Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlaki düşünceler yer almaktadır. Nafaka talep edilen eşin kusursuz da olsa nafaka ödemekle yükümlü kılınması, yoksulluk nafakasının tazminat ya da cezadan farklı bir nitelik taşıdığını göstermektedir. Yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür....
Aile Mahkemesinin 2019/402- 2020/529 E-K sayılı kararı ile boşandıklarını, müvekkili lehine yoksulluk, çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin son dönemlerde yükselen enflasyon ve hayat pahalılığı içerisinde zorlanmaya başladığını, nafaka ilamının üzerinden bir buçuk yıldan fazla süre geçtiğini, TÜİK'in yayınladığı verilerde en az 3 katlık bir artış görüldüğünü, müvekkilinin çalışmadığını, yoksulluk nafakası ile geçimini sürdürmeye çalıştığını, müşterek çocukların eğitim giderlerinin arttığını, müşterek çocuk Elif Su için nafaka artırımı talebinde bulunma haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik müşterek çocuk Duru için taleplerinin bulunduğunu, davalının aile hekimliği mesleği yaptığını, sabit maaş dışında ek ödemeler yapıldığını, davalının yüksek gelir grubunda yer aldığını, bu nedenlerle müvekkili yararına hükmedilen 1.100,00- TL yoksulluk nafakasının 4.000,00- TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuk Duru yararına hükmedilen 600,00- TL iştirak nafakasının 2.000,00...
Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; en son Tavşanlı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/17 Esas ve 2008/52 Karar sayılı dosyasında yoksulluk nafakasının artırılması davası görüldüğü ve davacı Selma için ödenmekte olan 135,00 TL yoksulluk nafakasının 160,00 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, dosyadaki bilgi ve belgelerden taraflar arasında bu davadan sonra görülen bir nafaka artırım davası da bulunmadığı anlaşılmıştır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Yoksulluk nafakası, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda taraflar, 15.02.2012 tarihli ilamla boşanmış ve davacı yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 09.04.2015 tarihinde, boşanmadan üç yıl sonra açılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu nafakanın az miktarda artırılması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
GEREKÇE;Dava,yoksulluk nafakasının artırılması,karşı davada yoksulluk nafakasının kaldırılması,bu olmaz ise indirilmesi talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Nafakanın artırım davasında verilen karara yönelik istinaf başvurusunda; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri beşbinsekizyüzseksen Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (02.12.2016 tarihli, 6763 Sayılı Kanunun 41 maddesi ile değişik, 6100 sayılı HMK m.341/2) Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. Eldeki davada karar tarihi itibarıyla artırım miktarı, yıllık beşbinsekizyüzseksen Türk Lirasını geçmemektedir....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Mahkemece; yoksulluk nafakasının 325 TL'ye, iştirak nafakasının 350 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş,Dairemizin 2015/1529 Esas 2015/2450 Karar sayılı kararı ile”... davacının yoksulluk nafakasına dair temyiz itirazları yerinde görülmemiş,ancak çocuk yönünden düşük nafaka artışına karar verilmesi doğru görülmemiş...” gerekçesi ile karar bozulmuş, yerel mahkeme tarafından, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde,davacı lehine takdir olunan yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 100,00 TL arttırılmak sureti ile 350,00 TL ye çıkarılmasına,iştirak nafakasının 150,00 TL arttırılmak sureti ile 500,00 TL ye çıkarılmasına,karar verilmiş, verilen bu karar süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmiştir. 04.02.1959 tarih 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında vurgulandığı üzere bozma kararına mahkemece uyulmuş olması taraflardan biri lehine usuli kazanılmış hak meydana getirir....
Dava, tedbir nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
, müşterek çocuk Fatih lehine hükmolunan 100,00 TL iştirak nafakasının 300,00 TL daha artırılarak, aylık 400,00 TL'ye, kendisi lehine takdir edilen 150,00 TL yoksulluk nafakasının 350,00 TL daha artırılarak, aylık 500,00 TL'ye çıkarılmasını talep etmiştir....