WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....

    Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda, tarafların 2002 yılında boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 60,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, 2009 yılında yoksulluk nafakasının mahkeme kararı ile aylık 150,00 TL'ye çıkartıldığı, işbu davanın 08.11.2013 tarihinde açıldığı, yoksulluk nafakasının en son artırıldığı tarihten itibaren yaklaşık 4 yıl geçtiği, davacının ev hanımı olduğu, geliri bulunmadığı, babasına ait evde yaşadığı; davalının ise emekli olduğu, aylık 800,00 TL civarında geliri bulunduğu, 6 dönüm ekilebilir arazisi, evi ve arabası bulunduğu anlaşılmaktadır....

      Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. ./.. Somut olayda, tarafların 1992 yılında boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 0,3 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, 2011 yılında yoksulluk nafakasının mahkeme kararı ile aylık 250 TL'ye çıkartıldığı, işbu davanın 24.03.2014 tarihinde açıldığı, yoksulluk nafakasının en son artırıldığı tarihten itibaren yaklaşık 3 yıl geçtiği, davacının ev hanımı olduğu,15 dönüm tarlasının bulunduğu, kendisine ait evde yaşadığı; davalının ise emekli olduğu, aylık 1.400 TL civarında geliri bulunduğu, eşine ait evde ikamet ettiği,kendine ait aracının bulunduğu anlaşılmaktadır....

        Taraflar arasında görülen boşanma davası sonucunda davacı kadın lehine 05.03.2003 tarihinden itibaren 200 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, daha sonra nafaka artırımı davası ile 05.07.2010 tarihinden itibaren 300 TL ye artırıldığı anlaşılmaktadır. Davada, yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmiştir. TMK 176/4. maddesinde " Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir" hükmü getirilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılması sonucunda davacı kadının ev hanımı olduğu, davalının pazarcı olup, 800-900 TL geliri olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda, davalının gelir durumuna göre hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının (nafakanın niteliği dikkate alınarak) fazla olması nedeniyle, mahkemece; kurulan hüküm doğru görülmemiştir....

          Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile düşük nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

            Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Fethiye İcra Müdürlüğünün 2016/927 esas sayılı dosyasında icra takibinin, davacı alacaklı müvekkili ile davalı borçlu arasındaki Fethiye Aile Mahkemesinin 2013/389 esas 2014/767 karar sayılı boşanma davasının ilamına dayanmakta olup, ilamda sair alacak kalemleri ile beraber 44.000,00TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, 5510 Sayılı Kanunun 93. maddesi uyarınca nafaka alacaklarının emekli aylığından kesilmek suretiyle tahsiline kanunun cevaz vermemesi nedeniyle borçlunun emekli maaşı üzerine nafaka borcu miktarında haciz uygulanmasının talep edildiğini, borçlu tarafından 1/4'ünden fazlasının kaldırılması için icra müdürlüğüne başvurulduğunu ve sonrasında icra müdürlüğünün 28/10/2019 tarihli kararı ile kaldırıldığını, icra müdürlüğünce ilama dayalı yoksulluk nafakası kaleminin birikmiş nafaka hükmünde olduğu yanılgısına düşüldüğünü, takibe dayanak kararda maaş haczine konu takip alacağı kaleminin birikmiş değil toplu yoksulluk nafakası olduğunu,...

            Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

              Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK.nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, yıllık ÜFE artış oranı, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka yüksektir....

                Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası DİE’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....

                  Aynı kanunun 176/3 maddesinde yoksulluk nafakasının; nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi ya da taraflardan birisinin ölümü halinde kendiliğinden; nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde de mahkeme kararı ile kaldırılacağı hükme bağlanmıştır. İş bu davada nafaka yükümlüsü davacı, nafaka alacaklısının yoksulluk halinin ortadan kalktığınından bahisle bu davayı açmış, Mahkemece, nafaka alacaklısının emekli maaşı alıyor olması ve tapu kayıtları ile banka hesap içerikleri değerlendirilmek suretiyle yoksulluğunun ortadan kalktığı kanaatine varılarak davanın kabulü cihetine gidilmiştir.Somut olayda yoksulluk nafakası tarafların özgür iradeleri ile protokole bağlanmış, boşanma davasında bu anlaşma mahkemece uygun bulunmuş, taraflar Medeni Kanunu'nun 134/3 maddesi çerçevesinde 02/08/2002 tarihinde "anlaşmalı olarak" boşanmışlar ve verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu