TMK'nun 176/.... maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası .....’in yayınladığı ..... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....
TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2009/449 Esas ve 2009/833 Karar sayılı boşanma dosyası ile hükmedilen 300,00 TL yoksulluk nafakasının artırılmasına karar verilmiş ise de, taraflar arasında Batman 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nde görülen nafaka artırım davası ile yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, iş bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2010/3451 Esas ve 2010/3772 Karar sayılı düzelterek onama kararı ile 250,00 TL'ye çıkarılmıştır. Mahkemece yoksulluk nafakasının 250,00 TL üzerinden artırılması gerekirken 300,00 TL üzerinden artırılması doğru görülmemiş ancak bu husus sonuca etkili olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır....
Ancak; TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." TMK.nun 176/4.maddesine göre de, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Davalı dilekçesinde; davacının boşanma protokolünde 03.05.2029 tarihine kadar yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiğini, davacı ile boşanmadan önce ve halen noterde katip olarak çalıştığını, davacının noter olduğunu, ekonomik olarak mağdur ve zor durumuda olmadığını, davacının müşterek çocuklara nafaka vermediğini, iki çocuğun yanında yaşadığını belirterek; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalının 3.000 TL maaşlı Noter Başkatibi olarak çalıştığını, evi, arsaları, kira geliri olduğunu, davacı kadından aldığı nafaka dışındaki geliri ve harcamaları gözönünen alındığında yoksulluğunun söz konusu olmadığını; davacı kadının noter olduğunu, ekonomik durumunun anlaşmalı boşanma davası aşamasından daha iyi olmadığının sabit olduğunu, davalının almakta olduğu yoksulluk nafakasının hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuklar Efe ve Naz için halen 200 er TL olan iştirak nafakasının aylık 300 er TL ye çıkartılmasına, davacı için halen 200 TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 300 TL ye çıkartılmasına karar verilmiş, verilen bu karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir. TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK.'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
TMK'nun 176/4. maddesine göre de; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, hüküm yoksulluk nafakası yönünden bozulmuş, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozma gereği yerine getirilmeyerek davacı kadının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Davalı-davacı kadın vekili ise; Hükmedilen 75 TL arttırımın yetersiz olduğunu, yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddedilmesi nedeniyle erkek lehine ücreti vekalete hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp, yoksulluk ve iştirak nafakasının 500'er TL'ye yükseltilmesine ve hükmedilecek nafakalara talep tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde 100 TL'ye indirilmesi isteminden ibarettir. Karşı dava, 200 TL olarak belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesi talebine ilişkindir....
Aile Mahkemesi'nin 2013/148 Esas - 2013/40 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın 20/09/2013 tarihinde kesinleştiğini, müşterek çocukları 2007 doğumlu Zeynep'in velayetinin kendisine verildiğini, müşterek çocuk için aylık 175,00 TL olan iştirak nafakasına, kendisi lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ancak gelişen süreçte çocuğun artan ihtiyaçlar nedeni ile iştirak nafakasının ve yoksulluk nafakasının yeterli olmadığını, bu nedenlerle müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye yükseltilmesi, kendisi lehine hükmedilen 600,00 TL yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL'ye yükseltilmesi ile nafakaların her yıl Üfe artış oranında artırılmasına karar verilmesini istemiştir....