Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile düşük nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 14.04.2015 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 15.000 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan 1 yıldan uzun bir süre geçtiği anlaşılmaktadır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Yoksulluk nafakasının artırımı istemiyle açılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararında da değinildiği gibi " nafaka davalarında kanun yolu başvuru sınırı yıllık nafaka miktarı üzerinden hesaplanır." 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. Maddesi uyarınca 01.01.2021 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 8.000- TL olmuştur. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davalı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur. Davalı taraf yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Aile mahkemesi'nin 2017/500 Esas ve 2018/288 Karar sayılı 05/06/2018 tarihinde kesinleşen ilamı ile kadın için ödenmekte olan yoksulluk nafakasının aylık 250,00.TL, müşterek çocuk için ödenmekte olan iştirak nafakasının aylık 425,00.TL'ye çıkarılarak davalı erkekten alınarak, davacı kadına ödenmesine karar verildiği, davacı kadın tarafından, ödenmekte olan yoksulluk ve iştirak nafakasının yetersiz kaldığı gerekçesi ile yoksulluk nafakasının aylık 750,00.TL artırım ile aylık 1.000,00.TL'ye, iştirak nafakasının aylık 575,00.TL artırılarak aylık 1.000,00.TL çıkarılmasının talep ve dava edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmada; açılan davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; kadın için ödenmekte olan yoksulluk nafakasının, dava tarihinden itibaren aylık 125,00.TL artırılarak aylık 375,00.TL'ye, müşterek çocuk için ödenmekte olan aylık 425,00.TL iştirak nafakasının aylık 210,00.TL artırılarak aylık 635,00.TL'ye çıkarılmasına...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davacı lehine takdir edilen aylık 100,00 TL yoksulluk nafakasının 400 TL artırılarak toplam 500 TL'ye yoksulluk nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, müşterek çocuklar lehine takdir edilen ayrı ayrı aylık 200'er TL iştirak nafakasının ayrı ayrı 800'er TL artırılarak toplam 1.000'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakası konusunda talepleri gibi karar verilmemesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Mahkemece; asıl dava yönünden; davacının iştirak nafakası artırım taleplerinin kısmen kabulüne, dava tarihinden itibaren her bir çocuk için İstanbul Küçükçekmece 5 Aile Mahkemesinin 2012/1030 Esas, 2014/325 Karar sayılı kararı ile ödenen aylık 300'er TL iştirak nafakalarının artırılarak her bir çocuk için 600'er TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, birleşen dava yönünden; birleşen davanın yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki talebinin kabulüne, İstanbul Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesinin 2012/1030 Esas 2014/325 Karar sayılı kararı ile birleşen davalı kadın yönünden ödenen 350 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, birleşen davacının iştirak nafakaların indirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davacının davasının kısmen kabulü ile müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için 300 TL iştirak nafakasına, davacı kadın için 200 TL olan yoksulluk nafakasının 200 TL artırılarak 400 TL olarak belirlendiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kadın için belirlenen yoksulluk nafakasının ve küçük için belirlenen iştirak nafakasının artırılmasını ve TEFE-TÜFE oranında artışına hükmedilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi, müşterek çocuk lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi ile davacı kadın için belirlenen yoksulluk nafakasının artırımı istemi ile açılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen nafaka miktarlarının çok yüksek olduğunu, karşılayamayacağını, öncelikle davanın reddine, aksi kanaatte ise hakkaniyet ilkesi gözetilerek uygun bir nafaka miktarına hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır. Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119 Esas, 2012/7991 Karar ve 26/03/2012 tarihli kararı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka( farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Her ne kadar boşanma davası ile bu davanın açıldığı tarih arasında geçen süre dikkate alındığında nafakanın artırılması mümkün ise de mahkemenin boşanma kararıyla birlikte daha önce TMK.nun 197.maddesi gereğince hükmedilen nafaka miktarını güncelleyerek 1.000,00- TL olan nafakayı 1.378,89- T L sına yükselttiği ve kararın nafaka yönünden 01.06.202 tarihinde kesinleştiği dikkate alındığında eldeki dava tarihine kadar geçen sürede tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları, nafakanın hükmedilmesi tarihinden iş bu davanın açıldığı tarihe kadar geçen sürede tarafların ekonomik durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmadığı dikkate alındığında, yoksulluk nafakasının artırılmasını gerektirecek bir sebebin kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır....