WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Hakim, yoksulluk nafakasının takdirinde, nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile, nafaka yükümlüsü kocanın gelir durumu arasında bir oranlama yaparak, taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyarak bir karar vermelidir. Bu verilecek karar da TMK.nun 4.maddesi kapsamında hakkaniyete uygun olmalıdır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, yıllık ÜFE artış oranı, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları nazara alındığında mahkemece takdir edilen nafaka yüksektir....

    Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....

      Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davalının gelir durumu, mirasçılıkta da aynı sırada yer alan dava dışı annenin de nafakaya katılma yükümlülüğü nazara alındığında hükmedilen nafaka miktarı fahiş olup TMK.nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun görülmemiş ve bu husus bozmayı gerektirmiştir....

        Bu bağlamda; mahkemece yardım nafakası miktarı belirlenirken;davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri gözönünde bulundurulmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir. Somut olayda; davacının anne ve babasının Küçükçekmece 5.Aile Mahkemesinin 2012/799 Esas-2014/581 sayılı kararı ile boşandıkları ve davacı için 750 TL iştirak nafakasına karar verildiği ve bu nafakanın davacı reşit olduktan sonra kesildiği, davalı babanın emekli askeri personel olup, 5130 TL maaş aldığı, davacının üniversite sınavlarına hazırlık aşamasında olup, dersaneye gittiği dosya içeriği ile anlaşılmaktadır....

          Mahkemece; davacı Ayşe hakkındaki istem bakımından; tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumlarına göre, davacı kadının, nafakanın hükmedildiği ilk davanın kesinleşmesinden sonra aylık 250 TL kira geliri elde etmeye başladığı, böylece davacının ekonomik durumunun iyileştiği, davalının ekonomik durumunda ise nafaka artırımını gerektirir bir değişiklik meydana gelmediği gerekçesiyle talebin reddine; davacı Eşref hakkındaki istem bakımından; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmadığı gerekçesi ile tedbir nafakasının TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranına göre aylık 21,70 TL artırılmasına; davacı Rıza hakkındaki istem bakımından ise; aylık 175,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiştir. Dava; davacı Ayşe ve Eşref için tedbir nafakasının artırılması, davacı Rıza için ise yardım nafakası istemine ilişkindir. 1-Davacı R.....

            Mahkemece, nafaka alacaklısının öğrenimini tamamladığı ve çalışmaya başladığı gerekçesiyle; nafaka alacağının davalının öğrenimini tamamladığı tarih itibariyle iptaline, fazladan kesilen nafaka miktarının davacıya iadesine karar verilmiştir. Hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Takip dayanağı ilamda "dava tarihinden başlayıp öğrenim süresince devam etmek üzere 300 TL yardım nafakasına "hükmedilmiş bu hüküm Yargıtay 3....

              Kural olarak herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üst soyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Eş ile anne ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.(TMK m.364) Türk Medeni Kanunu’nun 364-366. maddeleri arasında düzenlenen yardım nafakası, sınırlı şekilde sayılan akrabaların birbirlerine karşılıklı olarak yardım etme yükümlülüğüne dayanmakta olup, kanun, nafaka ile yükümlü olanları tek tek saymıştır. Bunun dışındaki kimselerin nafaka verme yükümlülüğü yoktur. Yardım nafakası ilişkisinin tarafları; üstsoy, altsoy ve kardeşlerdir. Nafaka davası, mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır. (TMK m. 365) Nafaka alacaklısı kişi, miras hukuku kuralları çerçevesinde ilk olarak kim ya da kimler kendisine mirasçı olacaksa öncelikle onlardan yardım nafakası talebinde bulunabilir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; açılan davanın kısmen reddi kısmen kabulü ile, davacı T2 için aylık 200 TL almış olduğu yoksulluk nafakasının 200 TL artırılarak 400 TL'ye çıkartılmasına ve gelecek yıllarda ÜFE oranında artırılmasına, davacı T1 için 450 TL yardım nafakası hükmedilmesine ve gelecek yıllarda ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili Fatma için yapılan artış miktarı ile Müleyka için hükmedilen yardım nafakası miktarlarının düşük olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı Fatma adına yoksulluk nafakasının artırımı ve diğer davacı Müleyka için yardım nafakasına hükmedilmesi istemiyle açılmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı, birleşen davada yardım nafakası istemli davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davada davacı ... yönünden davanın kısmen kabulü müşterek çocuk için açılan iştirak davasında ve birleşen davada davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl dava davacısı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl dava 100,00‘er TL yoksulluk ve iştirak nafakasının 500,00’er TL ‘ye artırılmasına, birleşen dava ise yardım nafakası istemine ilişkindir....

                  TMK'nın 331. maddesi gereğince durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu