WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; yoksulluk nafakasına ilişkin eldeki davada, tarafların kusur durumunun araştırılmasının gerekip gerekmediği, Zonguldak 2. Aile Mahkemesinin 2013/472 E., 2014/255 K. sayılı boşanma kararının gerekçesinde yer alan kanaatin eldeki dava dosyasında kusurun tespiti için yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için konu ile ilgili yasal düzenleme ve kavramların kısaca açıklanmasında yarar vardır. Öncelikle belirtilmelidir ki, yoksulluk nafakası, boşanma ile yoksulluğa düşecek olan eş için verilen bir nafaka türü olup, söz konusu bu nafaka boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlar. Yoksulluk nafakası boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 175. maddesinde: “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....

    Mahkemece, davacının boşanma davası sırasında açıkça kendisi için nafaka istemediğini belirttiği, anlaşmalı boşanmada nafaka istemediğini beyan eden eş daha sonra yoksulluk nafakası talep edemeyeceği gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin REDDİNE, müşterek çocuklardan... için talep edilen nafaka da ise dava tarihi itibariyle çocukların 18 yaşını ikmal ettikleri davacının bu nedenle aktif dava ehliyetinin olmadığı gerekçesi ile bu çocuklar hakkında talebin REDDİNE, çocuklardan ....yönünden ise talebin KISMEN KABULÜ ile 100,00'er TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir....

      Kredi bankası aracılığı ile ödendiği iddiası üzerine, anılan banka hesap ekstresi incelenerek hazırlanan bilirkişi raporunda, açıklamasız olarak yapılan tüm ödemelerin, nafaka borcuna mahsuben yapıldığının kabul edildiği görülmektedir. Takip konusu yoksulluk nafakası alacağı olup, takibe konu nafakanın ödenmiş kabul edilebilmesi için, makbuzda nafakaya mahsuben açıklamanın bulunması ya da makbuzda açıklama olmamakla birlikte, yapılan ödemenin nafaka miktarı veya nafaka miktarının katları şeklinde (200 TL, 400 TL, 600 TL, 800 TL, 1000 TL, gibi) olması gerekir....

        Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme kararını boşanma, velayet ve iştirak nafakası yönlerinden istinaf etmediklerini, davacıya tedbir/yoksulluk nafakası verilmesinin yanlış olduğunu, mahkemece kusur belirlemesinin hatalı yapıldığını, reddedilen nafaka ve tazminatlar için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek , davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden kararın istinaf incelemesi neticesinde kararın ortadan kaldırılmasına, davacı tarafın yoksulluk nafakasının kısmen kabul edilmesi, maddi manevi tazminat taleplerinin de reddi karşısında lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasıdır....

        Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda açıklanan yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, davacının nafaka artırım ilamının kesinleşmesinden kısa süre sonra bu davayı açtığı, bu kısa süre içerisinde, nafaka yükümlüsü olan davacı ile davalının şahsi, ekonomik ve sosyal durumlarında, dava konusu yoksulluk nafakasının kaldırılmasını yada yoksulluk nafakası ile iştirak nafakası miktarında indirim yapılmasını haklı kılacak olağanüstü bir değişimin bulunmadığı ve davalının tespit edilen ekonomik durumu itibariyle yoksulluk durumunun ortadan kalkmadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmüş ve başvurunun esastan reddi gerekmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı kadın tarafından boşanmadan sonra açılmış iştirak ve yoksulluk yoksulluk nafakası davasıdır. 1- Davalı ile davacının 24/01/2017 tarihinde kesinleşen ilam ile boşandıkları, müşterek çocuğun velayetinin anneye verildiği, kadın için yoksulluk nafakası ve çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmediği, davacı anne ile çocuğun birlikte yaşadıkları anlaşılmıştır. Boşanma davası 24/01/2017 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki dava 26/09/2017 tarihinde açılmış olup yoksulluk nafakası yönünden dava yasal süresinde açılmıştır. Tarafların boşanmalarına ilişkin Bolu Aile Mahkemesi'nin kesinleşen 2015/521 E, 2016/676 K, sayılı sayılı kararında tarafların boşanmaya neden olan olaylar bakımından eşit kusurlu olduğu tespit edilmiştir. TMK.nun 175 göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....

        Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası....n yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. .../... -2- Somut olayda; taraflar 14.09.2009 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlar, yoksulluk ve iştirak nafakası bu karar ile takdir edilmiş, temyiz incelemesine konu nafaka artırım davası ise 12.03.2015 tarihinde açılmıştır. Ekonomik ve sosyal durum araştırma sonucuna göre davacı ev hanımı olup 500TL kira gideri olduğu; nafaka yükümlüsü davalının ise, asgari ücret karşılığı fırında çalıştığı anlaşılmaktadır. Boşanmadan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat da edilmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı, müşterek çocuk için aylık 500,00 lira iştirak nafakası, kendisi için aylık 300,00 lira yoksulluk nafakası bağlanmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iştirak nafakası talebinin kabulü ile dava tarihinden itibaren ... Fatma için aylık 500,00 lira iştirak nafakasının davalıdan tahsiline, yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile davacı lehine aylık 250,00 liradan tüm yoksulluk nafakası haklarını karşılamak üzere toplam 27.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından yoksulluk nafakasına ilişkin olarak temyiz edilmiştir....

            Davacı kadın vekili tedbir, yoksulluk nafakası, maddi, manevi tazminat ve vekalet ücreti yönlerinden davadan kısmen feragat etmiş olmakla ilk derece mahkemesi kararının 3,4 ve 5.bentlerinin kaldırılmasına, davacı kadının tedbir, yoksulluk nafakası, maddi, manevi tazminat ve vekalet ücreti taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı erkek vekilinin boşanmaya ilişkin ve yine reddedilen feriler yönünden vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin istinaftan feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı kadının nafaka ve tazminatlardan feragati kapsamında davalı erkeğin bu yönlere ilişkin istinaf talebi konusuz kaldığından davalı erkeğin nafaka ve tazminat taleplerine yönelik istinaf talebi hakkında konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, yoksulluk nafakası hükmedilmemesi ve çocuk için hükmedilen nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, tefhim edilen kısa karar ve buna uygun yazılan gerekçeli kararın hüküm fıkrasında; davacı kadının yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olumlu olumsuz bir hüküm kurulmadığı halde gerekçede davacı kadın lehine 200 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek yoksulluk nafakası yönünden gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu