Davalı erkek tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın reddi gerektiği halde davacı kadın eş lehine, fahiş miktarlı, haksız olarak nafakaya hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; Kocaeli 1....
Bu eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır," ve 327/1.maddesinde;"Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır," şeklinde düzenleme yapıldığı, bu maddeler göz önüne alındığında davalı babanın çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmak zorunda olduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, kolluk ve resmi kurumlardan gelen yazı cevapları, çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, davalının ödeme gücü ve TMK'nun. 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi göz önüne alındığında mahkemece hükmedilen aylık 400 TL iştirak nafakasının az olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının bu yönden kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, buna göre, velayet tarihinin kesinleşme tarihinden başlamak üzere aylık 1.000 TL iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği, Dairemizce; velayetin düzenlenmesi kararının fer'isi olan nafaka yönünden hüküm kurulduğundan harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda...
Her ne kadar davacı vekili tarafından yardım nafakası kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kararın hakkaniyetli olmadığı yönünde,yerel mahkeme kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, davacının öğrenci olup gelirinin olmaması, ihtiyaçları, eğitim ve öğretim giderleri, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi, davalı babanın davacı için 400 TL nafaka ödemeyi kabul ettiği göz önüne alındığında, davacı yararına 400 TL yardım nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen nafaka miktarının yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır....
sahibi olup Nişantaşı'nda T3 isimli özel tasarım kıyafet ve gelinlik satan bir butiği olduğunu, ekonomik koşullarının çocuğun giderlerine iştirak etmek için gayet uygun olduğunu belirterek haksız, gerekçesiz ve fahiş iştirak nafakası talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Her ne kadar davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece, taraflar arasında görülmüş olan boşanma davasında verilen hükümle davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği ve kararın 21/12/2020 tarihi itibariyle kesinleştiği, davaya konu yoksulluk nafakası isteminde kesin hüküm oluştuğu gerekçesiyle davanın kesin hüküm dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun tüm yönlerden esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Kocaeli 1....
nafaka miktarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
(TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Bu bağlamda belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....
Her ne kadar davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı iştirak nafakası miktarının az olduğu, kararın usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğu, davalı erkek vekili tarafından ise, nafaka miktarının fahiş olduğu, eksik değerlendirme yapıldığı ve müvekkilinin yaptığı ödemelerin mahsup edilmemesinin hakkaniyete aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; boşanma sonrası velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk yararına tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sağlık durumu, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, müşterek çocuk yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, hükmedilen iştirak nafakası miktarının yeterli ve yerinde olduğu anlaşılmakla taraf vekillerinin nafakaya yönelik istinaf başvurularının ayrı...
vasi ve ayırt etme gücüne sahip olan küçük nafaka talebiyle dava açabilir....
"İçtihat Metni"Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması ve birleşen davada iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, davacı lehine 100 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk için 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun masraflarının arttığını, nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, asıl davada yoksulluk nafakasının 300 TL’ye ve birleşen davada iştirak nafakasının 300 TL’ye çıkarılmasını talep etmiştir....