İcra Müdürlüğü'nün 2010/3843 esas sayılı icra takip dosyası ile boşanma ilamına ilişkin maddi - manevi tazminat, iştirak nafakası - yoksulluk nafakası, yargılama gideri, işlemiş faiz ve devam eden yoksulluk - iştirak nafakalarına ilişkin takip talebinde bulunduğu, davacı kadının icra takip dosyasına vermiş olduğu 24/04/2017 tarihli dilekçe ile bu dosyaya ilişkin tüm alacağını haricen tahsil ettiğini, dosya harcının ödenerek dosyanın infazını talep ettiği, ayrıca kendine ait olan nafakadan feragat ettiğini, çocuğunun nafakasının ise banka hesabına yatırılacağını belirttiği, davacı kadının söz konusu dilekçe ile kendisi için verilen yoksulluk nafakası alacağından ileriye yönelik olarak feragat ettiği anlaşıldığından yoksulluk nafakası artırım talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının doğru ve yerinde olduğundan davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/526 Esas-2018/463 Karar sayılı kararı ile yoksulluk nafakası miktarının 500 TL'ye, müşterek çocuk Büşra Nur Aslan için iştirak nafakası miktarının ise 275 TL'ye yükseltilmesine karar verildiğini, davalının anlaşmalı boşanma protokolüne uymayarak evin kalan taksitlerini ödemediğini, borcunda kendisi üzerine kaldığını, borcu ödeyemediğinden evi sattığını, kirada oturduğunu, maddi sıkıntılar içinde olduğunu, belirlenen nafaka miktarının günün ekonomik koşullarını karşılamadığını, mağdur durumda olduğunu, çocukların masraflarının arttığını, davalının son derece refah içinde yaşadığını, kendisinin velayetleri kendisinde olan çocukların geçimini sağlayamadığından çocukları geçici olarak sosyal hizmetler müdürlüğüne verdiğini, nafaka miktarı artırılır ise çocuklarını geri alacağını beyan ederek, tüm bu nedenlerle her bir çocuk için iştikak nafakası miktarının 3.000'er TL'ye, kendisi için hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının 5.000 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabule yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, ... 2. Aile Mahkemesi'nin 2004/1024 Esas ve 2005/576 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine aylık 125,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk 2003 doğumlu Hayati lehine aylık 75.00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 425,00 TL'ye; iştirak nafakasının 375 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; önceki nafakanın artırımı davasının 30.07.2008 tarihinde açılmış olup, 27.04.2010 tarihinde 150 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın ise 25.03.2015 tarihinde açılmış olduğu, davacı kadının, ev hanımı olduğu, 177 TL ölüm aylığı aldığı, aylık 365 TL kira gideri olduğu; davalının ise memur olup 2.625 TL maaş aldığı, lojmanda ikamet ettiği, evli olduğu, adına kayıtlı 1 adet dairesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, önceki nafakanın artırımı davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) İştirak nafakası takdir edilirken ve iştirak nafakası artırılırken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, nafakanın bağlandığı tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen süre, tarafların sosyal ekonomik durumu, çocuğun yaşı dikkate alındığında hükmedilen iştirak nafakası az olmuştur....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/12/2014 NUMARASI : 2014/292-2014/1181 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı, davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili,dava dilekçesi ile; aylık 50.00. TL olan yoksulluk nafakası ile 100.00.'er TL olan iştirak nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 1.000.00. TL ye, iştirak nafakasının 500.00.'er TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne,davacı için 350.00.- TL, ortak çocuk Fatmanur için 300.00. TL, ortak çocuklar Esra ve Eren için 200.00.'...
(AİLE)MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dilekçesi ile; ... ....Asliye (Aile) ... Mahkemesi'nin 2009/... E-2010/... K sayılı kararı ile davalıdan boşandığını, boşanma davasında kendisi için hükmedilen 175 TL yoksulluk nafakasının 250 TL'ye, müşterek çocuk lehine hükmedilen 75 TL iştirak nafakasının 150 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı duruşmada verdiği beyanla nafaka ödeyecek maddi gücü olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
, aylık 365TL olan iştirak nafakasının 235TL artırımı ile aylık 600TL’ye çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; boşanma ile müvekkili lehine 100 TL yoksulluk nafakası ile, velayetleri müvekkiline bırakılan, müşterek çocuk ..' için 150 TL, müşterek çocuk ... için 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede nafakaların yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının 200 TL' ye, iştirak nafakasının ise .... için 300 TL'ye, .... için 200 TL'ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının çalıştığını velayet hakkını eylemli olarak kullanmadığını, müvekkilinin ödeme gücü olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir....