"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırılması ve yoksulluk nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile ..1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/52 esas 2011/209 karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, müşterek çocuk lehine 200,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aylık 500,00 TL kira ödediğini, diyabet hastası olduğunu, mevcut nafakanın yeterli olmadığını, çocuğun ihtiyaçlarının arttığını, davalının gelirinin iyi olduğunu belirterek; müşterek çocuk lehine iştirak nafakasının 750,00 TL’ye yükseltilmesine ve kendisi için 250,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nın cari nafaka talep edilen aylar itibarıyla 18 yaşını ikmâl etmesi nedeni ile anılan çocuğa dair bu tarihten sonra artık iştirak nafakası talep edilemeyeceği, ancak sanığın 18 yaşını ikmâl etmeyen diğer müşterek çocuk ...'...
Dosyanın tetkikinde davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının tahsili talepli olarak ilamlı takip başlatıldığı, daha sonra nafaka artırımı kararı gereğince takibe devam edildiği, 2018 yılı haziran ayına kadar borçlunun maaşından hem yoksulluk nafakası hem de iştirak nafakası için kesinti yapıldığı, müşterek çocukların reşit olmasına rağmen iştirak nafakası kesintisinin devam ettiği, 2018 yılı Haziran ayında borçlunu işten ayrılması sebebiyle kesintilerin yapılamadığı, bunun yanında borçlunun 12/07/2018 tarihili talebi ile müşterek çocuklar reşit olduğu için iştirak nafakası yönünden kesintilerin kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra davacı alacaklı tarafça, borçlunun emekli olması üzerine 2018 yılı Haziran ayından itibaren birikmiş yoksulluk nafakasının ve bundan sonra işleyecek yoksulluk nafakası alacaklarının, nafaka artırım kararı uyarınca tahsili için borçlunun emekli maaşından kesinti yapılmasının talep edildiği, ancak icra müdürlüğünce...
tarafın yoksulluk nafakası talebinin mevcut olmadığının ve mahkemece müşterek çocuk için hükmedilen 300 TL iştirak nafakasının dava tarihinden kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası; kesinleşmeden sonra ise iştirak nafakası olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.03.2015 (Pzt.)...
Hakim, iştirak nafakası takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yoksulluk nafakasının artırım davasında ise; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Mahkemece “dava dilekçesinde talep edilmediği” gerekçesiyle hükmün kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası hükmedilmesine yer olmadığına” karar verilmiş ise de; davacının dava dilekçesinde boşanmakla yoksulluğa düşeceğini belirttiğinden, yoksulluk nafakası talebinde bulunduğu kabul edilmelidir. Davacı kadın hakkında yapılan ekonomik sosyal durum araştırmasında çalışmadığı belirlenmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre, davacı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği açıktır. O halde, davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre küçüğün ihtiyaçlarına nazaran ortak çocuk ...lehine takdir edilen iştirak nafakası miktarı azdır....
Aile Mahkemesi'nin 2016/610 Esas, 2016/1135 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının ayrı ayrı 225 TL'ye artırılmasına, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 500 TL'ye artırılmasına ve nafakalara her yıl ÜFE oranında artırım yapılmasına karar verildiğini, aradan geçen zaman diliminde müşterek çocukların ve müvekkilinin ihtiyaçlarının arttığını, davalının ekonomik durumunda iyileşmenin olduğunu belirterek, ÜFE oranlaması sonucu 456 TL'ye çıkartılan iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 1.000 TL'ye çıkartılmasına, müvekkili T1 için ÜFE oranlaması sonucu 1.014 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 1.500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; boşanma davasında tarafların karşılıklı talebi olmadığından nafakaya hükmedilmediği ancak boşanma davasından sonra müvekkilinin ekonomik olarak zor duruma düştüğü iddiasıyla davacı kadın lehine 200 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk lehine 300 TL iştirak nafakası bağlanmasını talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 200 TL yoksulluk, 200 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.''...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka miktarlarının çok yüksek olduğunu, karşılayamayacağını, öncelikle davanın reddine, aksi kanaatte ise hakkaniyet ilkesi gözetilerek uygun bir nafaka miktarına hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır. Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119 Esas, 2012/7991 Karar ve 26/03/2012 tarihli kararı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka( farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
yoksulluk nafakasının aylık 350 TL'ye, müşterek çocuklar Emre ve Ramazan için aylık 75'er TL olan iştirak nafakasının aylık 300,00'er TL'ye çıkartılarak toplam 950,00 TL nafakaya hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....