DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk nafakasının kaldırılması ve İştirak Nafakası talebine ilişkin olup, İlk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. TMK'nın 175.maddesine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan, mali gücü oranında, süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada; davacı ve davalının 14.09.2006 tarihli mahkeme kararıyla boşandıkları, 1994 doğumlu müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye bırakıldığı, davacı anne için aylık 200 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk için aylık 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, 13.03.2009 tarihinde açılan nafaka artırım davası ile iştirak nafakasının 180 TL'ye, yoksulluk nafakasının ise 240 TL ye yükseltildiği, nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığı iddia edilerek yoksulluk nafakasının 600 TL'ye iştirak nafakasının ise 400 TL'ye yükseltilmesi talep edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/169 ESAS - 2022/181 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi, nafakanın TL'ye çevrilmesi KARAR : İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/09/2022 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİHİ : 13/09/2022 Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 19.Aile Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davacı-davalı Atila Artukarslan vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, dosya incelendi gereği düşünüldü; GEREKÇE : Dava; yoksulluk ve katılım nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde indirilmesi,birleşen dava ise yardım nafakası istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki asıl dava; anlaşmalı boşanma neticesinde hükmedilen iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının ise kaldırılması veya bu talep kabul edilmediği takdirde azaltılması, birleşen dava ise iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Asıl davanın davalısı-birleşen davanın davacısı kadın vekilinin yoksulluk nafakasının azaltılması kararına yönelik istinaf başvurusu irdelendiğinde; 6763 sayılı yasa ile değişik HMK. 341. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı karar tarihi itibariyle 3.560,00 TL. dir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Kadın için azaltılan yoksulluk nafakasının yıllık miktarı 2.400 TL olup, nafakanın (farkının) yıllık miktarı 3.560,00 TL.'nin altındadır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik sözkonusu değildir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yoksulluk nafakasının yazılı şekilde yüksek oranda artırılması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 150 TL'den 300 TL'ye, müşterek 2 çocuk için hükmedilen 100'er TL iştirak nafakalarının 300'er TL'ye artırılmasını talep etmiştir....
Somut olayda karşı davacı yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiş ancak aylık ne kadar yoksulluk nafakası ödediğini belirtmemiştir. Tarafların boşanmalarına dair ilam incelendiğinde aylık 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, nafakaya yıllık TEFE ve TÜFE oranında artırım yapılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılması gereken iş davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında kaldırılması talep edilen yoksulluk nafakasının aktüel miktarını karşı davacıya açıklatmak ve bir yıllık nafaka bedeli üzerinden nispi karar ilam harcını tespit edip bu miktarı yatırması için Harçlar Kanunun 30- 32 maddesi gereğince usulüne uygun süre vermek, harç noksanlığı giderildiği takdirde talebin esasını incelemek ve hasıl olacak sonucuna göre karar vermek, aksi halde, Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapmaktan ibarettir. Belirtilen husus gözetilmeden karşı dava hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
un velayetinin davacı müvekkiline verilerek müşterek çocuk için aylık 50 TL iştirak nafakasının davalı baba tarafından ödenmesine karar verildiğini, dokuz yıldır artan hayat pahalılığı, paranın alım gücünün azalması, müşterek çocuk M.. C..'un Anadolu Lisesi 2. Sınıf öğrencisi olması hesabıyla okul ve servis, yemek, dershane masraflarının doğması, bakım ve beslenme ihtiyaçlarının gün geçtikçe artması karşısında müvekkilinin ve oğlunun ekonomik durumunun gün geçtikçe kötüleştiğini, müvekkil ve oğlunun ancak ailesinin ve çevrenin yardımı ile hayatlarını zorlukla idame ettirir hale geldiğini, gerek genel yaşam şartlarının gerekse davacı ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarının objektif olarak değerlendirilmesi yapıldığında mahkemece takdir edilmiş olan aylık 100 TL yoksulluk nafakası ve 50 TL iştirak nafakasının son derece yetersiz kaldığını, bu koşullarda hayatı idame ettirmenin mümkün olmadığını, davacı için yoksulluk nafakasının aylık 500 TL'ye, müşterek çocuk M.....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : TMK'nın 355. maddesi uyarınca, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı hâller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava; Ankara 10. Aile Mahkemesi'nin 2019/34 XX 459/97 K sayılı ilamı ile hükmedilmiş iştirak ve yoksulluk nafakalarının ÜFE artışı akabinde miktarlarının tespiti talebini içermekte olup, davacı tarafça yapılan ıslah akabinde iştirak nafakası yönünden iştirak nafakasının arttırılması davasına dönüştürülmüştür. Davacı tarafça iştirak nafakası yönünden ıslah talebinde bulunulmakla birlikte, yoksulluk nafakası yönünden ıslah işlemi yapılmamış, yoksulluk nafakasına ilişkin dava dilekçesindeki tespit talebinden açıkça feragat edilmemiş ya da açıkça vazgeçilmemiştir....