"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; tedbir nafakası davasında nafaka süresi ve miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın karşı davasında Türk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince tedbir nafakası isteğinde bulunmuş, mahkemece davalı-davacının davasının kabulüne karar verilerek kararın kesinleşmesine kadar tedbir nafakasına hükmedilmiş ise de; davalı-davacı kadının bağımsız tedbir nafakası davası olduğuna göre, tedbir nafakasına süre sınırı olmadan hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde...
DAVA KONUSU : Tedbir Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, tedbir nafakası istemine ilişkindir ....
Temyiz Sebepleri Davacı kadın vekili kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek bağımsız tedbir nafakası dava tarihinden tarafların anlaşmaya vardığı 11.02.2020 tarihine kadar kadın lehine meydana gelen birikmiş nafaka alacağı bulunduğunu, bu alacağının tahsil edilememesi kazanılmış hakkın ihlalini oluşturacağını, murisin borçlarından mirasçılarının müteselsil olarak sorumlu olacağını, biriken tedbir nafakası alacağından mirasçıları sorumlu tutulması gerektiğini belirterek hükmün tamamı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bağımsız tedbir nafakası davasında, evlilik birliğinin devam ettiği süre içinde sağ kalan eş olan davacının birikmiş tedbir nafakası alacağından vefat eden davalı eşin mirasçılarının sorumlu tutulup tutulmayacağına ilişkindir. 2....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, açıklanan gerekçeyle içeriği itibariyle usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme ilamının hüküm fıkrasında yazım hatası nedeniyle nafaka türü iştirak nafakası olarak gösterilmiş ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile ilamın hüküm fıkrasında iştirak nafakası yerine tedbir nafakası yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 05.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; A) 1- Davacı kadının, reddedilen tedbir-yoksulluk nafakası ile maddî tazminat taleplerine yönelen istinaf isteminin istemlerinin, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, 2- İNEBOLU ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ'nin 08/07/2020 tarihli, 2019/537 Esas 2020/281 Karar sayılı kararının hüküm kısmının "4" no'lu maddesinin KALDIRILMASINA, hükmün diğer kısımlarının aynen MUHAFAZASINA, B) HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; 1- Davacı kadının maddî tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; TMK'nın 174/1. maddesi uyarınca 5.000,00 TL tutarında maddî tazminatın, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2- Davacı kadının tedbir-yoksulluk nafakası taleplerinin KISMEN KABULÜ ile; davacı kadın lehine dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL tedbir nafakası...
Bu açıklamalara ve takip dayanağı ara karara göre, boşanma davası sırasında müşterek çocuklar yararına hükmedilen "tedbir nafakası" nın alacaklısı boşanma davasının davalısı kadın olup, davalı kadının boşanma davası neticesinde verilen kararın kesinleşmesi veya çocukların reşit olması durumlarından hangisi önce gerçekleşmiş ise o tarihe kadar birikmiş tedbir nafakası alacakları için kendi adına nafaka alacaklısı sıfatı ile takip başlatabilir. Somut olayda; UYAP üzerinden alınan nüfus kaydına göre, yararına tedbir nafakasına hükmedilen müşterek çocuklardan Pınar Öveç 08/06/1995 doğumlu olup, 08/06/2013 tarihinde reşit olmuş, Damla Nur Öveç 30/12/1998 doğumlu olup, 30/12/2016 tarihinde reşit olmuş, müşterek çocuk Emir Öveç ise 25/02/2001 doğumlu olup, 25/02/2019 tarihinde reşit olmuştur. Bu durumda takip dayanağı ara karara dayalı olarak kadının her bir çocuk için talep edebileceği tedbir nafakası, ancak her bir çocuğun reşit olduğu tarihe kadar tahakkuk etmiş nafakalar olabilir....
sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada 1500 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davacı vekilinin boşanma dava dilekçesinde "davacı için nafaka istemedikleri" yönündeki beyanının, boşanma sırasında davacı için tedbir ve yoksulluk nafakası hakkından feragat niteliğinde olduğu, feragattan feragatin mümkün bulunmadığı, davacının dava dilekçesindeki bu beyanının kendisini bağlayacağı, bu hali ile davacının yoksulluk nafakası talep etme hakkının bu beyan ile ortadan kalkmış olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı -davacı kadının birleşen nafaka davasında kendisi ve ortak çocuklar yararına hükmedilen yıllık toplam nafaka miktarı 6.000,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırını aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince temyiz sınırı altında kalan para alacağına ilişkin karar kesindir. Açıklanan nedenle, davacı -davalı erkeğin "Kadının birleşen tedbir nafakası davasına" yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece verilen ilk hükümde kadın yararına aylık 300 TL tedbir/yoksulluk nafakası, çocuklar lehine de aylık 200’er TL tedbir/iştirak nafakası ödenmesine hükmedilmiş, hükmün nafakalara ilişkin kısmı kadın tarafından temyiz edilmemiştir. Bozma sonrası verilen ikinci kararda ise; kadın yararına aylık 500 TL tedbir/yoksulluk nafakası, çocuklar lehine de aylık 300’er TL tedbir/iştirak nafakası ödenmesine hükmedilmiştir. İlk hükümde hükmedilen nafakalar kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu miktar yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur....