İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile dava tarihi olan 13/01/2023 tarihinden geçerli olmak üzere davacı T1 (T.C ) için aylık 750,00TL önlem nafakası takdirine, bu nafakanın her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Aile Mahkemesinin 2009/903 Esas sayılı ilamının incelenmesinde; tarafların anlaşmalı boşanma talebinde bulunduğu, mahkemece tarafların boşanmasına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 09.02.2010 tarihinde kesinleştiği, davacı annenin boşanma davası duruşmasında yoksulluk nafakası talebinden vazgeçtiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacı kadının boşanma davasında yoksulluk nafakası isteminden vazgeçtiği dikkate alınarak yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, birleşen nafaka davası, yoksulluk nafakası, kusur belirlemesi, tazminatlar, vekalet ücreti ile yargılama giderleri yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat istekleri, nafakaların miktarı ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların karşılıklı olarak Ankara ilinde boşanma davası açtıklarını, yetki yönünden mahkememizin yetkisiz olduğunu, davacının kendi kusuru ile işsiz kaldığını, tarafların açmış olduğu boşanma davalarının henüz sonuçlanmadığını, davacı tarafın boşanma yönünden yoksulluğa düşmediğini, müvekkilinin aldığı maaş ile geçimini sağlayamadığını, talep edilen nafaka miktarını karşılayabilecek maddi durumunun bulunmadığını, davacı tarafın müşterek çocuğun harcamalarından ve gelişimi için yapılan masrafların bihaber olduğunu, ilgili bir baba gibi davranmadığını, kötü niyetli bu davayı açtığını, açılan haksız ve yersiz davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davacının davasının reddine karar verilmiştir....
(TMK 328/1) Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK 329/1) Tarafların müşterek çocuğunun davacı yanında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı müşterek çocuğu için nafaka talep etmiştir. Davacı, ayrı yaşamakta haklılığını kanıtlayamasa dahi, yanında bulunan müşterek çocuk için nafaka talep edebilir. Somut olayda; boşanma davası 10.07.2013 tarihinde açılmış, 18.12.2013 tarihinde karara bağlanmış ve 25.04.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Çocuk için tedbir nafakası davası 31.03.2014 tarihinde açılmıştır. Boşanma dosyasında, müşterek çocuk lehine tedbir nafakasına hükmolunmuştur. Müşterek çocuk lehine boşanma davasında hükmolunan tedbir nafakası, kararın kesinleşmesi ile sona ermiştir. Bu halde; müşterek çocuk lehine, boşanma davasının kesinleşme tarihinden itibaren, boşanma davasında hükmedilen nafaka ile mükerrerlik oluşturmayacak şekilde tedbir nafakası talep edilebilir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, her iki dava yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise lehine hükmedilen tazminatların miktarları ve reddedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175)....
Boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı (nafaka alacaklısı) TMK'nın 178. maddesi hükmü gereğince boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesinde; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşulluyla geçimi için diğer tarafın mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği hükme bağlanmıştır....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi davasının reddi, kadının kabul edilen davası ve fer'ileri ile birleşen tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin, kadının birleşen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hukuk Genel Kurulu'nun 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında nafaka davalarında temyiz edilebilirlik sınırının belirlenmesinde, bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceği hüküm altına alınmıştır. Temyize konu birleşen tedbir nafakasının yıllık miktarı 3.600,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir....
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı kadının kendisi ve ortak çocuklar yönünden 25/05/2012 tarihinde Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası açtığı; bu davasında güven sarsıcı davranışı olduğu ve ayrı yaşamada haklılığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle reddedildiği ve bu kararın da 05.06.2015 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Davalı-karşı davacı kadın bu kez, tedbir nafakası davasında ileri sürdüğü vakıaları, boşanma sebebi yaparak erkeğin boşanma davasına karşı 17/02/2014 tarihinde boşanma davası açmıştır. Önceki nafaka davasının açılmasından daha önceki bir tarihte başlamak üzere; tarafların ayrı yaşamaya başladığı, nafaka davasının açılmasından sonra da yeni bir olayın meydana gelmediği; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı gibi, aksini kanıtlar nitelikte bir delil de bulunmamaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesini, asıl davanın kabulünü, birleşen davanın reddini, nafaka ve tazminat taleplerinin reddini, erkek lehine tazminata hükmedilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Asıl dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma ve ferileri, birleşen dava, önlem nafakası istemine ilişkindir. Dava, davalı-davacı adına vekili Av. T4 tarafından açılmış ve takip edilmiş, hüküm, aynı avukat tarafından istinaf edilmiştir. Boşanma davası, şahsa bağlı hakkın kullanımı niteliğinde olup, vekaletnamede vekile bu hususta açık yetki verilmiş olmasını gerektirir (HMK. m. 74) Dosyadaki vekaletname, genel dava vekaletnamesi olup, kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların kullanımına ilişkin özel yetkiyi taşımamaktadır....