ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Çaycuma 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/142 Esas, 2013/377 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine 200 TL yoksulluk ve 2010 doğumlu müşterek çocuk ... lehine 150 TL iştirak nafakasının hükme bağlandığını, aradan geçen sürede takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 400,00 TL'ye, iştirak nafakasının 350 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, duruşmada talep edilen nafakayı ödeme gücünün olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
Taraflar arasında görülen ve 25.05.2010 tarihinde kesinleşen boşanma kararında davacı kadın lehine 150 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk lehine 150 TL iştirak nafakasına karar verildiği ve bu davanın ise 05.10.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması talep edilmektedir. Dosya kapsamına göre davacı kadının ev hanımı olduğu, müşterek çocuğun ana okuluna gittiği, davalının ise infaz koruma memuru olup, 2.200 TL maaş aldığı, evlendiği ve çocuğu olduğu tespit edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; tarafların anlaşmalı boşandığını ve karşılıklı (yoksulluk) nafakası talep etmeyeceklerini kabul ettiklerini, davacının ekonomik durumunun yüksek olduğunu, müşterek çocuğun iki yıllık iştirak nafakasını peşin ödediğini, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlendiğini, sadece ÜFE oranında artırılabileceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının kendisi için yoksulluk nafakası talebinin, anlaşmalı boşanma davasındaki nafaka talebinden feragati nedeniyle reddine, müşterek çocuğu yönünden takdir edilen aylık 200 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 240 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken;çocuğun yaşı,eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında,ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. İstanbul Anadolu 15....
GEREKÇE : Dava; tarafların boşanmasına ilişkin Yatağan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 20/05/2019 tarih ve 2019/118 Esas, 2019/267 Karar sayılı olup boşanma ve nafaka hükümleri yönünden 25/05/2021 tarihinde kesinleşen ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 2.500,00 TL'ye çıkarılması, müşterek çocuk Aytekin Aygün için hükmedilen aylık 400,00 TL iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye artırılması istemine ilişkindir. Nafaka takdir edilmek istenen davacı kadın ile müşterek çocuk, davada ihtayari dava ortağı olup, her nafaka ayrı ayrı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2012/4119- 7991 Esas,Karar sayılı ilamı). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka (farkı) miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında nafakanın takdir edildiği tarihten sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, boşanma ile hüküm altına alınan 25 TL iştirak nafakası ile 100 TL yoksulluk nafakasının ayrı ayrı 250 TL ye artırılması talep edilmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak ve yoksulluk nafakalarının 175’er TL ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafın yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; HUMK. nun 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2 maddesine göre miktar ve değeri 1.400 TL nı geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin olarak verilen kararlar kesindir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 450 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 75 TL artırılarak 525 TL'ye,müşterek çocuk ... için aylık 250 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 75 TL artırılarak 325' TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacının, müşterek çocuk için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1.maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1. maddesi) TMK.'nun 331.maddesine göre; Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Tüm bu maddeler doğrultusunda, mahkemece, iştirak nafakası artırım oranı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. ./.....