Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, iştirak-yoksulluk nafaka miktarını, maddi- manevi tazminat verilmemesini, birleşen davanın tamamen kabul edilmemesini istinaf etmiştir....

iyi olduğunu, 400 TL olan yoksulluk nafakasının 600 TL arttırılarak 1.000 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....

anneye verilmesinde ve velayeti anneye verilen çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, nafaka miktarının da fazla olmadığı anlaşıldığından davalı babanın bu karar yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Dava; TMK 337/2.madde kapsamında velayeti annede bulunan müşterek çocuk için iştirak nafakası davasıdır. Ayrıca aynı davada kadının kendisi için açmış olduğu maddi manevi tazminat talebi yönünden görevsizlik kararı verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 327/1. maddesinde; Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı, Aynı yasanın 328/1. maddesinde; Ana ve babanın bakım borcunun , çocuğun ergin olmasına kadar devam edeceği düzenlenmiştir . Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.( TMK. nun 329/1. maddesi ) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....

TEDBİR NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 197 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Toplanan delillerden, tarafların, davalının babasının evinin altında dayalı döşeli evlerinin olmasına rağmen, sürekli olarak üst kattaki davalının anne ve babasıyla birlikte yaşadıkları, davalının eve geç geldiği, başka kadın ve kızlarla dolaştığı, bu suretle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, 2004 yılı Ramazan ayında kayınbabasının davacıyı evden kovduğu, aracıların tarafları barıştırma girişimi sırasında da davalının davacıya "...ben senin adını unuttum..." diyerek kalkıp gittiği anlaşılmaktadır....

    (Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan davalı-davacı erkeğin nafaka takdiri ve miktarına yönelik istinaf dilekçesinin reddine, davacı-davalı kadının da katılma yolu ile istinaf kanun yoluna başvurmuş olması nedeniyle HMK 348/ 2 maddesi gereğince davacı-davalı kadının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur....

    Yardım nafakasını düzenleyen TMK'nın 328.maddesinde, çocuk ergin olmasına rağmen eğitimi devam ediyorsa ana ve babanın bakım görevinin çocuğun eğitimi sona erinceye kadar devam edeceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece yardım nafakası miktarı belirlenirken, davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır.TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenecek nafakanın, davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü tarafların ekonomik durumlarına ilişkin belgeler, çocuğun üniversitede eğitimine devam etmesi nazara alınarak, Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak davacı lehine nafaka takdir edilmesinin ve miktarının yerinde olduğu kanaatine varıldığından, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

    Davalı erkek vekili; nafaka takdiri miktarı ile, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesine rağmen lehlerine vekalet ücreti verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Toplanan delillere göre, TMK'nın 197.maddesinde belirtilen yasal şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alım gücü dikkate alındığında davacı kadın lehine nafaka hükmedilmesinin ve hükmedilen tedbir nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun bulunması nedeniyle davalının nafaka hükmedilmesine ve tarafların nafaka miktarına yönelik istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez (AAÜT, 9/2) düzenlemesi uyarınca davalının vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Davalı istinaf dilekçesinde, asgari ücretle çalıştığını, mahkemece belirlenen nafakanın yüksek olduğunu, 300,00 TL nafaka dışında nafaka ödeyecek durumunun olmadığını belirterek kararı istinaf ettiğini bildirmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, eğitimi devam eden reşit çocuk tarafından açılan yardım nafakası davasıdır. TMK.nun 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. " Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. " düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, öğrenimini sürdüren reşit olan çocuğun TMK.nun 328/2 ve 364. maddeleri gereğince nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır....

    Velayet görevi kapsamında, velinin kısıtlı adına nafaka davası açması konusunda veli sıfatı nedeniyle ayrıca husumete izin kararına gerek olmadığı, bu kapsamda velinin vesayet makamından husumete izin talebine de karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verildiği dikkate alındığında davalı tarafın husumete izin kararına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller birlikte değerlendirildiğinde TMK 364.madde yasal şartları oluşmakla davacı lehine yardım nafakasına hükmedilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Tarafların ve davacıya karşı yardım nafakası yükümlüsü konumundaki velisi annesinin ekonomik, sosyal durumları, davacının rahatsızlıkları, ihtiyaçları, davalının diğer çocuğuna yaptığı masraf dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarı hakkaniyete uygundur....

    UYAP Entegrasyonu