Ancak, TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile davacı kadın yararına hükmedilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 250,00 TL'ye, müşterek çocuklar yararına hükmedilen aylık 100,00'er TL iştirak nafakasının ayrı ayrı aylık 175,00'er TL'ye arttırılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; hükmedilen iştirak ve yoksulluk nafakalarının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; iştirak ve yoksulluk nafakalarının arttırılması istemine ilişkindir. Davacı kadın vekilinin; kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar Yunus Emre ve Ayşegül Reyhan için hükmedilen iştirak nafakalarının miktarına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava dilekçesinde; davacı ile davalının 2006 yılında boşandıklarını boşanma sonucunda davacı hakkında 100,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuk ... için 100,00 TL, ... için ise 80,00 TL iştirak nafakasına hükmolunduğunu aradan geçen zamanda yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığı ileri sürülerek yoksulluk nafakasının aylık 100,00 TL den 500 TL'ye,... için 100,00 TL olan iştirak nafakasının 400,00 TL’ye ve ... için 80,00 TL olan iştirak nafakasının ise 300,00 TL’ye çıkartılması talep ve dava edilmiştir....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacının ev hanımı olup 240 TL babasından kalma maaşı bulunuğu, davalının ise Brisa isimli şirkette çalıştığı ve 3.500 TL ücret aldığı , boşanma davasından sonra tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne; iştirak nafakasının aylık 500.00.- TL ye, yoksulluk nafakasının aylık 350.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir . 1-Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Bu durumda, davacı için 300 TL. yoksulluk nafakası üç çocuğun her biri için ayrı ayrı 300 TL. iştirak nafakası olmak üzere toplam 1.200 TL. nafakaya karar verilmiş olması gözönüne alındığında; hükmedilen toplam nafaka miktarı davalının ekonomik gücünün üzerinde olmuştur. Davacı kadın için hükmedilen yoksulluk nafakası miktarı uygundur. Ancak, çocukların her biri için hükmedilen iştirak nafakaları fazla olmuştur. Kaldı ki, iştirak nafakasının çocukların ihtiyaçlarına göre her zaman ileri dönemlerde de arttırılması mümkündür. Açıkladığım nedenlerle, hükmün diğer bölümleri onanmakla birlikte, daha uygun ve daha az miktarda iştirak nafakalarına hükmedilmek üzere; hükmün bozulması gerektiğini düşünüyorum. 1-VB/HA/MO...
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre; iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Mahkemece 1-Yoksulluk nafakası arttırılması yönünden açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile daha önce hükmedilen 250 TL yoksuluk nafakasına ilaveten dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100 TL yoksulluk nafakasının arttırılmasına, 2- İştirak nafakası yönünden açılan davanın kabulü ile dava önce hükmedilen 150 TL iştirak nafakasına ilaveten dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 200 TL iştirak nafakasının arttırılmasına karar verilmiş , hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 350 TL ye yükseltildiğinin ve iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 350 TL'ye yükseltildiğinin hükme eklenmesinin yerel mahkemece düzeltilecek bir eksiklik olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 23.09.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesince verilen ikinci hükümde ise davacı kadın yararına 250 TL tedbir ve 600 TL yoksulluk nafakası ile velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar için 400’... TL tedbir ve iştirak nafakalarına hükmedilmiş olup davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine erkeğin kusur tespitine yönelik istinaf talebi kabul edilerek sair hususlar esastan reddedilmiştir. Hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince ilk hükümde kadın yararına hüküm altına alınan yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarları sadece davalı erkek tarafından istinaf edilmiş olup bu miktarlar yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur....