Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında mahkemece hükmedilen nafaka miktarı azdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; davalının sigortalı bir işte çalışmaya başladığı gerekçesi ile yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir....

    Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir.O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının...

      Aile Mahkemesi'nin 2018/1158 Esas - 2021/311 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddedildiğini, iştirak nafakalarının aylık ayrı ayrı 600'er TL'ye yükseltildiğini, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, davacının boşandıktan sonra yeni bir evlilik yaptığını, bu evliliğinden de 2 tane çocuğu olduğunu, davalı ve müşterek çocuklar için takdir edilen nafaka miktarlarının çok yüksek olduğunu, davalının nafakaları ödemekte zorlandığını belirterek davalı lehine takdir edilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, aksi durumda yoksulluk nafakasının azaltılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

      Bu doğrultuda, yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 14.05.2013 tarihinde kesinleşen kararla boşanmışlardır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, nafakanın takdir edildiği tarihe göre, olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek nafakanın TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

        Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının annesi ile birlikte ikamet ettiğini, çalışıp para kazanmak yerine aldığı nafakalarla geçinmeye çalıştığını, davacı ile 23 ay evli kaldıklarını buna karşılık 5 yıldır nafaka ödediğini, maddi durumunun kötü olduğunu, çocuğa her ay peşin ödenen nafakanın çocuk için harcanıp harcanmadığını bilinmediğini ve çocuğun büyümekte olduğu bakım masrafının sürekli değiştiği için bakım masraflarının faturalandırılarak fatura karşılığı ödenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 200 TL yoksulluk nafakasının 275 TL'ye, 100 TL iştirak nafakasının, 250 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava iştirak ve yoksulluk nafakası arttırımı istemine ilişkindir....

          Aile Mahkemesi'nin 2011/249 Esas sayılı dosyasından nafaka artırım davası açıldığı, mahkemenin 05/05/2011 tarih, 2011/371 Karar sayılı ilamı ile davacı için bağlanan yoksulluk nafakasının aylık 300,00TL'ye yükseltildiği, daha sonra davacı kadın tarafından yeniden Hatay 1....

          Aile Mahkemesinin 03.03.2016 tarihli ve 2015/975 Esas 2016/178 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakası artırım talebinin reddine dair kararın Dairemizin 2016/10343 E., 2017/703 K.sayılı ilamı ile onandığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; mahkemece, davacı kadının yoksulluk nafakasının aylık 275,00 TL olduğu gözetilerek hüküm kurulduğu, davanın açıldığı tarihte davacı kadının aldığı yoksulluk nafakasının aylık 375,00 TL olduğu halde, bu hususun taraflarca ileri sürülmediğinden mahkemece yargılama sırasında değerlendirilemediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; davanın açıldığı tarihte davacı kadının aldığı yoksulluk nafakasının aylık 375,00 TL olduğu gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi yerinde görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

            Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 250 TL yoksulluk nafakasının aylık 600 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir. TMK.nun 176/....maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

              Davalı, talep edilen nafaka miktarlarını ödeyecek durumunun olmadığını, beyanla davanın reddini talep etmiştir . Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile;100,00 yoksulluk nafakasının aylık 140,00 TL'ye ve 50,00 TL iştirak nafakasının aylık 70,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davacı tarafın iştirak nafakasının artırımına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Türk Medeni Kanunu'nun 327/1.maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin ana ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın, 328.maddesi hükmü gereğince; Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

                UYAP Entegrasyonu