Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, somut olayda yoksulluk nafakasının kaldırılması koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için konu ile ilgili yasal düzenleme ve kavramların kısaca açıklanmasında yarar vardır. Öncelikle belirtilmelidir ki, yoksulluk nafakası, boşanma ile yoksulluğa düşecek olan eş için verilen bir nafaka türü olup, söz konusu bu nafaka boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlar. Yoksulluk nafakası boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi: “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklinde düzenlenmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2017/262 Esas, 2017/331 Karar sayılı ilamı ile müvekkili lehine 400 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verildiği, hükmedilen nafakanın üzerinden 4 yıl geçtiğini, müvekkilinin giderlerinin arttığını, ihtiyaçlarının da arttığını, kira ödediğini, davalının durumunun daha iyi olduğunu, hükmedilen yoksulluk nafakasının 600 TL arttırılarak, müvekkili lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı için aylık 400,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 100,00 TL arttırılmasına, toplamda davacı için aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK tarafından açıklanan üfe oranında arttırılmasına şeklinde karar verildiği görülmüştür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma ilamıyla müşterek çocuk lehine 150 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, nafakaların, ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını ileri sürerek iştirak nafakasının 500TL'ye, yoksulluk nafakasının 600 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 300TL'ye yoksulluk nafakasının ise aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

      Dava, davalı kadın lehine hükme bağlanan yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk lehine hükme bağlanan iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; tarafların Ankara 11....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2020 NUMARASI : 2019/135 ESAS 2020/123 KARAR DAVA KONUSU : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması/Azaltılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/03/2018 tarihli kararı ile boşandıklarını, boşanma protokolüne göre o tarihte çalışmayan davalı lehine 1.000 TL yoksulluk nafakasına karar verildiğini, 1.000 TL yoksulluk nafakasının günümüz yaşam şartlarıyla birlikte değerlendirildiğinde müvekkilinin oldukça zorladığını, şuanda davalının SGK'lı olarak çalıştığını, müvekkilinin yeni bir evlilik yaptığını ileri sürerek, 1.000 TL yoksulluk nafakasının...

      Öncelikle, yoksulluk nafakasına ilişkin açıklama yapmakta yarar bulunmaktadır. Yoksulluk nafakası, boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 175. maddesinde: “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Maddede geçen “yoksulluğa düşecek” kavramından ne anlaşılması gerektiği konusunda yasal bir tanımlama olmaması karşısında bu husus yargısal uygulamada kurallara bağlanmıştır....

        Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı lehine hükmedilen 125 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olacak şekilde aylık 250 TL'ye ve müşterek çocuk yararına hükmedilen 125 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olacak şekilde aylık 250 TL'ye çıkartılarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davalının, yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır....

          Davacı-davalı taraf dosya ile birleşen Adana 6.Aile Mahkemesinin 2017/909 Esas sayılı tedbir nafakasının azaltılması davasında özetle; tarafların 25/03/2014 tarihinde evlendiklerini, müşterek 4 tane çocuklarının olduğunu, Adana 3 Aile Mahkemesinin 2016/1023 E.sayılı dosyası ile boşanma davalarının sürdüğünü, ayrı yaşamaları sebebiyle Adana 4 Aile Mahkemesinin 2015/207- 737 E.K.sayılı ilamı ile müşterek çocuklara ayrı ayrı aylık 400'er TL nafaka ile kadın yararına aylık 600 TL nafaka bağlandığını, davalının işsiz olması sebebiyle nafakayı ödeyemediğini, çocuklar yararına bağlanan nafakanın aylık ayrı ayrı 100'er TL'ye, kadın yararına bağlanan nafakanın da aylık 200 TL'ye indirilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir....

          Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. ./.. -2- Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; taraflar .... Aile Mahkemesi' nin 17.07.2014 tarih ve....sayılı ilamıyla boşanmışlar, boşanma ilamı 01.10.2015 günü kesinleşmiş, boşanma ilamıyla davacı lehine aylık 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası ise 12.11.2015 tarihinde açılmıştır....

            Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ispat edilmemiştir. ./.. -3- Boşanma kararı ile birlikte hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş ise de, bu husus yoksulluk nafakasının artırılması için yeni bir dava açılmasına engel değildir. Davacı artırım davası ile nafakanın yeniden belirlenmesi talep edebilir....

              UYAP Entegrasyonu