WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan davalı-davacı erkeğin nafaka takdiri ve miktarına yönelik istinaf dilekçesinin reddine, davacı-davalı kadının da katılma yolu ile istinaf kanun yoluna başvurmuş olması nedeniyle HMK 348/ 2 maddesi gereğince davacı-davalı kadının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur....

Davalı istinaf dilekçesinde, asgari ücretle çalıştığını, mahkemece belirlenen nafakanın yüksek olduğunu, 300,00 TL nafaka dışında nafaka ödeyecek durumunun olmadığını belirterek kararı istinaf ettiğini bildirmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, eğitimi devam eden reşit çocuk tarafından açılan yardım nafakası davasıdır. TMK.nun 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. " Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. " düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, öğrenimini sürdüren reşit olan çocuğun TMK.nun 328/2 ve 364. maddeleri gereğince nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır....

Velayet görevi kapsamında, velinin kısıtlı adına nafaka davası açması konusunda veli sıfatı nedeniyle ayrıca husumete izin kararına gerek olmadığı, bu kapsamda velinin vesayet makamından husumete izin talebine de karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verildiği dikkate alındığında davalı tarafın husumete izin kararına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller birlikte değerlendirildiğinde TMK 364.madde yasal şartları oluşmakla davacı lehine yardım nafakasına hükmedilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Tarafların ve davacıya karşı yardım nafakası yükümlüsü konumundaki velisi annesinin ekonomik, sosyal durumları, davacının rahatsızlıkları, ihtiyaçları, davalının diğer çocuğuna yaptığı masraf dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen nafaka miktarı hakkaniyete uygundur....

Bu haliyle ilk derece mahkemesince, çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesi doğrudur. Tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen iştirak nafakası miktarı da uygundur. Davacı kadın dava dilekçesinde açıkça nafakaya yıllık artış oranı belirlenmesini talep ettiği halde ilk derece mahkemesince bu konuda olumlu ya da olumsuz karar verilmemesi doğru görülmemiştir. Bu haliyle davacı kadının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, yıllık artış oranına yönelik istinaf talebinin kabulüne, davalı erkeğin iştirak nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, takdir edilen nafakanın kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıldan itibaren her yıl yıllık ÜFE oranında artırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; ön inceleme duruşmasında tahkikat ve sözlü yargılama duruşmasına geçilerek karar verildiğini, delillerinin toplanmadığını, tanıklarının dinlenmediğini, delillerinin değerlendirilmediğini, davalının sosyal ekonomik durumuna ilişkin araştırmanın yapılmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, iştirak nafakası davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde nafaka talebine yıllık artış oranı belirlenmesini talep etmiş, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemiş ise de bu aşamada hataya değinilmekle yetinilmiştir. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde delillerini bildirmiş yine açıklayıcı delil dilekçesi ibraz etmiş, tanıklarını da bildirmiştir....

Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur." Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2020 NUMARASI : 2019/1220 ESAS, 2020/122 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı kurum vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı Aile T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli Çocuk Mahkemesinin 15/01/2008 tarih ve 2008/6 değişik iş nolu kararı ile koruma ve bakım altına alınan çocuk Sezgin Ekrem'in 2008 yılından bu yana müvekkil idarede koruma ve bakım altında bulunduğunu, davalının evinin çocuğun yaşamasına uygun olabileceği ancak sürekli olarak babanın çocuğunu yanına almak istemediğinin tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle çocuk lehine aylık 5.300 TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir....

ve dava etmiştir....

Davacı vekili; nafaka miktarının az belirlenmesi ve nafakaya dava tarihinden itibaren karar verilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, nafaka miktarının aylık 500,00 TL olarak devam etmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. TMK' nın 328/2. maddesinde; "Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. " Aynı yasanın 364/1. maddesinde de; Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. " düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre, öğrenimini sürdüren reşit olan çocuğun TMK.nun 328/2 ve 364. maddeleri gereğince nafaka talep etme hakkı bulunmaktadır....

Davacı kurum vekili, nafaka miktarının az olması ve vekalet ücreti hükmedilmemesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı istinafa cevap dilekçesinde özetle; oğlunun yanında olduğunu nafaka ödeyecek gücünün olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile nafaka ödenecek kişinin yaşı ve ihtiyaçları gözetilmeli; nafaka yükümlüsü davalıların ödeme gücü ve geliri ile orantılı ve hakkaniyete uygun olacak şekilde bir nafakaya karar verilmelidir....

UYAP Entegrasyonu