"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; taraflar evli olup, davada ayrı yaşamda haklılık nedeni ile davacı eş ve yanında bulunan müşterek çocuk lehine nafaka talebinde bulunulmuş olduğuna göre, mahiyeti itibariyle istenilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir (TMK. md 197).Bu nedenle mahkemece, hüküm altına alınan nafakaların “yoksulluk” ve “iştirak” olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı, davalı ile boşandıklarını, kendisine ve müşterek çocuklarına verilen 150,00'şer TL yoksulluk ve iştirak nafakasının 300,00'er TL arttırılarak 600,00'er TL nafaka verilmesini istemiştir.Mahkemece, kararın kesinleşme tarihinden itibaren yoksulluk ve iştirak nafakasının 50,00'şer TL arttırılmak suretiyle 200,00'er TL nafaka bağlanmasına karar verilmiştir.Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K'na göre nafakaya dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, davacı kadının ev hanım olup,geçiminin ailesi tarafından karşılandığı, davalının ise, astsubay emeklisi olup 1150 TL maaş aldığı, sezonluk işlerde çalıştığı anlaşılmıştır. Bu durumda, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, özellikle ekonomik göstergelerdeki değişiklikler (ÜFE oranları) nazara alındığında, takdir edilen (artırılan) yoksulluk nafakası miktarı çok olup, TMK’nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Asıl davada; anlaşmalı boşanma davası ile hükmedilen 750,00 TL yoksulluk nafakası ile 400.00 TL iştirak nafakasının davacının ekonomik durumunun bozulması, işsiz kalması ve birikmiş nafakalar için davalının haciz başlatarak davacıya ait gayrimenkule haciz koydurması, geçimine yetecek geliri bulunmaması nedeniyle ödeme güçlüğü bulunduğu iddia olunarak kaldırılması, olmazsa 200.00 er TL’ye indirilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Karşı dava da ise; davanın reddi, yoksulluk ve iştirak nafakasının zaman içerisinde ihtiyaçları karşılamadığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının aylık 1.000,00 TL.ye çıkartılması talep ve dava edilmiş, birleşen davada Tolga öğrenci olması nedeniyle 1000 TL nafaka talep etmiştir.Mahkemece; müşterek çocuk reşit olmakla iştirak nafakasının kaldırılması ile ilgili istemin reddine, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına...
Borçlar Kanununun 19. ve 20. maddelerine aykırı bulunmayan sözleşmede edimler arasındaki denge umulmadık gelişmeler yüzünden sonradan bozulacak olursa ve yasal ve sözleşmesel risk dağılımı çerçevesinde taraflardan sözleşmeye baştan kararlaştırılmış koşullarla bağlı kalmaları beklenemezse sözleşmeye hakim müdahale edebilir.Mahkemece, “nafaka borçlusunun ekonomik gücünün önemli ölçüde değişmesi halinde bu sözleşme ile bağlı tutulması hakkaniyete aykırıdır, toplanan deliller ile davacının iflas ettiği ve ödeme gücünde önemli ölçüde düşüş olduğu tespit edilmekle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir." gerekçesi ile daha önce hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının azaltılması talebinin kısmen kabulüne; hükmedilen iştirak nafakalarının aylık 750'şer TL'ye; hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 1.000 TL'ye indirilmesine; karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; icra takibine konu iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasına ilişkin ilamın henüz kesinleşmediğini, Mahkemece hükmedilen aylık 9.500,00 TL yoksulluk nafakasının Yargıtay'ca fahiş bulunarak bozulduğunu, bozulan kararın icra takibine konu yapılamayacağını, yoksulluk nafakası ile iştirak nafakasının ancak kararın kesinleşmesinden sonra istenebileceğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1). İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir. Kayseri 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi-yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı(karşı davacı) vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacının aylık 250.00.-TL yoksulluk, aylık 150.00.-TL iştirak nafakası ödediğini, davacının işsiz olduğunu, ailesinden destek aldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 150.00.-TL'ye, iştirak nafakasının 100.00.-TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Davalı vekili, cevap ve karşı dava dilekçesi ile; açılan davanın haksız olduğunu, müvekkilinin aldığı nafakanın yetmediğini belirterek; nafakaların 300.00....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakası yönünden temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Yoksulluk nafakası yönünden ise, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle de ekonomik göstergelerdeki değişim ile DİE'nin yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alındığında hükmolunan (artırılan) yoksulluk nafakası miktarı çok olup TMK. 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. Mahkemece davacı kadın için aylık 250 TL'nin altına inmemek kaydıyla endekse göre uygun bir miktarda nafaka artışına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisine ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; tarafların ... 3.Aile Mahkemesi'nin 2004/857 Esas, 2005/330 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, davacı eşe hüküm kesinleştikten sonra geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL yoksulluk ve çocuğa aylık 200,00 TL iştirak nafakası ödemesine karar verildiğini, masrafların artması ve müvekkilinin bulunduğu yaşam koşullarına göre, davalının oldukça iyi bir geliri olduğunu belirterek, 100 TL yoksulluk nafakasının aylık 400 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 600 TL'ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.Davalı; lise terk bir insan olduğunu, kendi vasıflarında bir insanın iddia edildiği gibi 3000 TL maaş almasının mümkün olmadığını, davacının babasından maaş alma hakkı olduğunu, talep edilen nafaka miktarını ödeyemeyeceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye, iştirak nafakasının 500,00 TL yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Hüküm...