Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki yardım nafakasının artırılması (Asıl Dava), yardım nafakasının kaldırılması (Karşı Dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkilinin dedesi olduğunu,müvekkilin babasının 2004 yılında vefat ettiğini, . 2013/397 karar sayılı ilamı ile müvekkili lehine aylık 400 TL nafaka hükmedildiğini, müvekkilinin . bölümünden mezun olduğunu, iş bulamadığını, davacının.öğrenci olduğunu, bu nedenle müvekkili lehine 2010 yılında hükmolunan 400 TL yardım nafakasının değişen sosyal ekonomik koşullar, artan ihtiyaçlar nedeniyle 600 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....

    Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. Somut olayda;tarafların müşterek çocukları 06.02.1995 doğumlu ...'...

      Aile Mahkemesinin 2019/1082 Esas 2019/903 Karar sayılı ilamı, ekonomik ve sosyal durum raporları, müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; dava, yardım nafakasının kaldırılması davası olup, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde, Eskişehir 5....

      sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190 TL'ye çıkarılmıştır. 500 TL olan yardım nafakasının 350 TL'ye indirildiğinin kabulü halinde yıllık nafaka (farkı) miktarı davalı yönünden kesin hüküm oluşturacak,150 TL'ye indirildiğinin kabulü halinde ise yıllık nafaka (farkı) miktarı davalı yönünden kesin hüküm oluşturmayacaktır. Bu itibarla ; hakimin takdir etmiş olduğu nafaka miktarının anlaşılabilir olmaktan uzak olduğu açık olup, infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, HMK.'...

        Davalı vekili; müvekkilinin...inin eğitim hayatı devam ettiği için, reşit olması sebebiyle nafaka davası açmasına gerek olmadığını belirterek davanın reddini, müvekkili lehine hükmedilen iştirak nafakasının usul ekonomisi bakımından yardım nafakası olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalının 06/02/2013 tarihi itibariyle reşit olduğu, ancak halen öğrenci olduğu, herhangi bir gelirinin bulunmadığı, eğitimi devam eden müşterek çocuğa, reşit olsa dahi TMK'nun 328/2 maddesi uyarınca eğitimi sona erinceye kadar ana ve babanın durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde bakmakla yükümlü oldukları, davalı yararına hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılıp, davalı tarafından yeniden dava açmasına gerek olmadığı belirtilerek, davalı için ödenmekte olan aylık 400 TL iştirak nafakasının kaldırılması isteminin reddi ile iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Kanun koyucu, aile bireylerinin birbirlerine yardım etmelerini sadece ahlak kurallarına bırakmayarak bunu TMK. nun 328/2 ve 364. maddelerinde yapılan düzenlemeler ile yasal bir ödev haline getirmiştir. Yoksulluğa düşen aile bireyinin, yaşamını sürdürebilmesi için zorunlu olan yardım isteğini içermesi de göz önüne alındığında, yardım nafakasının düzenlendiği anılan yasa maddeleri birbirini tamamlamaktadır. Bu nedenle, nafakanın bağlanmasında olduğu gibi kaldırılmasında da bu özellik dikkate alınarak araştırma ve inceleme yapılması, gerek hakkaniyete gerekse usul ekonomisi ilkesine uygun düşecektir. Bundan ayrı yardım nafakası, durumun değişmesi halinde mahkeme kararıyla yeniden belirlenebilecek veya kaldırılabilecektir....

            Davacı iddiasını ispat edemediğinden davalı T3 karşı açtığı yardım nafakasının kaldırılması ve indirilmesi davasının karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. " şeklindeki gerekçeyle; "1- Davacının davalı T4a karşı açtığı yoksulluk nafakasının kaldırılması ve indirilmesi davasının REDDİNE, 2- Davacının davalı T3 karşı açtığı yardım nafakasının kaldırılması ve indirilmesi davasının REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı taraf istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yoksulluk nafakasının ve yardım nafakasının kaldırılmasına, olmadığı taktirde indirilmesi talebine ilişkindir. 1- Davalı T4 lehine Samsun 1....

            Davalı, nafaka alacaklısı vekili 21.04.2021 tarihli beyan dilekçesiyle, davalının doktora eğitimini 2020 Aralık ayında tamamladığını, bu nedenle de hesabına fazladan yatan Aralık-Ocak-Şubat ve Mart aylarına ilişkin nafaka ödemesinin ilgili İcra Müdürlüğüne geri yatırıldığını, ancak 15.04.2021 tarihli İcra Müdürlüğü tarafından ödemelerin iade edildiğini, davalının nafaka ile zenginleşme gibi bir amacının olmadığını, eğitimi bitince iade ettiğini bildirdiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince, dava tarihi olan 09.09.2020 tarihinden itibaren yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de, davalının eğitim sürecini 11.12.2020 tarihinde tamamladığı, bu tarihe kadar geliri olmadığı ve yardım nafakasına ihtiyacı bulunduğu gözetilmeksizin karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            şerTL iştirak nafakasının babadan alınarak, anneye ödenmesine karar verildiği, en son Adana 8.Aile Mahkemesi'nin 2016/863 Esas ve 2017/385 Karar sayılı 18/05/2017 tarihinde verilen, 29/09/2017 tarihinde kesinleşen ilamı ile müşterek çocuk Nida Nur yönü ile ödenen aylık 350,00.TL iştirak nafakasının, aylık 450,00.TL'ye, müşterek çocuk Yaşar Enis lehine aylık 500,00.TL yardım nafakasına karar verildiği, davacı baba tarafından, müşterek Nida Nur yönünden ödenmekte olan iştirak nafakasının indirilmesine, yaşı büyük müşterek çocuk Yaşar Enis yönünden ödenmekte olan yardım nafakasının kaldırılması talepli davalı olarak anne T2 gösterilerek dava açıldığı, bu duruma göre müşterek çocuk Yaşar Enis yönünden davalı gösterilen anne T2'nın çocuğun ergin olması nedeni ile husumetin doğru gösterilmediği, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davacı tarafından müşterek çocuk Nida Nur yönünden iştirak nafakasının indirilmesi davasının kabulüne, ergin müşterek çocuk Yaşar Enis yönünden...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 05/09/2011 tarihinde okula kayıt yaptırdığı ve 14/06/2013 tarihinde okuldan mezun olduğunu, davalının eğitim süresi sona erdiği halde nafaka almaya devam ettiğini, gerek öğrenim süresinin sona ermesi, gerekse yaşı nedeniyle müvekkilinin davalıya nafaka ödeme yükümlülüğü bulunmadığından 2012 de hükmolunan 250 TL yardım nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir . Davalı usulüne uygun tebligata rağmen yasal süresi içinde cevap dilekçesi vermemiştir....

              UYAP Entegrasyonu