinaf başvurusunda bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....