WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2013/227 Esas, 2013/859 Karar sayılı ilamıyla Mina için ödenmesine karar verilen iştirak nafakasının yargılama sırasında tedbiren, sonrasında tamamen kaldırılmasına, çocuk için aylık 5.000,00 TL tedbir/iştirak nafakasının davalı kadından alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunmuş iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı erkek vekili, davalı tarafça davacı erkek hakkında iştirak nafakaları için İstanbul 37.İcra Müdürlüğünün 2023/2721 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını belirterek çocuk baba yanında olmakla ve velayetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılması davası açtıklarından icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda, davacı-davalı erkeğin kadın için ödediği 3.600 TL, ortak çocuk için ödediği 2400TL yıllık tutardaki tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş olup; bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davası yönünden verilen karar kesindir. Bu nedenle, davacı-davalı erkeğin tedbir nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    Bu itibarla nafaka davaları açıldığı tarih itibariyle hüküm ifade edeceğinden, somut olayda hüküm altına alınan tedbir nafakasının dava tarihi olan 09.09.2011 tarihinden itibaren hüküm altına alınması gerekmektedir. Mahkemece, nafakanın karar tarihinden itibaren hüküm altına alınmış olması usul ve yasaya uygun görülmemiş ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, bu yöne ilişkin davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2.bendinde yer alan ''Davacı ... için karar tarihinden itibaren 200.00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine.'' sözlerinin çıkarılarak yerine ''Davacı ... için dava tarihinden itibaren 200.00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine.'' ifadeleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 07.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi. .......

      Nafaka meblağı,davacının belirlenen ekonomik durumu ile orantılıdır. Bu nedenle iştirak nafakasının azaltılması isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine gelince; nafakanın hüküm alındığı tarihte davalının çalışmadığı, gelirinin bulunmadığı belirlenmiştir. Boşanma ve nafaka tayini sonrasında ise davalının çalışmaya başladığı keza SGK kaydının sonlandığı 30/11/2018 tarihine kadar çalışma yaşamının devam ettiği,bu ay itibari ile 12.000.-TL nın üzerinde aylık gelir elde ettiği sübut bulmuştur.Bu haliyle boşanma sonrasında davalı kadının yoksulluğunun sonlandığı anlaşılmıştır.Bu nedenle yoksulluk nafakasının kaldırılması cihetine gidilmiştir. Açıklandığı üzere davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği vicdani kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis olundu.'' gerekçesiyle; davalı lehine İstanbul Anadolu 15....

      TEDBİR NAFAKASININ ARTIRILMASI TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 186TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 197 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki tedbir nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, Bursa 7. Aile Mahkemesinin 2013/459 Esas ve 2013/851 Karar sayılı dosyası ile lehine 300 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, nafakanın ihtiyaçlarını karşılamadığını iddia ederek tedbir nafakasının 800,00 TL’ye yükseltilmesine ve her yıl % 25 oranında artırıma hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

        Sayılı dosyası üzerinden boşanma davası devam ettiğini, davada verilen 11.07.2019 tarihli ara karar ile davacının tedbir nafakası talebinin kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL T1 1.000,00 TL müşterek çocuk Can Yağız için olmak üzere toplam 2.000,00 TL tedbir nafakasının, dava tarihinden geçerli olmak üzere ödenmesine karar verildiğini, nafaka alacağının tahsili için ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davalı tarafından itirazda bulunulduğunu itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek itirazın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince ''...Alacaklının ödemelerin nafaka borcuna ilişkin olduğu yönünde kabul beyanı da yoktur....

        Mahkemece; davanın kabulü ile tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; tedbir nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda davacı, davalıya aylık 250,00 TL tedbir nafakası ödemekte olup, davalının gelirinin kendi gelirinden fazla olduğundan bahisle tedbir nafakasının kaldırılmasını talep etmektedir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Eşler, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılırlar. Kadının belirli bir gelirinin bulunması, hatta gelirinin kocanın gelirinden fazla olması kocayı ortak giderlere katılma yükümlülüğünden tamamen kurtarmaz....

          ın 2008 ve...in 2009 doğumlu olduğu, önceki tedbir nafakasının artırılması davasının 20/07/2012 tarihinde açıldığı, 02/04/2013 tarihli karar ile tedbir nafakalarının anne için 100.00 TL'den 150.00 TL'ye, ortak çocuklar için 75.00'er TL'den 125.00'er TL'ye yükseltilmesine ve her yıl ÜFE artışı oranında artırılmasına karar verildiği, eldeki davanın ise 28/11/2014 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Nafaka artırım davasının açılması belirli zamanın geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki nafaka artırım davasının tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 2 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, davacının ve ortak çocukların ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır. Başka bir anlatım ile davacı yandan önceki nafaka artırım davasının kararında belirtilen (ve her yıl ÜFE artış oranına göre yapılacak) artırım ile yetinmesi beklenemez....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 22.06.2013 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden 31.10.2014 doğum tarihli Tuğra Batın isimli müşterek çocukları bulunduğunu, Sinanpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinde boşanma davası açtığını ve bu davanın reddedildiğini, bu davada lehine aylık 250 TL; müşterek çocuk lehine aylık 100 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verildiğini, davalının iyi bir gelire sahip olduğunu, davalının Muğla'nın Milas ilçesinde Güvercinlik Turizm Tic.A.Ş. de çalıştığını, davanın kabulüne karar verilerek davacı lehine aylık 1.000 TL tedbir nafakasının ve müşterek çocuk Tuğra Batın lehine aylık 1.000 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline, belirlenecek nafaka miktarlarının bundan sonraki yıllar için ÜFE oranında artırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Ancak kaldırma talebi azaltma talebinin de içermekte olup, bu durum nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile birlikte tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki; bilimsel öğretide, evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu belirtilmektedir. (......: Aile Hukuku.. Cilt İstanbul 2002.8.294) Körfez Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/516 E-2013/580 K.sayılı, 12.04.2013 günlü kararı ile tarafların boşanmalarına ve davacı lehine hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmiştir. Somut olayımızda, davalı kadın boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır....

              UYAP Entegrasyonu