Dolayısı ile kadının iştirak ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının kabulü ile daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekmektedir....
iştirak ve davacı asil için hükmolunan yoksulluk nafakasının hükümde belirtilen miktarlarda ve hakkaniyet ve adalet ilkeleri çerçevesinde artırılması gerekli olmuştur....
Nafaka alacaklısı kadının, elde ettiği gelirin yukarıda belirtilen zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılaması beklenemez. Başka bir anlatımla, davalının eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak mahiyette değildir. Tarafların sosyal ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, günün ekonomik koşulları, aradan geçen zaman ile enflasyon oranları dikkate alındığında, mahkememizce daha önceden hükmedilen nafaka miktarının uygun olduğu anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Açılı davanın reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece yıllık ÜFE oranına göre artırım sağlandığını, bu hesap da dikkate alındığında 650,00.-TL gibi bir rakama ulaştığını, mahkemece 325,00.-TL üzerinden düşünüldüğünü ancak bu rakamın 650,00....
TÜİK TARAFINDAN BELİRLENEN ÜFE ORANINDA İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRILMASITÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 182TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 328TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 330 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile; müşterek çocuk Hasan için 2013 yılında hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesine ve belirlenecek olan nafaka miktarına her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/899 KARAR NO : 2023/1029 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAPANCA ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2022 NUMARASI : 2021/317 ESAS, 2022/20 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASININ KALDIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı lehine 2021 yılında 425 TL yardım nafakasına hükmedildiğini, kendisinin tarım kredide temizlik görevlisi olarak çalıştığını, kızının okulunu bitirdiğini kızının annesine aylık 400 TL nafaka ödediğini, her ay 500 TL babasına kira ödediğini geçinmekte güçlük çektiğini davalının işe girdiği sebebiyle yardım...
Dava; davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve Altay lehine hükmedilen iştirak nafakasının artırılması, Nazmi için ise iştirak nafakası talebine ilişkindir. 1- Davalı tarafın müşterek çocuk Altay yararına arttırılan nafaka miktarının yüksek olduğu yönündeki istinaf başvurusu incelemesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemelerce verilen kararlar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Ancak; yerel mahkeme tarafından hükmün verildiği 19/09/2019 tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde; "Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir." hükmü mevcuttur....
Mahkemece; "Açılan dava; Trabzon Aile Mahkemesinin 2015/150 Esas,2017/351 Karar sayılı dosyasıyla davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı dilekçesinde özetle davalınınçalışmaya başladığını, yoksulluk durumunun ortadan kalktığını, kendisinin vergi borçlarının olduğunu belirterek nafakanın kaldırılmasını talep etmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 331. maddesinde de; “Durumun değişmesi halinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” denilmektedir. Bu maddeye göre yoksulluk nafakası, durumun değişmesi halinde mahkeme kararıyla yeniden belirlenebilecek veya kaldırılabilecektir....
-TL yoksulluk nafakasının 300,00.-TL indirilerek dava tarihinden itibaren aylık 450,00.-TL yoksulluk nafakası olarak devamına" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, davalı T3 lehine Tonya Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/34 XX 991/22 K. sayılı kararı ile 02/05/2018 tarihinden itibaren 750,00.-TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, işbu nafakanın kaldırılması sayın mahkeme aksi kanaatte ise azaltılması amacıyla dava açtıklarını, mahkemece kısmen kabul ve kısmen red kararı verilerek nafaka miktarının 450,00....
Aile Mahkemesinde soybağının reddine ilişkin dava açtığını, bu çocuk için annenin de nafaka talep etmediğini, şu anda asgari ücretle çalışmakta olduğunu, diğer iki çocuk için hüküm altına alınan nafakayı ödeyebilecek durumunun olmadığını belirterek nafakaların uygun bir miktara (her çocuk için 250,00 TL'ye) indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının boşanma sırasında velayeti anneye verilen çocuklar Hatice Kübra Kara ve Nurşayan Kara için nafakanın indirilmesi talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunmayan davalıların her biri için reddedilen nafaka miktarı yıllık 5.390,00 TL'yi geçmemektedir. HMK'nın 341/2 "Miktar veya değeri 5.390,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, reddedilen yıllık nafaka miktarları itibariyle kesin nitelikte olduğundan davacının iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Müşterek çocuk Doruk Eray 08/03/2004 doğum tarihli olup, inceleme tarihi itibari ile reşit olmuştur. Müşterek çocuk Doruk Eray 08/03/2022 tarihi itibari ile reşit olduğundan, ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair kararının velayetin değiştirilmesi davası yönünden kaldırılmasına, yerine davacının velayetinin değiştirilmesine ilişkin davası hakkında dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına; istinaf talebi hakkında da karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....