"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, asıl davada kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir-yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatlar ile birleşen nafaka davasının tamamı yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise, asıl davada kusur durumu, lehine hükmedilen tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatın miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50'şer TL. temyiz başvuru...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kendi davasının reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, maddî-manevî tazminat miktarları, nafaka, birleşen dava hakkında hüküm kurulmaması yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise nafaka ve tazminat miktarları, mal rejimi tasfiyesi hakkında hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin birleşen tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 Esas - 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Sonuç olarak; davalı-birleşen dosya vekilinin asıl tedbir nafakası davasında müşterek çocuklar için ayrı ayrı hükmedilen tedbir nafakalarına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK.nun 341/2. ve 352. maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddine, asıl tedbir nafakası davasında kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasına ve birleşen boşanma davasına ilişkin tüm istinaf başvurularının ilk derece mahkemesinin hükmünde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı ön inceleme duruşmasında, nafaka istemediğini beyan etmekle birlikte, 07.01.2015 tarihli dilekçe ile tedbir nafakası istediğine göre kadın yararına 07.01.2015 tarihinden başlamak ve boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam etmek üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, talebin reddi doğru olmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, davacı taraf temyizinde haklı bulunduğundan, temyiz harç ve giderlerinin davalıya yükletilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.29.03.2016(Salı)...
Dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. 1-) Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297.maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Mahkemece davacı lehine 300 TL nafakaya hükmedilmiş ise de, davacı kadın dava dilekçesinde her bir çocuğu için 300' er TL nafakanın tahsilini istemiştir. Bu durumda davacının iki çocuğu için tedbir nafakası talebi olduğu halde, talebi karşılanmadan, tek nafakaya hükmedilmesi doğru değildir. 2-) Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir....
Aile Mahkemesi‘nin 2010/1375 E. sayılı dosyasında verilen 06.07.2011 ve 02.05.2012 tarihli ara kararlarına dayalı olarak küçük ... ve ... yönünden birikmiş tedbir nafakasına ilişkin 29.04.2013 tarihinde ... 10.İcra Müdürlüğü’nün 2013/4359 E. sayılı dosyasında örnek 7 takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu,itirazın kaldırılması davasında asıl alacak yönünden takibin devamına karar verildiği; alacaklı tarafından aynı mahkemenin 25.04.2013 tarihli kararıyla her iki küçük için hükmedilen 500’er TL tedbir nafakası yönünden ilamın kesinleşmesinden sonra 17.06.2014 tarihinde birikmiş nafaka alacağı yönünden örnek 4-5 takip başlatıldığı her iki takibin de farklı tarihlerdeki birikmiş nafaka alacağına ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
Davalı-davacı kadın tazminat ve nafaka taleplerinden feragat etmişse de kadın yararına hükmedilen maddî tazminat bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiştir. Kadının feragat beyanı kendisi yararına hükmedilen manevî tazminat ile tedbir nafakasını kapsar. Buna göre temyiz incelemesi aşamasında ortaya çıkan davalı-davacı kadının kendisi yararına hükmedilen manevî tazminat ve tedbir nafakası taleplerinden feragati hususunda Mahkemece ek karar verilmesi gerekir. 3-Bu durumda, davacı-davalı erkek vekilinin temyiz başvurusunun feragat sebebiyle reddine ve davalı-davacı kadının manevî tazminat ile tedbir nafakası taleplerinden feragati yönünden ek karar verilmek üzere dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekir....
İstek halinde nafakanın gelecek yıllarda ne miktarda arttırılacağının karara bağlanması ancak irat biçiminde ödenmesine karar verilen yoksulluk nafakası (TMK.md.176/son), iştirak nafakası (TMK.md.182/3), soybağının hükümleri içinde yer alan ana ve babanın çocuğa karşı nafaka mükellefiyetinde (TMK.md.330/2) ve yardım nafakasında (TMK.md.365/son) söz konusudur. Tedbir nafakasının istek olsa bile gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanması mümkün bulunmamaktadır. Bu yasal durum gözetilmeden kadın için takdir edilen tedbir nafakasının her yıl DİE'nin belirlediği TEFE oranında arttırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Yoksulluk nafakası yönünden verilen bu karar usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Mahkemece, tefhim edilen kısa karar ve buna uygun yazılan gerekçeli kararın hüküm fıkrasında; ortak çocuk yararına 250 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği halde gerekçede ortak çocuk yararına 200 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilerek tedbir ve iştirak nafakası yönünden de gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Tedbir ve iştirak nafakası yönünden verilen bu karar usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.06.2018 (Pzt.)...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Ortaca Aile Mahkemesi'nin boşanma kararının Yargıtay tarafından bozulduğu, nafaka yönünden devam eden davada 400,00.TL tedbir nafakasının kesinleşmeden itibaren 250,00.TL yoksulluk nafakası olarak devamına karar verildiği, ancak Ortaca l.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin nafakanın arttırılmasına ilişkin kararının iş bu dava açıldığında halen kesinleşmediğini, tedbir nafakasının icra kanalıyla müvekkilinin emekli maaşından kesildiğini , davacının yıllardan beri 250,00 TL olan yoksulluk nafakası yerine 400,00 TL tedbir nafakası ödediğini, tarafların sadece 20 gün evli kaldıklarını, müvekkilinin tek başına emekli aylığının ihtiyaçlarına yetmediğini, Fethiye' de bir bakım evinde yatmayı düşündüğünü ancak aldığı maaşın bu ücreti karşılamadığını, eksik inceleme yapıldığını delillerin ve tanıkların toplanmadığını kararın kaldırılarak davanın reddini istemiştir....