Dava, iştirak nafakasının artırımı talebine ilişkindir....
Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar Tavas Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/64 Esas ve 2011/187 Karar sayılı, 16.05.2011 tarihli ilamıyla boşanmışlar, boşanma ilamı 20.03.2013 günü kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk için 100,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 28.01.2015 tarihinde açılmıştır....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : OSMANİYE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2015 NUMARASI : 2014/105-2015/323 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesi ile; kendisi için ödenen 250.00.- TL yoksulluk nafakası ile ortak çocuk Aynur için ödenen 200.00.- TL iştirak nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 450.00.- TL'ye, iştirak nafakasının 350.00.- TL'ye yükseltilmesine ve nafakalara ileriki yıllarda artış oranı uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının 450.00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile sayılı kararı ile boşandığını, ortak çocuk velayetinin kendisine verildiğini ve ortak çocuk için aylık 300 TL iştirak nafakası takdir edildiğini, çocuğun büyüdüğünü, ihtiyaçlarının arttığını belirterek, iştirak nafakasının aylık 700 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nafakasının dava tarihi itibariyle aylık 100 TL artırımı ile toplamda aylık 300,00 TL iştirak nafakasının müşterek çocuk lehine harcanmak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, verilen nafakanın 01 Ocak Tarihi itibariyle TÜFE oranında artırılmasına karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası yönündeki istemin reddini, iştirak nafakası miktarını, Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen yoksulluk nafakası talebi hakkında lehlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti verilmemesini, iştirak nafakası artırımı talebinin kabul edilmesini İstinafa getirmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakası talebi ile iştirak nafakası artırım talebine ilişkindir. Tarafların Aksaray 4. Aile Mahkemesinin 2020/538 Esas- 2020/431 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 21.11.2020 tarihinde kesinleştiği, cari iştirak nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece; boşanma kararının kesinleşmesinden 4 ay sonra davanın açıldığı, tarafların gelirinde ve çocukların giderlerinde artış olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1- Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul durumu, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Aynı kanunun "Durumun Değişmesi" başlıklı 331.maddesinde; "Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır" düzenlemesine yer verilmiştir....
Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, velayeti davacı annede bulunan tarafların müşterek çocuğunun aylık 250,00 TL olan iştirak nafakasının 1.300,00 TL artırımı ile aylık 1.550,00 TL'ye yükseltildiği, bir yıllık iştirak nafakası artış miktarının 15.600,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2023 yılı itibariyle miktar veya değeri 17.830,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davalının istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası...in yayınladığı ....ranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Yoksulluk nafakası; boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek eş için verilen ve boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlayacak olan nafakadır. Kural olarak yoksulluk nafakasının başlangıcı, boşanma kararının kesinleşme tarihidir. Nitekim somut olayda da, .... Aile Mahkemesinin.... sayılı boşanma ilamında; dava tarihinden itibaren hükmedilen 75 TL tedbir nafakasının, karar kesinleştiğinde 400 TL yoksulluk nafakası olarak devamına hükmedilmiş, hüküm 02.01.2014 tarihinde kesinleşmiştir....
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1.maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nun 331.maddesine göre; Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda, mahkemece, iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. ./.. -2- Somut olayda; davalı babanın emlakçı olduğu, iş çıktıkça çalıştığı, 1000.-TL kira ödediği, yeniden evlendiği ve bir çocuğunun daha olduğu, iştirak nafakasına 09.06.2011 tarihli karar ile hükmedildiği, daha önce artırılmadığı, eldeki davanın ise 31.08.2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....