Dava, yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması talebine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalının, yoksulluk nafakasının artırılmasına yönelik temyiz itirazı yönünden; TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." ./.. -2- TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119 Esas, 2012/7991 Karar ve 26/03/2012 tarihli kararı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, reddedilen ve kabul edilen yıllık nafaka( farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). Davada, müşterek çocuk için arttırılan iştirak nafakası aylık 350,00 TL, yoksulluk nafakası ise aylık 400,00 TL olup, ayrı ayrı kabul edilen yıllık nafaka farkının toplamları 8.000,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm, arttırılan yıllık nafaka farkı miktarı itibariyle her bir nafaka yönünden kesin niteliktedir....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Çaycuma 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/142 Esas, 2013/377 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine 200 TL yoksulluk ve 2010 doğumlu müşterek çocuk ... lehine 150 TL iştirak nafakasının hükme bağlandığını, aradan geçen sürede takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye, iştirak nafakasının 350 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmada talep edilen nafakayı ödeme gücünün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
Yoksulluk nafakası yönünden; Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı kadın kusursuzdur. Buna göre; tüm dosya içeriğine, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalının sosyal ve ekonomik durumu, geliri davacıya göre daha iyi olup boşanma ile kadın yoksulluğa düşeceğinden kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ve miktarı hakkaniyete uygun görülmekle davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve miktarına ilişkin istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. İştirak nafakası yönünden ; TMK'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....
Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları davacı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda daha ağır kusurlu olmadığı, ev hanımı olup düzenli işi, geliri ve mal varlığı olmaması karşısında boşanmakla yoksulluğa düşeceği TMK 175.madde yasal koşulları lehine oluştuğu dikkate alındığında kadın için yoksulluk nafakasına hükmedilmesi uygun olduğu gibi tarafların dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları ve hakkaniyet dikkate alındığında takdir edilen nafaka miktarı da uygundur. Bu haliyle, davalı erkeğin, kadına yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Taraflar arasında görülen ve 25.05.2010 tarihinde kesinleşen boşanma kararında davacı kadın lehine 150 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk lehine 150 TL iştirak nafakasına karar verildiği ve bu davanın ise 05.10.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talep edilmektedir. Dosya kapsamına göre davacı kadının ev hanımı olduğu, müşterek çocuğun ana okuluna gittiği, davalının ise infaz koruma memuru olup, 2.200 TL maaş aldığı, evlendiği ve çocuğu olduğu tespit edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; tarafların anlaşmalı boşandığını ve karşılıklı (yoksulluk) nafakası talep etmeyeceklerini kabul ettiklerini, davacının ekonomik durumunun yüksek olduğunu, müşterek çocuğun iki yıllık iştirak nafakasını peşin ödediğini, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlendiğini, sadece ÜFE oranında artırılabileceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının kendisi için yoksulluk nafakası talebinin, anlaşmalı boşanma davasındaki nafaka talebinden feragati nedeniyle reddine, müşterek çocuğu yönünden takdir edilen aylık 200 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 240 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken;çocuğun yaşı,eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında,ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. İstanbul Anadolu 15....
GEREKÇE : Dava; tarafların boşanmasına ilişkin Yatağan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 20/05/2019 tarih ve 2019/118 Esas, 2019/267 Karar sayılı olup boşanma ve nafaka hükümleri yönünden 25/05/2021 tarihinde kesinleşen ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 2.500,00 TL'ye çıkarılması, müşterek çocuk Aytekin Aygün için hükmedilen aylık 400,00 TL iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye artırılması istemine ilişkindir. Nafaka takdir edilmek istenen davacı kadın ile müşterek çocuk, davada ihtayari dava ortağı olup, her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119- 7991 Esas,Karar sayılı ilamı). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka (farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....