Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının davalının annesi olduğu,davacının ev hanımı olduğu,babasından nafaka aldığı,davalının akademik personel olarak görev yaptığı 3.400 TL gelirinin olduğu,bir aracının olduğu, ... Aile Mahkemesinin ... sayılı ilamı ile davacı lehine aylık 300 TL yardım nafakasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir....

    DAVA KONUSU : Nafaka (Yardım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki  yardım nafakası konulu davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen  kararına  karşı, taraflar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince  dosya incelendi, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının reşit olması ile birlikte son olarak almakta olduğu 6.500,00 TL iştirak nafakasının sona erdiğini ,davacının üniversiteye hazırlanmakta olup Bilkent Üniversitesini kazanma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek aylık 10.000 ,00 TL yardım nafakası ve nafakaya ÜFE ye göre artış uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    DAVA KONUSU : Nafaka (Yardım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki  yardım nafakası konulu davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesinin yukarıda tarihi ve numarası gösterilen  kararına  karşı, taraflar tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- 355 ve 356.maddeleri gereğince  dosya incelendi, gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının reşit olması ile birlikte son olarak almakta olduğu 6.500,00 TL iştirak nafakasının sona erdiğini ,davacının üniversiteye hazırlanmakta olup Bilkent Üniversitesini kazanma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek aylık 10.000 ,00 TL yardım nafakası ve nafakaya ÜFE ye göre artış uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Boşanma davasında katılım nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Katılım nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış buna göre; davacının bankacı olduğu aylık kazancının 6.500,00- TL olup 1.300,00- TL kira gelirinin bulunduğunu ,annesine ait evde kaldığını ,iki adet ev ve bir arabasının bulunduğunu ,davalının kendisine ait evde oturduğu, yalnız yaşadığı, makine mühendisi olup aylık kazancının bilinmediği tespit edilmiştir....

    Boşanma davasında katılım nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir. Çünkü, bu nafaka velayet hakkı verilen davacı anne tarafından çocuk adına istenmekte ve nafaka borcu bu nedenle her an yenilenen borçlardan olduğundan yeniden doğmaktadır. Katılım nafakasında nafaka doğmadan bu nafakadan feragat mümkün değildir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış buna göre; davacının bankacı olduğu aylık kazancının 6.500,00- TL olup 1.300,00- TL kira gelirinin bulunduğunu ,annesine ait evde kaldığını ,iki adet ev ve bir arabasının bulunduğunu ,davalının kendisine ait evde oturduğu, yalnız yaşadığı, makine mühendisi olup aylık kazancının bilinmediği tespit edilmiştir....

    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı yararına aylık 350 TL yardım nafakası takdirine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; mahkemece takdir edilen aylık 350 TL nafakanın, davacının ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba, durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdür. (TMK m. 328/2) Diğer taraftan; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. (TMK m.364) Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anne babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....

      Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlâk kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanunî bir ödev olarak düzenlemiştir. Buna göre belirlenecek nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle de orantılı olması gerekir. Mahkemece nafaka miktarı tayin edilirken, davacının ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün geliri göz önünde bulundurulmalı, TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilmelidir....

      GEREKÇE: Dava ve birleşen dava; yardım nafakası isteğine ilişkindir. Mahkemece, her bir davalı aleyhine ayrı ayrı yardım nafakasına hükmolunduğundan davalılar yönünden mahkeme kararının kesinlik sınırının belirlenmesinde her bir davalı aleyhine hükmedilen nafaka miktarı dikkate alınır. Davacı taraf kararı istinaf etmediğinden davacının talep miktarının davalının istinafının değerlendirilmesinde bir önemi bulunmamaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 E-2005/235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında kanun yolu başvurusunda, yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Karar tarihi itibarıyla miktar veya değeri 8.000,00 Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir (6100 sayılı HMK m.341/2). İstinaf konusu eldeki kararda, kararı istinaf eden davalı Ahmet aleyhine hükmedilen yardım nafakası miktarı aylık 600,00 TL olup, bu nafakanın yıllık toplam miktarı 7.200,00 TL olmakla 8.000,00 TL'yi geçmemektedir....

      Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2020 NUMARASI : 2020/147 ESAS, 2020/379 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Katılım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; kendisinin Akondroplazi engelli biri olduğunu, ağır ve tehlikeli işlerde çalışmasının yasak olduğunu, babası olan davalının memur emeklisi olduğunu, kendisinin ise işsiz ve bakıma muhtaç olduğunu belirterek babasının emekli maaşından tarafına 500,00- TL. iştiak nafakası ödenmesine karar verilmesini, mahkeme masraflarının davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu