Yargılamanın tahkikat aşamasında ise taraflarca imzalanmış karşılıklı olarak birbirinden nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin olmadığına dair beyan içeren anlaşmalı boşanma protokolü ibraz edilmiş ise de anlaşmalı boşanma gerçekleşmediğine göre bu beyan yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinden feragat niteliğinde kabul edilemez. Mahkemece davalı tam kusurlu bulunarak boşanmaya karar verildiğine ve bu kusurlu davranışların kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunun ve yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasından davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği de anlaşıldığına göre davacı kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası (TMK.m.175), maddi ve manevi tazminata (TMK.m.174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile taleplerin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadın lehine hükmolunan nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dairemizin 26.10.2017 tarihli bozma ilamıyla hüküm kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakasının çok olduğundan bahisle bozulmuş, diğer yönlere ilişkin olarak ise onanmıştır. Mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda sadece kadının yoksulluk nafakası talebine yönelik hüküm kurulması gerekirken, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği anlaşılan tedbir nafakası (TMK. m. 169) yönünden de yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2- Mahkemece bozmaya uyulduğu halde, bozma gereği yerine getirilmemiştir....
DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı-davacı kadın tarafından bağımsız olarak açılıp birleştirildiği anlaşılan İzmir 2. Aile Mahkemesinin 2008/700 esas sayılı tedbir nafakası davasına ilişkin dosyanın eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.27.01.2011 (Prş)...
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2019 NUMARASI : 2017/363 ESAS - 2019/88 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli) KARAR : DAVACI : CEMİLE ADEM - - Dereköy Dağardı Simav/ KÜTAHYA VEKİLİ : Av. ALİ BAŞ 4 Eylül Mah. 4 Eylül Cad. No:26 Simav/ KÜTAHYA DAVALI : İBRAHİM ADEM - - VEKİLİ : Av. MUSTAFA UZUN Kurtuluş Mah.Atatürk Cad.Dinç Apt.No:52 K:1 Soma/ MANİSA DAVANIN KONUSU :Ayrı yaşamakta haklılık sebebine dayalı önlem nafakası İSTİNAF KARAR TARİHİ:17/10/2022 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİHİ :17/10/2022 Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Soma 2....
Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davalı-karşı davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175). Yukarıda 2. bentte açıklanan sebeplerle, boşanmaya neden olan vakıalarda tarafların eşit kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre, kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği açıktır. O halde, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile yoksulluk nafakasının reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Ancak boşanma hükmü temyiz konusu yapılmadığından bozma sebebi yapılmamış ve yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2-Davalı erkeğin temyiz taleplerinin incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadın tamamen kusurludur. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m.175). O halde boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olan davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma"davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (Tümmey) tarafından yoksulluk nafakası isteğinin reddi, çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakaları ve lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK. md. 175)....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı (koca)'nın tüm, davacı-davalı (kadın)'ın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davacı-davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı koca tarafından; kadının boşanma davası ve yoksulluk nafakası yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak...
dönük olarak kesinleştirdiğini, yoksulluk nafakası yönünden ise yeniden lehlerine karar vererek nafakanın kaldırılmasına karar verdiğini, tedbir nafakaları yargılama boyunca hakimin re'sen aldığı bir geçinme önlemi olduğunu, bu tedbirlerin boşanma kararının kesinleşmesiyle sona erdiğini, yoksulluk nafakaları boşanma kararı kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğini, yoksulluk nafakalarına ilamsız tedbir nafaka dosyası üstünden değil karar tarihi itibariyle ilamlı takip açılmasını gerektirdiğini, boşanma kararı 09/05/2016'da kesinleştiğinden tedbir nafakası da tarihte sona erdiğini, dosya hesabının buna göre yapılması ve haczin kaldırılması, dosyanın infaz edilmesi, kasadaki paraların müvekkile iade edilmesi, alacaklıya fazla ödenenlerin ise hesaplanması önündeki talepler icra müdürlüğünce reddedildiğini, nafaka yönünden kararın temyizde olması da gerekçe gösterildiğini, ancak talebin kabulü halinde yoksulluk nafakası riske girmeyecek, karar bozulsa bile yoksulluk nafakası kesinleşmeden...