Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası . oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 20/10/2011 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 350 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık üç yıllık süre geçtiği, davacının ev hanımı olup geliri bulunmadığı, davalının ise yurtdışında çalıştığı, tercümeli evraktan aylık 1836 Euro gelirinin olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....

    Bu bağlamda; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Ankara 1.Aile Mahkemesi'nin 2009/1285 E-2010/659 K sayılı nafaka artırım dosyasında, davacı ...'un yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında, babasının vefatı nedeniyle 3 ayda bir 1.250 TL maaş aldığı, Keçiörende 1 adet oturduğu ev ile veraset yoluyla intikal eden dairesinin bulunduğu tespit edilmiştir. İş bu dosyada yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasında ise davacının babasından dolayı 3 ayda bir 2.200TL maaş aldığı, Şarkışla İlçesinde bir evi ile Keçiören'de bir evi olduğu tespit edilmiştir. Geçen sürede davacının ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; tarafların boşandıkları ve davacının davalıya yoksulluk nafakası ödemesine karar verildiği,Ankara 7.Aile Mah. 2018/867 esas sayılı dosyasında 2000TL davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş davacı ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini talep etmiş ise de; mahkememizce yapılan sosyal ekonomik durum araştırmalarında davalının gelirinde değişiklik olmadığı, davalının kredi borçlarının devam ettiği yoksulluk nafakası ile geçimini sağlamak zorunda olduğu kanaatine varılarak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebin reddine, indirilmesi talebinin ise kısmen kabülune nafaka miktarının 1.750 TL'ye düşülmesine karar verilmiştir....

      Dosyanın yapılan incelemesinde davacı tarafın dava dilekçesinde 500 TL, nafaka talebinde bulunduğu ve bu nafaka talebi ile ilgili ön inceleme duruşmasında yaptığı açıklamada nafaka talebinin yoksulluk nafakasına ilişkin olduğu beyan edildiği anlaşılmaktadır. O halde davacı tarafça usulüne uygun şekilde talep edilmiş yoksulluk nafakası talebi bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece, davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından, davacının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne- kısmen reddine, Dairemizin 30.11.2015 tarih, 2015/6121 esas ve 2015/22588 karar sayılı kısmen bozma-kısmen onama ilamının hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik bölümünün kaldırılmasına, hükmün bu yönden onanmasına, davacının diğer karar düzeltme taleplerinin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir....

        "yoksulluk nafakasının 80 TL daha arttırılarak aylık 150 TL'ye" ibaresinin karar metninden çıkartılarak yerine "yoksulluk nafakasının takdiren 90 TL'ye" ifadesi yazılmak suretile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 18.2.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Öncelikle belirtilmelidir ki, yoksulluk nafakası, boşanma ile yoksulluğa düşecek olan eş için verilen bir nafaka türü olup, söz konusu bu nafaka boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlar. Yoksulluk nafakası boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup, 4721 sayılı TMK’nın 175. maddesinde: “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” Şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un “Tazminat ve nafakanın ödenmesi” başlıklı 176. maddesi ise; “Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez....

            -TL'ye çıkarılmasına dair verilen karara karşı davacı tarafça arttırılan nafaka miktarının düşük olduğu, gerekçe gösterilerek istinaf talebinde bulunulmuştur. TMK’nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yapılan artış miktarlarının fahiş olduğunu, davanın öncelikle reddine, aksi kanaatte ise hakkaniyet ilkesi gözetilerek uygun bir nafaka miktarına hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; iştirak ve yoksulluk nafakasının arttırılması isteğine ilişkindir. Yoksulluk ve iştirak nafakaları aidiyetleri, nitelikleri itibariyle ayrı nafakalar olup, bu nedenle davacı eş ve çocuklar ihtiyari dava ortağıdır. Her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2011/22147 Esas, 2012/4699 Karar ve 27.02.2012 tarihli kararı- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119 Esas, 2012/7991 Karar ve 26/03/2012 tarihli kararı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka( farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet - Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Aylık 240.000 YTL. olan yoksulluk nafakası, 275.00 YTL. ye artırılmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 14.07.2004 gün ve 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2. maddesi ile taşınır mal ve alacak davalarında temyiz sınırı 21.07.2004 tarihinden itibaren 1000 YTL’ye ( 1.000.000.000 TL. ) çıkarılmıştır. Belirtilen konularda değer itibarıyla bu miktarların altında kalan kararlar kesindir. Hukuk Genel Kurulu 30.03.2005 gün ve 196-239 sayılı kararında da açıklanan gerekçelerle temyiz ve karar düzeltmede de bağlanan yıllık nafaka miktarının gözetileceğini açıklamıştır....

              Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Buna göre somut olayda; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsünün gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği 2016 yılına göre olağanüstü bir değişiklik bulunmadığından, yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması gerekmektedir. ÜFE oranı hesaplanırken önceki nafaka davası dosyasının kesinleşme tarihi ile yeni nafaka davasının açıldığı tarih dikkate alınır. Eldeki davada; Çorum 1. Aile Mahkemesinin 2014/681 Esas, 2016/342 Karar sayılı dosyası ile kadın yararına 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve bu kararın 20/06/2019 tarihinde kesinleştiği, istinaf incelemesine konu Çorum 1....

              UYAP Entegrasyonu