WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nun 327. maddesinin 1.fıkrasında "çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler anne ve baba tarafından karşılanır" aynı kanunun 328/1. maddesinde "ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" 329/1 maddesinde de "küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir" hükmü yer almaktadır. Tarafların Marmaris 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2019/115- 81 E- K. sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları müşterek çocuklar 05.05.2014 doğumlu Zeynep Nisa ve 27.20.2015 doğumlu Elif'in velayetinin davacı anneye verildiği ve bu kararın 10.04.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Boşanma davasında katılım nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuklar adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır....

Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır. TMK.nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1. maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK. nun 329/1. maddesi). Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur (TMK. nun 330/1. maddesi). TMK.nın 331.maddesine göre; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacı, davalı babasının evi terk ederek gittiğini, eğitimine devam ettiğini, belirterek davalıdan nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafaka yardım nafakası niteliğindedir. (TMK. md.364) Buna göre, mahkemece; davacı için hükmedilen nafakanın yoksulluk nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    Buna göre yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca sözkonusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması gerekmez. Nafaka ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde TMK'nın 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

    Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir( Yargıtay 3. HD 15.12.2015 tarih 2015/14097 Esas 2015/20323 K )....

    Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı kızı tarafından 1700,00 TL nafaka istendiğini, emekli polis memuru olduğunu, 5.452,00 TL emekli maaşı aldığını, aylık 500,00- TL oğlu için nafaka ödediğini, başka bir gelirinin olmadığını, eski eşinin aktif olarak hemşire olarak çalıştığını, eski eşinin maaşının kendi maaşından daha yüksek olduğunu, müşterek çocukları Kürşat Alpaslan SOYSAL'in bedelli askerlik yapabilmesi için 38.000,00 TL'yi tek kalemde ödediğini, kendisinin de oğlu için 500,00- TL nafaka ödemeye devam ettiğini, maaşından 1700,00 TL kesilirse kendi hayatını devam ettirmesinin mümkün olmadığını, davacıya 1000,00 TL yardım nafakası ödemeyi teklif ettiğini, ancak davacının kabul etmediğini, kendisinin davacıya 1000,00 TL yardım nafakası ödemeyi kabul ettiğini beyan etmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından yardım nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne tarafından açılan iştirak nafakasının arttırılması davası davacı ...'nun ... olmasıyla birlikte yardım nafakası olarak görülmeye devam etmiş, yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ve iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren arttırılmasına karar verilmiş, ayrıca davacı ...'nın ergin olduğu tarihten itibaren olan nafaka talebi de HMK 114/1-d maddesi ve HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddedilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2015 NUMARASI : 2014/602-2015/71 Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının öğrenci olduğunu, eğitim giderleri bulunduğunu belirterek 1.000TL yardım nafakası talep etmiştir. Davalı, aylık 300 TL nafaka ödemeyi kabul ettiğini belirterek fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece aylık 400TL yardım nafakası takdir edilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 328/1.maddesinde “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.”...

        Türk Medeni Kanununun 364/1. maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365.maddesinin 2.fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 328/2. maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez....

        Dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller, tarafların ve davacıya karşı yardım nafakası ödeme yükümlülüğü bulunan annesinin dosyaya yansıyan ekonomik, sosyal durumları, davacının üniversite öğrencisi olup çalışmadığı, geliri olmadığı ve yine yardım nafakası ödeme yükümlülüğünün taraflar arasındaki kişisel ilişki ve iletişime bağlı bir yükümlülük olmadığı dikkate alındığında davacı lehine yardım nafakasına hükmedilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu gibi miktarı da hakkaniyete uygundur. Bu haliyle davalının nafaka verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, davacının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin reddine, yıllık artışa yönelik istinaf talebinin kabulü ile, ödenmesine karar verilen nafakanın kararın kesinleşmesini takip eden yıldan itibaren her yıl TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        UYAP Entegrasyonu