Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere ( elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir .... Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir. Somut olayda; davalı ve davacı ayrı evlerde yaşamaktadır. Kadının yararına olarak 6284 sayılı yasaya göre koruma kararı da verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "tedbir nafakası" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; tedbir nafakası davasında hükmedilen nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.11.2013 (Salı)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "TMK'ya göre koşullar oluştuğunda çocuklara verilecek nafakalar çocuk ergin ise TMK 364 maddesi uyarınca yardım nafakasına, çocuk ergin değil ise tedbir nafakası ve iştirak nafakası verilebilir. Olayımızda davalı dededen yardım nafakası talep edilmekte olup, çocuk Selvi 2018 doğumlu olup ergin değildir, velayet altında olduğundan tedbir ve iştirak nafakası verilebilir. İzmir 12. Aile Mahkemesinin 2018/230 esas 2018/235 karar ile çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmiştir ve nafaka yükümlüsü baba sağdır, davacı küçük yardım nafakası şartlarını taşımamaktadır. " gerekçesi ile; "Davacının davasının REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış yardım nafakası istemine ilişkindir....
Somut olayda; davacının tedbir nafakası istemli olarak bu davayı 29.04.2015 tarihinde açtığı,bu dava öncesinde ise aynı yöndeki talep ile 16.10.2012 tarihinde mahkemenin 2012/635 Esas sayılı dosyası ile tedbir nafakası davası açtığı ve bu davanın mahkemenin 2012/673 Esas sayılı boşanma dava dosyasında birleştirildiği; mahkemenin 2012/673 Esas sayılı boşanma dosyasında yapılan yargılama neticesinde ise, birleşen 2012/635 Esas sayılı tedbir nafakası davasının reddedildiği, verilen kararın temyiz edilmesi neticesinde ise Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin ilgili ilamı ile müşterek çocuklar yönünden tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu, bu şekli ile müşterek çocuklar yönünden tedbir nafakası yönünden verilen karar haricindeki kısımların 10.02.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
sonra kadın lehine hükmedilen nafaka tedbir nafakası ise dava dilekçesinde başkaca bir delil gösterilmemiş olsa bile, yerleşmiş Yargıtay uygulaması gereği tedbir nafakasının aradan geçen süre göz önüne alınarak tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü bir değişiklik olmasa bile ÜFE oranında arttırım uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, yanlış nitelendirme ve yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
Ancak, hüküm altına alınan nafaka nitelik itibariyle yardım nafakası iken mahkemece kararda tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci bendinde yer alan ‘tedbir’ kelimesinin kaldırılarak yerine ‘yardım‘ ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 2.75.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 15.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, hiçbir neden olmaksızın evi terk eden kocadan kendisi için 1000,00 TL, müşterek çocuklar için 750,00’şer TL tedbir nafakası istenilmiştir....
Mahkemece, yanılgılı nitelendirme sonucu "tedbir nafakası" olarak hüküm oluşturulması doğru değilse de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "...karar tarihinden itibaren aylık 400 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” cümlesinin çıkarılarak yerine "…karar tarihinden itibaren aylık 400 TL yardım nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine" sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması veya davacının çalışması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ortak giderlere (elektrik, su, telefon, kira, yakıt parası vs.) katılma yükümlülüğünü tamamen ortadan kaldırmaz. Bu durum sadece nafaka miktarının takdirinde etkili olabilir. Davacı kadının gelirinin bulunması ona tedbir nafakası bağlanmasını engelleyici bir hal değildir. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı ... için aylık 200 TL nafaka takdirine bu nafakanın davanın açıldığı tarihten itibaren başlamak üzere hüküm kesinleşene kadar tedbir hükmün kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... için aylık 200 TL nafaka takdirine bu nafakanın davanın açıldığı tarihten itibaren başlamak üzere hüküm kesinleşene kadar tedbir hükmün kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, TMK.'nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür", TMK.'...