"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada; 2009 yılından itibaren aylık 400,00 TL olarak ödenen iştirak nafakasının 1.000,00 TL'ye çıkarılması talep edilmiş; mahkemece nafakanın aylık 600,00 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir . Dosya içeriğinden; davacının 17.11.1992 doğumlu olup, eldeki artırım davasını vekili aracılığı ile 13.02.2012 tarihinde açtığı anlaşılmaktadır. Her nekadar mahkemece talep; iştirak nafakasının artırılması istemi olarak değerlendirilmiş ise de; dava niteliği itibari ile yardım nafakası talebine ilişkindir....
Her ne kadar, nafakanın takdirinde; davalı (baba) nın hayat koşulları ve ödeme gücünün de dikkate alınması zorunluluğu var ise de; bu durum, yani davalının gelir seviyesinin düşüklüğü nafakanın artırılması gerekliliğini büsbütün ortadan kaldırmaz. Hakim, iştirak nafakası takdirinde; nafaka alacaklısı çocuğun ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır. Yoksulluk nafakasının artırım davasında ise; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde artırım yapılmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; açılan davanın kısmen reddi kısmen kabulü ile, davacı T2 için aylık 200 TL almış olduğu yoksulluk nafakasının 200 TL artırılarak 400 TL'ye çıkartılmasına ve gelecek yıllarda ÜFE oranında artırılmasına, davacı T1 için 450 TL yardım nafakası hükmedilmesine ve gelecek yıllarda ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili Fatma için yapılan artış miktarı ile Müleyka için hükmedilen yardım nafakası miktarlarının düşük olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı Fatma adına yoksulluk nafakasının artırımı ve diğer davacı Müleyka için yardım nafakasına hükmedilmesi istemiyle açılmıştır....
(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, aylık 150.00 TL olan yoksulluk nafakasının ihtiyaçlara yetmediğini ileri sürerek aylık 500.00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakasının aylık 200.00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.''...
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; tarafların anlaşmalı boşandıklarını, davalı müvekkilinin nafaka borcunu her ay ödediği gibi ayrıca okul ve diğer ihtiyaçlarında da yardımcı olduğunu, nafaka borcu karşılığı olmak üzere ..... plakalı aracı davacıya devrettiğini, sosyal durumlarında herhangi bir değişiklik olmadığı halde nafakanın arttırılma talebinin haksız olduğunu, talep edilen miktarın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı Y.. Ç.. lehine taktir edilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 825TL ye , müşterek çocuk Berat Dinçer için taktir edilen iştirak nafakasının yine dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.100TL ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece ;davanın kabulü ile davacı için aylık 300 TL yoksulluk nafakasının ,200 TL artırılarak 500 TL'ye yükseltilmesine ve dava tarihinden itibaren 500 TL yoksulluk nafakasının işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
ın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Birleşen dava dosyasında; ergin olan ortak çocuk ... kendisi için aylık 1.000,00 TL yardım nafakasının (TMK m. 328/2) davalı babadan tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davacının nafaka talebi bağımsız bir dava niteliğinde olup nispi harca tabidir. Dava, talep edilen aylık nafaka miktarı üzerinden alınan peşin nispi harç ile görülmüştür. Başvurma harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar. Nafakanın bağımsız bir dava ile talep edilmesi halinde dava değeri nafakanın yıllık tutarının toplamı olacağından, davacının talep ettiği nafakanın yıllık tutarı üzerinden peşin nispi harcı tamamlaması için kendisine süre verilmesi (Harçlar Kanunu m. 30-32) ile harç tamamlandığı taktirde işin esasına girilip tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Yerel mahkemece verilen istinafa konu karar ile, davacının aylık 400,00 TL olan yoksulluk nafakasının 350,00 TL artırılarak aylık 750,00 TL'ye yükseltildiği, bir yıllık yoksulluk nafakası artış miktarının 4.200,00 TL'ye tekabül ettiği, müşterek çocuğun aylık 400,00 TL olan iştirak nafakasının 400,00 TL artırımı ile aylık 800,00 TL'ye yükseltildiği, çocuk için bir yıllık nafaka artış miktarının ise 4.800,00 TL'ye tekabül ettiği, HMK 341/2 maddesi gereğince karar tarihi olan 2022 yılı itibariyle miktar veya değeri 8.000,00 TL'yi geçmeyen mal varlığına ilişkin kararların kesin olduğu anlaşılmakla, davalının nafaka artış miktarlarına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
GEREKÇE: Dava; iştirak nafakasının müşterek çocuk Arda Kayra için aylık 2.000,00TL'ye davacı kadın için yoksulluk nafakasının aylık 3.000,00TL'ye artırılması isteğine ilişkindir. Nafaka miktarı belirlenirken, çocuğa fiilen bakan anne babanın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların dikkate alınması zorunludur. Hakim, nafaka takdirinde; nafaka alacaklısı çocukların ihtiyaçlarıyla nafaka yükümlüsünün gelir durumu arasındaki dengeyi kurarak, hakkaniyet ölçüsünde nafakaya hükmetmelidir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir."...