CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan itirazı kabul etmediklerini, boşanma ilamının daha önce kesinleştiğini, iştirak nafakası için daha sonrasında açılmış ve nafaka davasının karara bağlandığını, davacının dilekçesinde icra takibinin kesinleşmeden açılamayacağını belirterek itiraz ettiğini, ancak boşanma ilamının daha önce kesinleşmiş ise iştirak, yoksulluk nafakası, tazminat talebi, vekalet ücreti ve yargılama giderinin takibe konu edildiğinde nitelikleri gereği kesinleşmelerine gerek olmadığını, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2019/2740 E.- 2019/6702 K....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kabul edilen ve reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan davacı ve davalının bu yöndeki istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Davalı tarafça velayeti kendisinde bulunan müşterek çocuk Buğra Kaan yönünden nafaka hükmedilmesi ile ilgili harcı yatırılıp usulüne uygun açılmış bir dava olmaması nedeni ile, bu çocuk yönünden nafaka takdir edilmemesi yönündeki istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri ve her derece içinde de sıralar oluşturulur. İİK 140/2 maddesi kanunun 206. maddesine atıf yapmakla haciz talep tarihinden önceki 1 yıl içinde tahakkuk eden nafaka alacağının rüçhanlı olduğunu hüküm altına almaktadır. İİK 101 maddesine göre nafaka alacağının ilk hacze iştirak edebileceği belirtilmiştir. Tüm bu hükümlerden anlaşılması gereken haciz sıra cetvellerinde nafaka alacağının İİK 101 maddesi uyarınca takibe ihtiyaç olmadan iştirak edebilmesi için icra dosyasında bir talebinin bulunması ve bu talebe alacaklının itiraz hakkının tanınması gerekir. Böyle bir talep olmaması halinde nafaka alacağının İİK 206. maddesi kapsamında rüçhanlı olabilmesi aynı zamanda İİK 100 madde kapsamında iştirak şartlarını da taşımasına bağlıdır....
İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi" başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 141. maddesi "(1). Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. (2). İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır." şeklindedir. Bu durumda; davacı kadının ilk kez 22.06.2015 tarihli dilekçesinde yer alan maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafaka talebi, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir....
Tekkeköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/273 E. 2010/303 K. sayılı boşanma ilamı ile müşterek çocuğun velayeti davacı anneye verilmiş, bu davada davalı baba tarafından yapılan toptan ödeme nedeniyle anne; müşterek çocuk için nafaka talep etmediğini beyan ettiğinden iştirak nafakasına hükmedilmemiştir. Kural olarak iştirak nafakası, velayete ilişkin kararın kesinleşmesi ile hüküm ifade eder. Bu kural nedeniyle; boşanma sırasında henüz tahakkuk etmemiş olan iştirak nafakasından vazgeçilmiş olması; müşterek çocuğun hakkı olan nafakanın sonradan dava ile istenilmesine engel değildir. Öte yandan, TMK. nun 330/2 maddesinde de “Nafaka her ay peşin olarak ödenir” hükmüne yer verilmiştir. Anılan madde hükmü ile iştirak nafakasının irat biçiminde ödeneceği düzenlenmiştir. Gerçekten de fiziksel ve zihinsel gelişimi devam etmekte olan küçüğün ihtiyaçları buna paralel olarak sürekli olarak artmakta ve her an değişkenlik arz edebilmektedir....
nun 361- (1) maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere, velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasına ilişkin davalar yönünden, 6100 sayılı HMK.'nun 382/2- b-13 ve 362/1- a-ç maddeleri gereğince kesin olmak üzere OY BİRLİĞİYLE karar verildi....
Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun karar verilmelidir....
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; velayeti davacıda olan çocuk için talep edilen iştirak nafakasının reddi nedeniyle müvekkil lehine ücreti vekalete hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılarak taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava konusu velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Dava, sıra cetveline şikayet istemine ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nın 101. maddesi uyarınca hacze takipsiz iştirak koşullarını taşıyan şikayetçinin İİK'nın 206/4-C maddesi uyarınca, son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan nafaka alacağı rüçhanlı olacağından (İİK m. 140/3), şikayetçi alacağının nafaka kısmına münhasır olmak üzere imtiyazlı kısmının satış tarihine göre son bir yıllık süre içinde doğan bölüm olduğu, bir yıllık dönem dışında doğan nafaka alacağı bulunduğu takdirde ise rüçhansız alacak olarak hacze iştirak edeceği hususu nazara alınarak, son bir yıl içinde tahakkuk etmiş eden nafaka miktarının rüçhanlı olabileceği dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken;çocuğun yaşı,eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında,ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Çorlu 1....