Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. ./.....
Aynı yasanın 331 nci maddesine göre de"...durumun değimesi halinde hakim ,istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" Somut olayda;Taraflar arasında Bodrum Aile Mah.nde görülen babalık-nafaka-maddi tazminat istemli dava 27.04.2006 tarihinde açılmış, ilkin mahkemece verilen karar sadece maddi tazminat yönünden bozulmuş,böylece ilk kararda çocuk için belirlenen aylık 500,00TL.iştirak nafakası kararı 15.09.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Nitekim Bodrum Aile Mahkemesince kısmi bozma sonrası 2015/904 E-2020/1177 Ksayısı ile verilen kararda "...babalığın tespiti ve iştirak nafakası davaları yönünden Yargıtay ilamıyla hükümler kesinleştiğinden bu konularda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
, çocukların özel okul ücretlerinin müvekkili tarafından karşılandığını, davalının polis memuru olduğunu, aylık gelirinin 5.698,00 TL olduğunu, boşanma davasından sonra müşterek çocukların ihtiyaçlarının arttığını, iştirak nafakasının yeterli olmadığını belirterek aylık 450,00 TL olan iştirak nafakasının 1.000,00 Tl artırımı ile aylık 1.450,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Yine aynı kanunun 331.maddesinde; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırım davası açılabilir (HGK 15.07.2009 gün ve 3-352 E/348 K) . İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....
Aile Mahkemesi'nin 2019/34 XX 459/97 K sayılı ilamı ile hükmedilmiş iştirak ve yoksulluk nafakalarının ÜFE artışı akabinde miktarlarının tespiti talebini içermekte olup, davacı tarafça yapılan ıslah akabinde iştirak nafakası yönünden iştirak nafakasının arttırılması davasına dönüştürülmüştür. Davacı tarafça iştirak nafakası yönünden ıslah talebinde bulunulmakla birlikte, yoksulluk nafakası yönünden ıslah işlemi yapılmamış, yoksulluk nafakasına ilişkin dava dilekçesindeki tespit talebinden açıkça feragat edilmemiş ya da açıkça vazgeçilmemiştir. Davacı tarafın yargılamanın 23/09/2021 tarihli celsesinde "iştirak nafakasının aylık 3.500,00 TL'ye yükseltilmesi olarak davanın ıslah edildiği, ancak yoksulluk nafakasına yönelik bir taleplerinin bulunmadığı" beyan edilmiş olup, söz konusu beyanın "yoksulluk nafakasına yönelik ıslah talebimiz yoktur" anlamı ile mahkemece değerlendirilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Asıl davada; anlaşmalı boşanma davası ile hükmedilen 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 400.00 TL iştirak nafakasının davacının ekonomik durumunun bozulması, işsiz kalması ve birikmiş nafakalar için davalının haciz başlatarak davacıya ait gayrimenkule haciz koydurması, geçimine yetecek geliri bulunmaması nedeniyle ödeme güçlüğü bulunduğu iddia olunarak kaldırılması, olmazsa 200.00 er TL’ye indirilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Karşı dava da ise; davanın reddi, yoksulluk ve iştirak nafakasının zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının aylık 1.000,00 TL.ye çıkartılması talep ve dava edilmiş, birleşen davada Tolga öğrenci olması nedeniyle 1000 TL nafaka talep etmiştir.Mahkemece; müşterek çocuk reşit olmakla iştirak nafakasının kaldırılması ile ilgili istemin reddine, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına...
ödediğini, talep edilen iştirak nafakasının hakkaniyete uygun olarak düzenlenmesi gerektiğini, bu nedenle davacının talep ettiği aylık iştirak nafakasının afaki olduğunu beyan ile, açılan davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise aylık verilecek nafaka miktarının hakkaniyete uygun bir şekilde belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2022 NUMARASI : 2022/220 ESAS, 2022/755 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Kayseri 5 Aile Mahkemesinin 2021/137 Esas 2021/132 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk lehine 800 TL iştirak nafakası hükmedildiğini, yaklaşık bir yıl kadar önce taktir edilen nafaka tutarının müşterek çocuğun eğitim ve kişisel ihtiyaçlarını karşılayamaz olduğunu, davalının öğretmen olduğunu, nafaka bağlandığı tarihten sonra maaşında yapılan iyileştirme sonrası maaş zammı ve ek ders ücretleri ile birlikte yaklaşık 11.000,00 TL civarında resmi gelir ayrıca özel ders verdiğini, aylık...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özele; Yerel mahkemece eksik inceleme sonucu hukuka ve usule aykırı karar verildiğini, anlaşmalı boşanma protokolünde iştirak nafakası alınmayacağının kararlaştırıldığını, ancak buna rağmen bu davanın açılmasının hakkında kötüye kullanılması olduğunu, anlaşmalı boşanma davasında davacının iştirak nafakası hakkından feragat ettiğini, maddi durumunda herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen ilerleyen süreçte bu davayı ikame etmesinin amacının davalıyı zor duruma düşürmek olduğunu bildirerek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; iştirak nafakasının artırımı istemiyle açılmıştır....
Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan yoksulluk, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti de aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla, boşanma hükmü kesinleşmiş ise, eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için, eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez....