Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları ve tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası talebinin reddi ve tedbir nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince; davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı-karşı davalı erkek yararına maddi ve manevi tazminata, davalı-karşı davacı kadının boşanma davasının ise reddine karar verilmiş, karar davalı-karşı davacı kadın tarafından kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve nafaka taleplerinin reddi yönünden istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından, kocanın boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı (kadın)'ın nafaka talebi reddedildiğine göre, velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk.kararın kesinleşmesinden sonra tayin edilen nafakanın yoksulluk değil, iştirak nafakası (TMK md. 182/2) olduğunun anlaşılmasına, bunun hüküm yerinde "yoksulluk" nafakası olarak yazılmış olmasının, açık yazım hatası niteliğinde olup, mahallinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 304. maddesi gereğince mahkemece re'sen tashihinin mümkün bulunmasına göre, yerinde...
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı kadının kendisi ve ortak çocuk ... yönünden 03.09.2013 tarihinde Türk Medeni kanununun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası açtığı; bu davasında ayrı yaşamada haklı bulunarak davanın kısmen kabul edildiği ve bu kararın da onanarak kesinleştiği görülmektedir. Davacı- karşı davalı erkek bu tedbir nafakası davasında cevap olarak ileri sürdüğü ispatlayamadığı vakıaları, boşanma sebebi yaparak boşanma davası açmıştır. Önceki nafaka davasının açılmasından daha önceki bir tarihte başlamak üzere; tarafların ayrı yaşamaya başladığı, nafaka davasının açılmasından sonra da yeni bir olayın meydana gelmediği; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı gibi, aksini kanıtlar nitelikte bir delil de bulunmamaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Boşanma davasında kusur değerlendirmesini, tedbir-yoksulluk nafakası miktarını, maddi ve manevi tazminat talebinin reddini, erkeğin açtığı boşanma davasının kabulünü ve asıl davada verilen kararı istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Esas dosya önlem nafakası, birleşen dava TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından asıl davada talep edilen tedbir nafakası konusunda birleşen dosyada karşı davada yoksulluk nafakası konusunda karar verildiğinden tedbir nafakasının konusuz kalması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, asıl davanın konusunun TMK'nın 197. Maddesine dayalı olarak açılan nafaka davası olduğu, ancak boşanma davasında taktir edilen tedbir nafakasının TMK'nın 169....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : NİĞDE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2014 NUMARASI : 2013/76-2014/411 Taraflar arasındaki önlem nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı(kadın)nın hamileliği sebebiyle mide bulantıları başlayınca, davalı(koca)nın da sonra geleceği söylenerek, davacının, babasının evine gönderildiği, davalının gelmemesi üzerine 3-4 gün sonra arandığında "biz, seni denemek için gönderdik, senin bu evde gözün yok, boşanma davası aç" şeklinde kendisine cevap verildiğini, davalının doğuma ve doğumdan sonra müşterek çocuğu görmeye gelmediğini belirterek kendisi ve müşterek çocuğun ihtiyaçları için ayrı ayrı 500'er TL önlem nafakası talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, nafaka ve maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anlaşmalı olarak açılan boşanma davası, koşulların oluşmaması nedeniyle çekişmeli boşanma davasına dönüşmüştür. Davacıya, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine göre açtığı davasını kanıtlaması için dayandığı vakıaları, delilleri ile varsa boşanma davasının fer'ilerine yönelik istemlerini sunması için süre tanınıp, buna ilişkin dilekçenin davalıya tebliğ edilerek, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi aşamasından sonra, yargılamaya devam edilmesi gerekirken, bu husus yerine getirilmemiştir....
169 uncu maddesi uyarınca aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası ödenmesine, birleşen dava yönünden kadının önlem nafakası davasının kısmen kabulüyle kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00 TL önlem nafakası ödenmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-1- ) Davacı-davalı erkek vekilinin, karşı davanın kabul edilmesine, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasına, birleşen önlem nafakası davasında kadın lehine hükmedilen önlem nafakasına yönelik istinaf taleplerinin, davalı-davacı kadın vekilinin ise, kusur belirlemesine, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarına, müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarına, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, A-2- ) Davacı-davalı erkek vekilinin, birleşen önlem nafakası davasında müşterek çocuklar lehine hükmedilen önlem nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352....
Davacının talebi, ayrı yaşamaya dayalı nafaka istemi olup, niteliği itibariyle tedbir nafakası niteliğindedir. Mahkemece, davacının talebi yoksulluk nafakası şeklinde değerlendirilip, aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının karar kesinleştikten itibaren davalıdan (kocadan) tahsiline şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece yapılacak iş; 2009/25 Esas sayılı nafaka dosyasında davacının talebinin, tedbir nafakası olduğu gözetilerek; dava tarihindeki tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi nazara alınarak, davacı kadının ihtiyaçlarını giderecek uygun bir miktarda tedbir nafakasına karar vermekten ibaret olmalıdır....
Dosya kapsamında inceleme için getirtilen dosyalar dikkate alındığında; erkek tarafından kadın aleyhine 2004 yılında boşanma davası açılarak feragat edildiği, 2007 yılında açılan boşanma davasının takip edilmemesi nedeniyle işlemden kaldırıldığı, açılmamış sayılmasına karar verildiği, Bakırköy 2. Aile Mahkemesinin 2009/50- 2010/1048 Esas Karar sayılı dosyasında açtığı boşanma davasının erkeğin sadakatsiz davranışları nedeniyle kusurlu, kadının kusursuz olması nedeniyle reddedildiği, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği, kadın tarafından 01.03.2013 tarihinde açılan önlem nafakası davasında Bakırköy 2....