Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalıların 18 yaşını doldurduğu belirtilerek ödenen iştirak nafakasının kaldırılması istenilmiştir.Karşılık dava dilekçesinde ise; TMK. 328/2. maddesi hükmü gereğince eğitimi devam ettiğinden ödenen nafakanın artırılarak 300,00 TL’ye yükseltilmesi talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, asıl davanın kabulü ile davalı (karşı davacı) Duygu’nun evlenmesi; diğer davalı ...’nın (karşı davacı) ise 18 yaşını doldurmuş olduğu; davalının bakım yükümlülüğü bulunmadığı gerekçeleri ile iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, karşılık davada artırım isteminin reddi cihetine gidilmiştir. 1-Asıl dava yönünden; küçük reşit olmakla kendisine bağlanan nafaka kendiliğinden sona erer (TMK328/1). Davalılar dava tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş olup reşittir. Bu nedenle davacının nafakanın kaldırılmasını istemede hukuki yararı bulunmamaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 21.12.2021 NUMARASI : 2020/731 ESAS, 2021/1243 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 4. Aile Mahkemesi’nin 2017/209 Esas sayılı davada, davacı lehine 300,00 TL yardım nafakasına hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, nafaka tarihinden itibaren herhangi bir artış uygulanmadığını, davacının üniversite öğrencisi olup ihtiyaçlarının arttığını belirterek 300,00 TL yardım nafakasının 1.200,00 TL yükseltilmesine, dava tarihinden itibaren her yıl TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin tamamının reddedilmesini, mevcut nafaka ödemesinin iptal edilmesini talep etmiştir....
Hukuk dairesinin 27/12/2021 tarihli yardım nafakasının kaldırılmasına dair ilama karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı ile kesinleştiği, davacı tarafından açılan davacı için bağlanan nafakanın yeterli olmadığı belirtilerek nafakanın artırılması talep edilmiş olup, tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde önceki nafaka karar kesinleşme tarihinden sonra aradan geçen süre içersinde meydana gelen enflasyon oranı, ihtiyaçlarının artması gözönüne alındığında bağlanan nafakanın yetersiz kaldığı kanaati ile nafakanın dava tarihinden itibaren 500,00 TL artırılarak 900,00 TL'ye çıkartılmasına nafakanın her yıl efe tüfe oranında arttırılmasına karar verilmiş olup karara ilişkin davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nafaka artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, ...si 12. Sınıf öğrencisi olduğunu, iki yıl yurt dışında yaşadığı için yaşıtlarına göre geri olduğunu, davalı babasından 125 TL nafaka aldığını ve başka geliri olmadığını ancak nafakayla geçinemediğini, mağdur olduğunu ve nafakanın 500 TL'ye artırılmasını talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile de talebinin yardım nafakası olduğunu belirtmiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen yoksulluk nafakasının kesinleştiği tarihten (....01.2001) itibaren nafaka artırımı yapılması gerekirken iş bu nafaka artırım davasının açıldığı tarihten (28.05.2012) itibaren nafaka artırımı yapılmak suretiyle davacı lehine az miktarda nafaka takdir edilmesine sebebiyet verilmiştir ve bozma ilamı gerekleri yerine getirilmemiştir. Bu durumda mahkemece “yoksulluk nafakasının kesinleştiği ........2001 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması” suretiyle dengenin sağlanması gerekirken belirtilen şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin 2017/869 E- 2017/1085 Karar sayılı ilamı ile davacı T1 (Suçukıran) lehine hükmedilen aylık 200,00 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL arttırımı ile aylık 300,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde vermiş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kısmen kabulünü istinaf etmiştir. Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kısmen kabul edilmesini, davanın reddine karar verilmemesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yardım nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılıkararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
-TL nafakaya hükmedildiği, Mahkememizin 2005/203 Esas, 2006/115 Karar sayılı kararı ile davacı lehine hükmedilen nafakanın artırılmasına karar verildiği anlaşılmış, sonuç olarak boşanma kararından bu yana yaklaşık 15 yıllık sürenin, nafaka artırımı davası kararından bu yana ise yaklaşık 13 yıllık bir sürenin geçmiş olması, zaman içerisinde paranın alım gücündeki düşüş, davacının yaşadığı coğrafyada ki ekonomik koşullar, davacının nafaka ve devlet tarafından yapılan maddi yardım harici gelirinin bulunmaması, davalı ile davacının sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak TMK'nın 176/4. maddesi uyarınca hakkaniyet gereği davacı lehine davalı tarafından ödenen nafakanın 160,00.-TL artırılarak aylık 300,00....
Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 341/2. maddesinde ön görülen 1.500,00 TL kesinlik sınırı 02/12/2016 tarihinden itibaren 3.000,00 TL'ye çıkarılmış, ek 1. madde ile de parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında arttırılacağı düzenlenmiş olup, 01/01/2023 tarihinden itibaren kesinlik sınırı 17.830,00 TL'dir. Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde yıllık nafaka miktarı değerlendirilir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 25/04/2012 tarih ve 2012/7371 esas 2012/ 10992 karar ve 12/01/2015 tarih 2014/13494 esas 2015/291 karar sayılı kararları). Nafakanın kesinlik sınırının belirlenmesinde, eş ve çocuklar için hükmedilen nafakaların ayrı ayrı kabul veya reddedilen yıllık nafaka miktarı değerlendirilir (Yargıtay 3....
Yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin davalarda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı göz önünde bulundurulmalı, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde artırım yapılmalıdır. Yargıtay'ın bu konudaki yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....