Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2021 NUMARASI : 2021/93 ESAS, 2021/630 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASININ ARTTIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların Bolu Aile Mahkemesinin 2005/108 E. 2007/386 K. sayılı kararı ile boşanmaları sonucunda davacı lehine aylık 150,TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, taraflar arasındaki boşanma kararının üzerinden 14 yıl geçtiğini, bu nafaka miktarında herhangi bir artış olmadığını, davacının bu şartlar altında boşanma davasında hükmedilen nafaka ile geçinemediğini, 2007 yılında hükmedilen nafakanın günün ekonomik koşulları ve davacının ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını...

Mahkemece davanın kısmen kabulüne, iştirak nafakasının 500 TL'sına, yoksulluk nafakasının 300 TL'sına yükseltilmesine, her yıl ÜFE oranında artış yapılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davalının yoksulluk nafakasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 2-TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

    Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      Türk Medeni Kanunun 176/....maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Somut olayda, tarafların 26.07.2010 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları sözkonusu boşanma ilamıyla davalı lehine aylık ....500 TL nafakaya hükmolunduğu ve nafakanın her yıl enflasyon oranında artırılması noktasında tarafların uzlaşı sağladıkları, bu doğrultuda davalının hali hazırda ....700, 00 TL yoksulluk nafakası ödediği ve davalı kadının boşandıktan sonra emekliye ayrıldığı anlaşılmıştır. ... Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2020 NUMARASI : 2019/182 ESAS - 2020/374 KARAR DAVA KONUSU : İştirak Nafakasının İndirilmesi Ve Anlaşmalı Boşanma Davasındaki Protokol Hükmünün Kaldırılması KARAR : Van 1....

        Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakası artırılması/indirilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili, dava dilekçesi ile; ödenmekte olan 400 USD yoksulluk nafakası ile 200 USD iştirak nafakasının yeterli olmadığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 500 USD, iştirak nafakasının 400 USD olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, karşı dava dilekçesi ile; davalının boşanma döneminde çalıştığını, şu anda emekli olduğunu, yeniden evlendiğini, aylık gelirinin azaldığını, kirada kaldığını belirterek; nafakanın, eski eş için 200.00 TL'ye, ortak çocuk için 400.00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          kalkması gibi yoksulluk nafakasının azaltılmasını gerektirecek koşullarda bulunmadığı," gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü ve nafaka artırım miktarını istinafa getirmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından tarafların Sarayönü Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/125 Esas- 2019/163 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, boşanmanın 11/01/2021 tarihinde kesinleştiği, cari yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği anlaşılmaktadır. TMK.nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....

          Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Yargıtay uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; davacı kadının Almanya Ülkesinden emekli olduğu, Almanya'da kirada oturduğu, erkeğin ise Türkiye ve Almanya'dan emekli olduğu, 1 taşınmazının bulunduğu anlaşılmaktadır....

          Bu nedenle davacı kadına takdir edilen yoksulluk nafakasının, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın değer kaybı, boşanma davasının açıldığı tarih ile eldeki dava tarihi arasında geçen süre ve ÜFE artış oranları nazara alındığında artırılmasına karar verilmesi gerekirken talebin reddi hatalı olup, nafakanın aylık 400,00 TL'ye çıkartılması yukarıda belirtilen kriterlere uygun bulunmuş nafaka dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL olarak belirlenmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu