Mahkemece, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek, davacı lehine ergin olmadığı dönemde hüküm altına alınmış olan iştirak nafakasının artırılmasına karar verilmesi ile yetinilmesi, usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, özellikle de davalının tesbit edilen mevcut gelir durumuna göre mahkemece takdir edilen nafaka miktarı yerinde bulunduğundan nafakanın niteliğine ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının ikinci bendinin çıkartılarak yerine “Dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 250 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, ........2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınan iştirak ve yoksulluk nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; nafakaların 250’şer TL'den 750’şer TL'ye artırılmasını ve müşterek çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 450 TL'ye, iştirak nafakasının ise 400 TL'ye artırılmasına ve iştirak nafakasının müşterek çocuğun ergin olduğu tarihten itibaren yardım nafakası olarak devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı tarafın iştirak (yardım) nafakasına yönelik temyiz itirazları yönünden; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yargılama sırasında ergin olan müşterek çocuğa ait vekâletnamenin dava dosyasına...
-2- Tüm bu maddeler ışığında, okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Somut olayda; ergin olan davacının okuduğu tesbit edilmiş olup, takdir edilen nafaka miktarı hakkaniyete uygun bulunmuştur. Ancak, hükmedilen nafakanın niteliği yoksulluk değil, yardım nafakasıdır. Nafakanın nitelendirilmesinde yapılan bu yanlışlık mahal mahkemesince her zaman düzeltilebileceği için bozma sebebi yapılmamıştır. Mahkeme kararının hüküm kısmında yer alan "yoksulluk" ibaresinin çıkarılarak "yardım" şeklinde yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 8.70 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. .......
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının iştirak nafakasının artırımına ilişkin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Davalının yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin temyiz itirazları yönünden; Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK'nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalıdır....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, davacı nafaka alacaklısının başka çocuklarının da bulunması hususları gözetildiğinde, takdir edilen nafaka tutarı fazla ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan “…aylık 500 TL. yardım nafakasının “ sözlerinin çıkartılarak yerine “ aylık 400 TL. yardım nafakasının “ sözlerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 30.35 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 15.02.2011 günü oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi de asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2020/586 ESAS 2021/459 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 1....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık 150,00 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 150,00 TL yardım nafakasının davacının ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Bu bağlamda; belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir....
Müşterek çocuk için arttırılan iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.600,00 TL olup, nafakanın yıllık miktarı 5.390,00 TL.'nin altındadır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir. (Yargıtay 3. HD. 26.03.2012 tarihli ve 2012/4119 Esas- 2012/7991 Karar sayılı kararı) Karar tarihi itibariyle, HMK.'...
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre, olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle, dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu talebin reddi doğru görülmemiştir....