Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının, boşanmış eşe boşanma sonrası mağdur olmaması için kanunca öngörülmüş bir imkan olduğunu, yoksulluk nafakasında önemli bir ölçütün boşanma sonrası eşin yoksulluğa düşmesi kriteri olduğunu, davacı tarafın nafaka ile gelecek paraya ihtiyacının hiçbir şekilde olmadığını, birçok başkaca geliri olduğunu, davacının çalıştığını ve maaş aldığını, nafaka talep etmesinin de hakkaniyetsiz bir durum olduğunu, davacı ile boşanma sonrasında kendisi için 100 TL çocuk için 50 TL nafaka takdir edilmiş ise de 2010 yılına kadar 250 TL, bu tarihten sonrada 300 TL olmak üzere düzenli şekilde eski eşinin ve çocuğunun nafaka ödemesini fazlası ile yaptığını, davacının bu davayı açmasını gerektirici bir hal olmadığını, davacının talep etmiş olduğu fahiş nafaka talebinin tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.....
Davacı-karşı davalı kadın vekili, iştirak nafakası yönünden verilen karara itirazlarının olmadığını beyanla, yoksulluk nafakası yönünden verilen kararın kaldırılarak, müvekkili lehine artırılarak yoksulluk nafakasına hükmedilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı erkek vekili, çocuk lehine verilen iştirak nafakasının artış miktarının fazla olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davacının davasının reddine, karşı davalarının kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Müşterek çocuk 20/08/2008 doğum tarihlidir. TMK'nun 328/1. maddesi gereğince; ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. (TMK.182/2) TMK'nun 331. maddesi uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.”...
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın .....’in yayınladığı ......oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ... nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
T7 BİRLEŞEN DAVA : YOKSULLUK VE İŞTİRAK NAFAKASININ ARTTIRILMASI İSTİNAF KARAR TARİHİ : 29/09/2021 KARARIN YAZIM TARİHİ : 29/09/2021 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Karşı Dava dilekçesi: Davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; Davalının sigortalı bir işte çalıştığını, asgari ücret düzeyinde maaş aldığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı dava cevap dilekçesi: Davalı vekili karşı dava cevap dilekçesinde özetle; Çalışmakta olduğu iş yerinden asgari ücret aldığını, ekonomik koşullar nedeni ile nafakanın kaldırılması şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
kalkması gibi yoksulluk nafakasının azaltılmasını gerektirecek koşullarda bulunmadığı," gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir....
Yargıtayın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....