Karar Düzeltme Sebepleri Davalı erkek mirasçıları vekili özetle; tedbir nafakası davası şartlarının oluşmadığını, nafaka borcunun mirasçılara geçmediğini bozma kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağımsız tedbir nafakası davasında, evlilik birliğinin devam ettiği süre içinde sağ kalan eş olan davacının birikmiş tedbir nafakası alacağından vefat eden davalı eşin mirasçılarının sorumlu tutulup tutulmayacağına, karar düzeltme koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)197 nci, 641 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1....
Davacı taraf kendi adına tedbir nafakası ile müşterek çocuklar adına da tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.Davacı ve müşterek çocuklar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğundan kesinlik sınırı her biri açısından ayrı ayrı hesaplanır Dosya kapsamından, müşterek çocuk Hürü için talep edilip reddedilen tedbir nafakası miktarının bir yıllık toplam tutarının 200x12=2.400,00 TL, müşterek çocuk Zeynep için talep edilip reddedilen tedbir nafakası miktarının bir yıllık toplam tutarının 200x12=2.400,00 TL, davacının kendisi için talep edilip reddedilen tedbir nafakasının bir yıllık toplam tutarının 350x12=4.200,00 TL olduğu, kararı davacı istinaf ettiğinden kararın reddedilen kısım itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin nitelikte oluğu, bu durumda davacının istinaf başvurusunun miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; dava tarihinden itibaren geçerli olmak kaydı ile 200 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, ayrı yaşamada haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 197.maddesine göre, ayrı yaşamakta haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası isteminde bulunabilir. Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenlemeler gereği eşler evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılmak zorundadırlar (TMK.madde 186/son). Buna göre, evlilik birliğinin ortak giderleri olan kira, elektrik, yakıt, su ve benzeri giderlere davalı eş katılmak zorundadır....
Davacı kadın yararına, boşanma davasının kesinleşme tarihine kadar, bu davada hükmedilen nafaka ile mükerrerlik oluşturmayacak şekilde tedbir nafakası talep edilebilir. Mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile boşanma davasında hüküm altına alınan tedbir nafakası da gözönünde bulundurularak, davacı kadın lehine hakkaniyete uygun bir miktarda nafakaya hükmolunması gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucunda, yazılı şekilde davanın reddedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; davacının TMK 197. maddesine göre kendisi için talep ettiği nafaka talebinin reddine,reşit olmayan ve anne yanında kalan müşterek çocuk 21/03/2000 doğumlu Reyyan için 250 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline, davacı Rabia ve Rümeysa 500'er TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; eş ve müşterek çocuk Reyyan için tedbir nafakası,davacı Rabia ve Rümeysa için yardım nafakası istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı eş yönünden talebin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davacı vekilinin çocuk Reyyan için takdir edilen tedbir nafakasına yönelik itirazına gelince; Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....
Nafaka miktarı belirlenirken; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile günün ekonomik koşulları dikkate alınır. İlk derece mahkemesi “Tedbir nafakasının Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesinde Geçici Önlemler başlığı altında düzenlendiği, dava devam ederken, taraflardan geçinemeyecek olan tarafa ve çocuklara tedbir nafakasına hükmedebileceği, tarafların kusurlu ya da kusursuz olmasının tedbir nafakasına hükmedilmesi açısından herhangi bir önemi olmadığı, tedbir nafakası, dava süresince devam edebileceği ancak davalı- karşı davacının evlilik birliğinin sarsılmasında ağır kusurunun bulunduğu yine yaşı itibariyle çalışabilme imkanı olduğu” gerekçesiyle davalı-davacı kadının tedbir nafakası talebini reddetmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesinde düzenlenen tedbir nafakasına, mahkemece re’sen hükmedilebileceği gibi eşin kusurunun olup olmaması nafaka takdirinde önem arz etmez....
Bozmaya uyularak verilen ikinci hükümde bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan tedbir nafakasıyla ilgili, "dava tarihinden itibaren iştirak nafakası" adı altında davacı (kadın) yararına yeniden nafaka tayin edildiği görülmektedir. Oysa davacı (kadın)'ın ilk hükme yönelik kendisiyle ilgili tedbir nafakasını da amaçlayan temyiz itirazları (bozulan kısımlar haricinde) yerinde görülmemiş, tedbir nafakasıyla ilgili bir bozma yapılmamıştır. Diğer bir ifade ile tedbir nafakasıyla ilgili bölüm kesinleşmiştir. Bozmaya uyularak verilen ikinci kararda bozmanın dışına çıkılarak davacı (kadın) yararına dava tarihinden itibaren artık yeniden tedbir nafakasına hükmedilemez. İkinci kararda kadın yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere tayin edilen nafakanın "iştirak nafakası" olarak belirtilmiş olması, bunun tedbir nafakası niteliğini ortadan kaldırmaz....
Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde; yaşadığı olaylar nedeniyle performans düşüklüğü nedeniyle iş aktinin sonlandırıldığını bu nedenle yoksulluk nafaka talebinin reddinin hatalı olduğunu, tedbir nafakası miktarının düşük olduğunu ileri sürerek reddedilen yoksulluk nafakası talebi ile tedbir nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının davasının kabulüne karar verilmesini gerektirir bir kusurunun olmadığını, zinanın ispatlanmadığını, İlk Derece Mahkemesince belirlenen nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın tamamı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk Berat için aylık 100,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK'nun 197.maddesi gereği ayrı yaşamakta haklı olan eş diğer eşten tedbir nafakası talebinde bulunabilir. Ayrıca, TMK'nun 327/... maddesine göre, çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından sağlanır. Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder (TMK.md.328/...). Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK.md.329/...). Nafaka takdir edilirken, tarafların ekonomik, sosyal ve mali durumları ile davacı ile çocukların ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1.İlk Derece Mahkemesini 06.11.2018 tarihli ilk karar ile; davacının iddiaları ve tanık anlatımları dikkate alınarak Mahkemece tarafların ortak hayatı sürdürmelerinde bir menfaat kalmadığından boşanmaya karara verilmiş, davalı taraf yoksulluk nafakası talep etmemiş olup Mahkememiz dosyasında birleşen dosyada tedbir nafakası talep etmiş olup bu talebin davalının sosyal ekonomik durumu geçimini sağlayamayacak durumda olması sebebiyle tedbir nafakasına hükmedildiği gerekçesiyle erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, nafaka, maddî-manevî tazminat hususlarında talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, kadının tedbir nafakası davasının kabulü ile kadın için aylık 250,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiş, kararın kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince taraflara yüklenen kusurlu davranışların ne olduğunun belirtilmediği, boşanmaya neden olan olaylarda taraflara yüklenen kusurun ağırlığı...