Mahkemece, davacının dosyaya giren nüfus kaydına göre 10.07.2012 tarihinde evlenmiş olduğunun anlaşıldığı, evlenme tarihi itibari ile yoksulluk nafakasının yasa gereği kalkmış olduğu belirtilerek, yoksulluk nafakasının kaldırılması hakkında karar verilmesine yer olmadığına, iştirak nafakasının ise karar tarihinden geçerli olmak üzere 200 TL'den 300 TL'ye artırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davalı temyizi yönünden; 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2012 tarihinden itibaren 1.690 TL. ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....
Mahkemece; davalının sigortalı bir işe girip çalışmaya başladığı, davacının nafaka ödemekte zorluk çektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir....
Bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükümden "yoksulluk nafakasının kaldırılmasına" sözleri çıkartılarak yerine "yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına" sözleri ilave edilmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 05.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile; davalı lehine verilen aylık 450,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması, aksi takdirde azaltılmasının talep edildiği, davanın reddedildiği, reddedilen bir yıllık nafaka miktarının 5.400,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 5.880,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmış olup, kesinlik sınırında kalan davacının istinaf talebinin HMK 352 maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/05/2018 NUMARASI : 2018/27 ESAS - 2018/419 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile Eskişehir 4. Aile Mahkemesinin 2015/429 Esas-201754 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, davalıya hükmedilen yoksulluk nafakasını 2017 yılına kadar ödediğini, işten çıkarıldığını, evlenirken borçla evlendiğini, maddi gelirinin bulunmadığını belirterek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma kararı ile birlikte davalı kadına 400 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için 200 TL iştirak nafakasına karar verildiğini, davacının askerden geldiğini, işlerinin bozulduğunu, asgari ücretle çalıştığını, yeniden evlendiğini belirterek, iştirak ve yoksulluk nafakalarının kaldırılmasını, olmadığında 100'er TL'ye indirilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında davalının asgari ücretle çalıştığı işten ayrıldığını, geliri olmadığını beyan etmiştir.Mahkemece; iştirak nafakasının kaldırılma talebinin reddine, yoksulluk nafakasının kaldırılma talebinin kabulü ile 400 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.Taraflar arasında görülen boşanma davasında davalı kadının işsiz, davacının ise Ltd....
Yargıtay HGK'nın 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Davalı davacı tarafından aylık 200 TL iştirak nafakasının aylık 600 TL ye, aylık 250 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 750 TL'ye yükseltilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından iştirak nafakasının aylık 400 TL sına, yoksulluk nafakasının aylık 400 TL sına yükseltilmesine hükmedilmiş, karar davacı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Kabul edilen her iki nafaka artırım miktarı ayrı ayrı yıllık 5.880,00 TL nin altında olduğundan (iştirak nafakası için artırım miktarı 200*12= 2400 TL, yoksulluk nafakası için artırım miktarı 150*12 =1800 TL) karar davacı davalı açısından HMK'nın 341/4. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir. Yine davacı davalı erkek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını dava etmiştir....
müşterek çocuk Furkan'ın okulu bırakarak 1.000 TL gelirle çalışmaya başladığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, iştirak nafakasının ise indirilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" bu itibarla asgari ücret düzeyinde gelir sahibi olmanın yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Mahkemece, davalının babasından kalan maaşının ve taşınmazlarının bulunduğu, belirtilerek davacı tarafından davalıya ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ancak davalıya miras kalan taşınmazların değeri tespit edilmemiştir....
Mahkemece; davacının yoksulluk nafakasının azaltılması ve kaldırılması davasının reddine, davacının iştirak nafakasının azaltılması davasının kısmen kabulü ile; daha önceden müşterek çocuk için takdir edilen 450,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 250,00 TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....