iştirak ve davacı asil için hükmolunan yoksulluk nafakasının hükümde belirtilen miktarlarda ve hakkaniyet ve adalet ilkeleri çerçevesinde artırılması gerekli olmuştur....
Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması (asıl dava), nafaka artırım(birleşen dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-birleşen dava davalısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı-birleşen dava davalısı dilekçesinde; müvekkili ile davalının ...Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, mahkemece davalı lehine aylık 2250 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin bu rakamı ödemekte zorlandığını, nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını ancak aradan geçen sürede davalının çalışmaya başladığını, vefat eden babasından yetim aylığı almaya başladığını belirterek, yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak...
Islah dilekçesiyle de; iştirak nafakasının 2.250 TL'ye artırılmasını talep etmiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere boşanma ilamıyla hükmolunan 300,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 750,00 TL'ye, iştirak nafakasının ise 1.200,00 TL'ye artırılması yönünde hüküm tesis edilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamından; tarafların TMK'nun 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşandıkları, imzaladıkları protokol gereği davalı kocanın 2002 doğumlu müşterek çocuk için aylık 300,00 TL iştirak , davacı kadın için de aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiği, hükmün taraflarca temyiz edilmeksizin 18.12.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.TMK'nun 176/4 maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.İştirak nafakası ise, çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik...
(TMK m.328/1) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Ayrıca nafakanın takdirinde, evlilik birliği devam ederken çocuğun alıştığı yaşam şeklide dikkate alınır. Diğer taraftan nafaka miktarı belirlenirken, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Her ne kadar nafakanın takdirinde; davalının (baba) hayat koşulları ve ödeme gücünün de dikkate alınması zorunlu ise de; bu durum, yani davalının gelir seviyesinin düşüklüğü nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmaz. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalı babanın gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....
Mahkemece; müşterek çocuk Sedat lehine bağlanan iştirak nafakasının kaldırılması talebi reddedilerek davalı kadına bağlanan yoksulluk nafakasının davalının tüm yıl asgari ücret düzeyinde geliri olduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünde hüküm tesis etmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.Mahkemece de kabul edildiği gibi davalının bir başkasıyla evliymiş gibi yaşamadığı anlaşıldığından bu gerekçeyle nafakanın kaldırılmasında bir isabetsizlik yoktur.Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Eldeki dava ise 08.09.2015 tarihinde açılmıştır. Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir, Hal böyle iken, mahkemece; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları,yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde ... oranda nafaka artırımına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir....
ın velayetlerinin kendisine verildiğini, kendisi için aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar.... için aylık 100,00 TL, Kayra için aylık 100,00 TL ve... için aylık 75,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede, çocukların okul giderlerinin artması, paranın alım gücü ve nafakanın yetersizliği nedeniyle yoksulluk nafakasının 1.000,00 TL'ye ve iştirak nafakasının her üç çocuk için ayrı ayrı 500,00'er TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddi doğru görülmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2015 NUMARASI : 2014/1668-2015/117 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı müşterek çocuk Şeyma'nın 18 yaşını ikmal ettiğini belirterek, iştirak nafakasının kaldırılmasını, diğer davacı Meral için ise 2005 yılında 240TL olarak artırılan yoksulluk nafakasının yıllar içinde artışla 400TL olarak ödendiğini, davalının, diğer davacı Şeyma'ya ödediği iştirak nafakası dahil her ay 720TL ödeyebilecek ekonomik gücü olduğunu belirterek, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 700TL olarak artırımını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/90 Esas ve 2013/96 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, mahkemece davalı lehine aylık 200 TL yoksulluk, müşterek çocuk 1998 doğumlu İsmail ve 2001 doğumlu Halil lehine 100'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk ve iştirak nafakasının müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, amelelik yaparak geçimini sağladığını, nafakayı ödemekte zorlandığını ileri sürerek, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....