"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava dilekçesinde; boşanma davasında hükmedilen 150 TL yoksulluk nafakasının ve 75 TL iştirak nafakasının, aradan geçen zamanda yetersiz kaldığı ileri sürülerek, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 300 TL'ye, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 175 TL'ye artırılması talep ve dava edilmiştir. Davalı vekili; nafaka artırım taleplerinin fahiş olduğunu, boşanmanın üzerinden bir yıl geçtiğini, davalının gelirinde bir artış olmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 125 TL'den 175 TL'ye artırmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dosya kapsamından, tarafların 2003 yılında boşandıkları, boşanma ilamı ile 100 TL yoksulluk, 100 TL iştirak nafakasına karar verildiği, daha sonra 28.03.2005 tarihinde açılan nafaka artırma davası ile nafakanın 100 TL'den 125 TL'ye artırıldığı, bu davanın ise 06.08.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Asıl davada, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının indirilmesi talep edilmiştir....
-2- Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Mahkemece, müşterek çocuk için talep edilen nafaka yoksulluk nafakası olarak isimlendirilmiştir. Eldeki davada müşterek çocuk için talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, iştirak nafakası mahiyetindedir. Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; müşterek çocuk Batu için takdir edilen nafakanın iştirak nafakası olarak nitelendirilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir. Bununla birlikte, hükmedilen nafakaların yıllık artış oranına ilişkin yerleşmiş Yargıtay uygulamaları gözönünden bulundurularak, "ÜFE" oranında artışına hükmedilmesi gerekirken "TEFE" oranında artırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Bandırma 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2004/9 Esas sayılı ve 22.03.2005 tarihli kararı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 125,00 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk lehine aylık 50,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı ve müşterek çocuk lehine boşanma davasında hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını belirterek; yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasını ve nafakaların...
nun 353/1- b-1 maddesi de dikkate alınarak, davacı kadının, velayet hakkı kendisinde bulunan 13/09/2011 d.lu müşterek çocuk Elif Su için aylık 2.000,00.TL iştirak nafakası davasının kısmen kabul, kısmen reddi ile; tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları, müşterek çocuğun yaşı, eğitimi, gider durumu, dikkate alınarak; dava tarihi olan 28/09/2020 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 650,00.TL iştirak nafakası olarak davalı babadan alınarak, müşterek çocuk yararına kullanılmak üzere davacı anneye ödenmesine, davacının bu yöndeki fazlaya ilişkin nafaka artış talebinin tarafların ekonomik ve sosyal durumları gereği takdiren reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dava dilekçesinde; boşanma davasında davacı için hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının, müşterek çocuklar için hükmedilen 100 TL ve 150 TL iştirak nafakasının, aradan geçen zamanda yetersiz kaldığı ileri sürülerek, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının 500 TL'ye, müşterek çocuklar için hükmedilen iştirak nafakasının 400 TL'ye ve 450 TL'ye artırılması talep ve dava edilmiştir. Davalı; talep edilen nafakaları ödeme gücünün olmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....
Bu doğrultuda nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar 25.05.2005 kesinleşme tarihli karar ile boşanmışlardır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. Hal böyle olunca; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde ... nafaka takdiri usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
ilgilenmesi yönünde görüşülme yapıldığını ancak ikna edilemediğini beyanla,annesi ve babası tarafından rededilmesi nedeniyle küçüğün bakım ve gözetimleri ile ilgilenmedikleri için TMK.nun 365 ve devamı gereğince küçük için aylık 500 TL nafaka takdirine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/264 E.- 2014/154 K.sayılı ilamı ile hükmedilen 150'şer TL iştirak nafakasının 600'er TL arttırılarak 750 TL yardım nafakası denilerek gerekçe ile hüküm arasında ve hükmün kendi içerisinde çelişki oluşturulduğu, tek bir nafaka olduğu halde 150'şer TL diyerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verildiği görülmekle, davalı tarafın iştirak nafakasının %500 oranında arttırım yapıldığı yönündeki istinafında davanın yanlış nitelendirilmesi ve buna göre gerekçe ve hüküm oluşturulması nedeniyle haklı olduğu gerekçenin ve hükmün düzeltilmesi gerektiği anlaşılmıştır....