Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir( Yargıtay 3. HD 15.12.2015 tarih 2015/14097 Esas 2015/20323 K)....
Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise; anne ve babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir....
Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Somut olayda; davacının aylık 350.00.-TL yurt ücreti ödediği, annenin ev hanımı olduğu, babanın çekici operatörü olarak çalıştığı, aylık gelirinin 4.143.00.- TL olduğu, yasal kesinti olan 1.307.00.- TL nin bu miktardan kesildiği, davalının davacının annesi ve kardeşi için toplam 900.00.- TL nafaka ödediği, davalının kira ödemediği tespit edilmiştir. Tarafların ve dava dışı annenin ekonomik ve sosyal durumları ve davacı öğrencinin ihtiyaçları değerlendirildiğinde; davacı yararına takdir edilen yardım nafakası miktarı az olup, hakkaniyete uygun bulunmamıştır....
Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davacının giderleri ve davalının gelir durumu nazara alındığında; davacının yardım nafakası talebinin reddine karar verilmiş olması, TMK'nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır. O halde mahkemece yapılacak işin; tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, davacı çocuğun yaş ve ihtiyaçları, günün ekonomik koşulları nazara alınarak; nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun olacak şekilde yardım nafakasının tahsiline karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yardım nafakası talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Eldeki davada talep edilen nafaka, dava dilekçesinin içeriğine göre, yardım nafakasının istemine ilişkin dava mahiyetindedir.Mahkemece nafaka türünün yanlış nitelendirmesi talebin esasını değiştirmez. O halde, mahkemece; davanın yardım nafakası davası olarak nitelendirilmesi gerekirken, tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince hükmün 1.bendinde yer alan; “tedbir" ifadesinin çıkartılarak, yerine "yardım" ifadesinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar çocuğun rahatsızlıkları sebebiyle özel bakıma ve eğitime ihtiyacı olsa da nafaka yükümlülüğü tarafların mali içtimai durumlarına göre belirlenir. Müşterek çocuk için talep edilen nafaka 18 yaşını tamamlayana kadar iştirak nafakası, 18 yaşını tamamladıktan sonra yardım nafakası olarak ödenir. Evlilik haricinde doğan çocukların velayeti baba tarafından tanınsalar dahi annededir. Velayet hakkı kendisinde olmayan tarafın müşterek çocuğun infak ve iaşelerine katılma yükümlülüğü vardır. 18 yaşından sonra çocuğun eğitimi devam ettiği sürece ve anne baba desteğine muhtaç olduğu sürece ebeveynlerin çocuklarına yardım nafakası altında katkıda bulunmaları gerekir. Çocuğun bu nafakaları hak ettiği konusunda mahkememizce tereddüt yoktur. Döviz cinsinden nafaka talep edilemez. Bu konuda tarafların bir anlaşmaları da yoktur. Bu nedenle nafaka belirlenirken TL cinsinden belirlenmiştir....
Temyiz Sebepleri 1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; asıl davanın tam kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, birleşen dosyada da yardım nafakası miktarının düşük belirlendiğini, davacı ...'...
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....
Davada, davalı babadan üniversite 2.sınıfta okuyan davacı için 400 TL yardım nafakasına hükmedilmesi talep edilmiştir. Davalı cevabında, asgari ücretle çalıştığını ve 425 TL kira ödediğini, ayrıca diğer çocuğu için de 150 TL iştirak nafakası ödediğini, borç içinde olduğunu, davacının hem kredi hem burs aldığını, araştırılırsa belirleneceğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 250 TL yardım nafakasına hükmedilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmektedir. TMK.'nun 328/1.maddesinde; "çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler". TMK.'nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür". TMK.'...
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Toplanan delillerden, tarafların müşterek çocukları olan İsmet'in 20/10/1993 doğumlu olduğu, İzmir 14....