AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2019 NUMARASI : 2018/223 ESAS 2019/135 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması)|Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Dosyanın yapılan 07/10/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında 5 numaralı ara karar ile müşterek çocuk lehine aylık 500,00 TL, davacı kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir. İstinafa konu edilen karar davacı kadın lehine verilen konu tedbir nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin 15/12/2020 tarihli ara karardır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ile davacının da öğretmen olduğu, tarafların aynı statüde ve gelir düzeyinde oldukları belirtilerek kadın lehine hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, TMK 169 maddesi uyarınca verilen tedbir nafakasının kaldırılması talebinden ibarettir. HMK'nın 341- 1 maddesi istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlar içerisine ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ile bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararları da dahil etmiştir....
Ancak, bağımsız tedbir nafakası davası sonucu hükmedilen nafaka ile TMK'nın 169. maddesi uyarınca takdir edilecek tedbir nafakasının aynı döneme denk gelen kısımları yönünden, tahsilde tekerrür yaratmayacak şekilde hüküm kurulması gerekir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile;davacı için dava tarihinden itibaren aylık 250 TL tedbir nafakasının; müşterek çocuk... için dava tarihinden itibaren aylık 150 TL iştirak nafakasının; müşterek çocuk İlker için dava tarihinden itibaren aylık 100 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; taraflar halen evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle kendisi ve fiilen baktığı müşterek çocuklar için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafakalar davacı kadın ve müşterek çocuklar yönünden tedbir nafakası niteliğindedir....
Mahkemece, iştirak nafakası şeklinde hüküm kurulmuş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "iştirak nafakasının" ifadesinin çıkartılarak yerine "tedbir nafakasının" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 4.20 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 12.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve özellikle de davalının ödeme gücüne göre hükmedilen nafaka miktarı fazla olup, TMK.’nun 4.maddesinde vurgulanan “hakkaniyet” ilkesine uygun değilse de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1 no’lu paragrafında yer alan "aylık 1.800 TL tedbir nafakasının" sözcük ve rakamlarının yerine “aylık 1.500 TL tedbir nafakasının “sözcük ve rakamlarının yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 159.80 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine ve özellikle de davalının ödeme gücüne göre hükmedilen nafaka miktarı fazla olup, TMK.’nun 4. maddesinde vurgulanan “hakkaniyet” ilkesine uygun değilse de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1 no’lu paragrafında yer alan “ aylık 250 TL tedbir nafakasının “ sözcük ve rakamlarının yerine “aylık 150 TL. tedbir nafakasının “ sözcük ve rakamlarının yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 25/04/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ancak, evlilik birliği devam ederken müşterek çocuk için hükmedilecek nafaka, tedbir nafakası niteliğinde olup; mahkemece iştirak olarak nitelendirilmiş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki “… müşterek çocuk Numan Keleş için aylık 100 TL iştirak nafakasının” ifadesinin çıkartılarak yerine “müşterek çocuk Numan Keleş için de aylık 100 TL tedbir nafakasının” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, ....01.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, davacının davalı Merve aleyhine açtığı 2014/272 Esas sayılı yardım nafakasının kaldırılması davasının, fiili ve hukuki irtibat nedeniyle yoksulluk nafakasının kaldırılması davası ile birleştirilmesine karar verilmiş, davalıların yoksulluk durumlarının ortadan kalktığı gerekçesi ile asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, birleşen dava yönünden davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Asıl davadaki yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin temyiz itirazları yönünden ise; TMK nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir....
Dava, tedbir nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Kural olarak, nafaka miktarının yeniden belirlenebilmesi için yasada belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....