İcra Ceza Mahkemesinin 12/02/2019 tarihli ve 2018/729 esas, 2019/327 sayılı kararı ile verilen hapsen tazyik kararının 05/07/2019 tarihli ek kararı ile düşürülmesine karar verildiğini ve nafaka alacaklısının bu kararın infaz edilmesi yahut düşmesinden sonra işleyecek nafaka alacağını şikayete konu edebileceği gerekçesi ile yeniden hapsen tazyik kararı verilemeyeceğinden bahisle beraat kararı verilmiş ise de, sanığın anılan karara ilişkin nafaka borcunu ödediğinden bahisle 05/07/2019 tarihli ek karar ile cezanın düşmesine karar verildiği gibi, ödenmeyen her güncel aylık nafaka için yeni şikâyet süresinin başlayacağı, nafaka hükmüne uymamak suçunun varlığı için icra ödeme emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması gerektiği, cihetle, şikâyetçi tarafından 2018 yılı Ekim, Kasım, Aralık ayları ile 2019 yılı Ocak, Şubat, Mart ve Nisan ayları nafaka borcunun ödenmediğinden bahisle 10/05/2019 tarihinde şikâyet dilekçesi verildiği anlaşıldığından...
Ancak; Dava, Türk Medeni Kanununun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenen babalığın tespiti, nafaka, doğum giderleri ile manevi tazminat istemine yöneliktir. Davacı kadının manevi tazminat istemi Türk Medeni Kanununun 24. ve Borçlar Kanununun 49.(TBK 58.) maddesine dayanmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda babalık davalarında manevi tazminata ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Davacı kadının 50.000 TL. manevi tazminat talebi aile mahkemelerinin görevi kapsamında olmayıp, genel mahkemelerin görevi dahilindedir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden göz önüne alınır....
BORÇLAR KANUNU [ Madde 41 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve Özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz istemi yersizdir. 2-Türk Medeni Kanunu'nun 304. maddesi, babalık davalarında ananın mali haklarını hüküm altına almıştır. Anılan maddede manevi tazminata yer verilmediği gibi, ayrıca maddi tazminat da düzenlenmemiştir. Davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 304. maddesinde yazılan mali haklar dışındaki maddi ve manevi tazminat istemi Borçlar Kanunu'ndan kaynaklanmakta olup, aile mahkemelerinin görev alanı dışındadır. Talep olunan miktara göre de Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3–169 E- 235K. ... kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Temyize konu edilen karar 5219 ... yasanın yürürlüğe girdiği 21.07.2004 tarihinden sonra verilmiş olup yıllık nafaka (farkı) miktarı 1.400 TL. geçmediğinden 01.06.1990 gün ve 1989/3-E, 1990/4-K ... Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 2 –Davacı tarafın temyiz isteminin incelenmesinde; Davacı taraf hükmü tebliğden sonraki 15 gün içinde temyiz etmeyip, davalı tarafın temyiz dilekçesine verdiği cevapla birlikte (katılma yoluyla) temyiz etmiştir. Ancak; katılma yoluyla temyiz ..., asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlı bir hak olup, diğer tarafın asıl temyiz dilekçesinin normal temyiz süresi içerisinde ve kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı verilmiş olması koşulu ile sınırlandırılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/662 KARAR NO : 2023/752 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NEVŞEHİR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2023 NUMARASI : 2019/239 ESAS 2023/9 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından birikmiş nafaka ve nafaka alacağı için aleyhinde icra takibi başlatıldığını, emekli maaşına haciz konulduğunu, icra müdürlüğünün birikmiş nafaka alacağını adi alacak olarak kabul etmediğini, emekli maaşına haciz konulmasına muvafakatının olmadığını, haczin geçersiz olduğunu, reşit olan oğlu Saruhan Mert Ağaya için Haziran ve Temmuz aylarında yapılan kesintilerin iade edilmesine,...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Somut olayda, davalı vekili tarafından ibraz edilen ve müşterek çocuğun okul giderleri için yapılan bir takım giderlere ilişkin faturaların ahlaki ödemeler olduğu, nafaka borcundan mahsubuna dair herhangi yazılı bir belge bulunmadığı, nafaka alacaklısı tarafından nafaka borcuna mahsuben üçüncü kişilere yapılan ödemelerin kabul edilmediği nazara alındığında davalı vekilinin bu yönden yapılan itirazlarına itibar edilmemiştir....
Davalı koca tarafından, boşanma davası açılmakla, davacı kadın ayrı yaşama hakkını kazanır. Boşanma davasının reddinden sonra, davalı kocanın birlikte yaşama konusunda girişimde bulunmadığı sürece, davacının ayrı yaşamada haklı olduğunun kabulü zorunludur.(Yargıtay 3.Hukuk Dairesi'nin 2017/14099- 13063 E-K sayılı kararı) Somut olayda; nafaka davasından önce davalı koca tarafından davacı kadın aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açılmış, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş ve işbu karar kesinleşmiştir. Boşanma davasından sonra davalı koca tarafından evlilik birliğinin kurulması konusunda herhangi bir çaba sarfedilmemiş, davalı müşterek konuta dönmemiştir.Bu durumda, davacı kadın ayrı yaşamakta haklıdır....
Hukuk Dairesi kararını karşılamadığını, davacının kendisine, kızı ve oğluna olmak üzere 600 TL nafaka ve davacının kendisine kişisel borçlarından kaynaklanan ödemelerinin bulunduğunu, davacı ödemelerinde nafaka borcu için yapıldığına dair bir ibare bulunmadığını, bazı aylara ilişkin ödeme tutarlarının nafaka toplamından daha yüksek olduğunu, davacı borçlarının kendisi tarafından ödendiğine dair dekontları dilekçesi ekinde sunduğunu, bu borca karşılık yapılan ödemelerin nafaka olmadığını, nafaka olarak kabulü ile hesaplama yapılmasının kabul edilemeyeceğini, bunun dışında müşterek çocuk Burak Bora adına nafaka ödemesinin 20 yaşına kadar yapılarak hesabına yatırıldığını, davacının kendisine ödemesi gereken nafaka tutarlarını ödemediğini, bilirkişi tarafından bu detaylar göz önünde bulundurulmadan her ay 600 TL nafaka ödemiş gibi hesaplama yapıldığını, her ödemenin nafaka gibi göz önüne alınarak faiz işletildiğini, en önemli hususun kendisi tarafından verilen borca ilişkin geri ödemelerin...
Annenin velayeti altında bulunan küçüğün menfaatine aykırı olarak ve henüz doğmamış bir nafaka alacağından feragat geçersiz olup, feragata ilişkin beyan küçüğün ergin olacağı tarihe kadar sürecek iştirak nafakasını kapsamaz. Mahkemece, işin esası incelenip değerlendirilerek çocuk ... yönünden iştirak nafakasının artırılması istemi hakkında varılacak uygun sonuç çevresinde bir karar verilmesi gerekirken, birleştirilen davanın yazılı gerekçe ile reddedilmesi bozma nedenidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, aleyhine hükmolunan tazminat, nafakalar ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....