Yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırması ile, davacının ev hanımı olduğu, geliri olmadığı, annesine ait evde kaldığı, sol ayağında platin olduğu, yürümekte zorlandığı, bekar olduğu, davalının inşaat sektöründe iş yaptığı, babası ile ortak şirketi olduğu, sabit gelirinin olmadığı, babasına ait evde oturduğu, evli ve 3 çocuğu olduğu, davalıya ait...kaydında ise 02.10.2015 tarihinde .. Büyükşehir Belediyesinde makine mühendisi olarak işe başladığı, müşterek çocuklar ..1999 doğumlu oldukları ve lise öğrencisi oldukları tespit edilmiştir. Yoksulluk nafakası yönünden; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/05/2014 NUMARASI : 2013/292-2014/373 Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması ve kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı (k.davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KISMEN KABULÜ İLE; Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin Reddine, Dava tarihinden itibaren başlamak üzere müşterek çocuk Elif Sude Güngör için aylık 700,00 TL, müşterek çocuk Efe T3 için aylık 600,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak müşterek çocuklara harcanmak üzere velayeten davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, yoksulluk nafakası isteğinin reddi, hükmedilen iştirak nafakalarının miktarı ve vekalet ücreti; davalı vekili tarafından ise hükmedilen nafakalar yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KISMEN KABULÜ İLE; Davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin Reddine, Dava tarihinden itibaren başlamak üzere müşterek çocuk Elif Sude Güngör için aylık 700,00 TL, müşterek çocuk Efe T3 için aylık 600,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak müşterek çocuklara harcanmak üzere velayeten davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, yoksulluk nafakası isteğinin reddi, hükmedilen iştirak nafakalarının miktarı ve vekalet ücreti; davalı vekili tarafından ise hükmedilen nafakalar yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
sayılı kesinleşen boşanma dava dosyasının yargılaması sırasında davacının tutanağa geçen imzalı beyanlarında maddi - manevi tazminat, nafaka ve ziynet alacağı talebi olmadığını açıkça beyan etmiş olması karşısında; maddi - manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, ziynet alacağına ilişkin talebin boşanma davasının fer'i niteliğinde olmadığı ve ayrı bir harca tabi olup davacının boşanma davasından ayrı ziynet alacağına ilişkin olarak usulüne uygun açılmış bir davası da bulunmadığı gibi ziynet alacağı talebinden boşanma davası sırasında feragat etmesinin de hukuken bir sonuç doğurmayıp, ziynet alacağına ilişkin olarak açılan davanın bu yönüyle dinlenebilir olduğu, iştirak nafakası yönünden ise, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun sağlık, eğitim ve diğer giderleri için uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle ziynet alacağı ve iştirak nafakası yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalı lehine daha önce hükmedilen 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ve tarafların müşterek çocukları lehine hükmedilen iştirak nafakalarının indirilmesi talep edilmiş, mahkemece, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 100 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakalarına yönelik indirme talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL. ye çıkarılmıştır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı-davacı ek karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına karar verildiğini, arttırma yada eksiltme söz konusu olmadığını, bir hakkın tamamen sona erdirilmesinde nafaka miktarına bakılarak kesin nitelikte karar verilemeyeceğini, karara karşı istinaf yolunun açık olması gerektiğini, birleşen davada da iştirak nafakasının arttırımına ilişkin bölüm ile ilgili kararın karşı taraf yönünden kesin, ancak müvekkili yönünden yasa yolunun açık olması gerektiğini belirterek, 17/03/2022 tarihli karara yönelik istinaf talebinin incelenmesini istemiştir. GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması/azaltılması ile iştirak nafakasının azaltılması, birleşen dava yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda, davalı aleyhine kaldırılan yıllık yoksulluk nafakasının miktarı 3.110 TL nin altında olup, hüküm kesin niteliktedir. Bu nedenle davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvurma talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....