WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu takip dosyası incelendiğinde davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında kesinleşmiş boşanma ilamına istinaden birikmiş ve cari nafaka alacağının tahsili istemiyle 11/05/2016 tarihinde ilamlı takip başlatıldığı, davacının çalışmakta olduğu kuruma birikmiş nafaka ve aylık cari nafaka yönünden maaş haciz müzekkeresi gönderildiği, davacı tarafından icra dosyasına ödemeler yapıldığı, 18/10/2018 tarihinde yazılan maaş haciz müzekkeresinde 9.432,37 TL birikmiş nafaka borcu ve 2018 yılı Kasım ayından itibaren aylık 2.117,86 TL cari nafaka borcu yönünden haciz kesintisi yapılması istendiği, davacı tarafından 02/11/2018 tarihinde icra dosyasına 9.432,37 TL birikmiş nafaka borcunun tamamı yatırarak aynı gün vekili vasıtasıyla maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce 08/11/2018 tarihinde birikmiş nafaka borcu kalmadığı, ancak aylık nafaka borcu her ay devam ettiğinden dolayı maaş haczi kaldırılamayacağı gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği...

Takip dayanağı ayrı yaşama hakkına dayanılarak açılan nafaka davasında dava tarihinden itibaren davacı ve çocuk için ayrı ayrı nafakaya hükmedildiği, takibe kadın ve çocuk için hükmedilen birikmiş ve işleyecek nafaların konulduğu, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/70 E. - 154 K. sayılı kararı ile nafaka miktarlarının arttırıldığı, arttırlmış nafaka miktarları üzerinden takibin devam ettiği, ......

    Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiğine ilişkin koşul, yeni uygulamalarla yumuşatılmış olup; Dairemizin son içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Bunun dışında, ödemenin okul ücreti vs gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise, ödeme, nafakaya mahsup edilemez....

      Nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiği yönündeki içtihatlar Yargıtay'ın son içtihatları ile yumuşatılmış ve aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmiştir. Bunun dışında, okul ücreti, dershane, kıyafet, gıda, aidat, kira vb. ahlaki yükümlülük kapsamında nafaka alacaklısına veya 3. kişilere yapılan ödemelerin nafakaya mahsup edilmesi mümkün değildir. Ayrıca; nafaka yükümlülüğü doğmadan yapılan ödemeler nafaka borcundan mahsup edilemez. Somut olayda; tedbir nafakasına ilişkin ara karar 05/06/2018 tarihinde verilmiş olup, bu tarihten önce yapılan ödemelerin nafakaya mahsubu olanaklı değildir....

        TMK'nun 177. maddesinde “Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir” denilmekle; nafaka davaları için özel seçimlik yetki kuralı düzenlenmiş olup nafaka alacaklarında borçlunun ikametgahı dışında davacı alacaklının ikametgahında da takip yapılabileceği, takibe konu nafaka alacağı ara kararında hükmedilen tedbir nafakası alacağı olup ilam niteliğinde bulunmadığı, bu nedenle genel yetki kuralları çerçevesinde borçlunun ikametgahında veya TMK 177....

        Aile Mahkemesi'nin 02.05.2008 tarih ve 2006/553 E. 2008 / 315 K. sayılı ilam ile 28.08.2006 dava tarihi itibariyle müvekkil lehine aylık 6.500,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, Davacı / nafaka borçlusunun nafaka ödemelerini düzensiz yerine getirmesi sebebiyle İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3127 E. sayılı dosyası ile nafaka alacaklarının, işlemiş ve işleyecek faiz ve ferileri ile tahsili için davacı / nafaka borçlusu aleyhinde icra takibi başlatıldığını, müvekkil; yetersiz olan aylık nafaka miktarının artırılması için dava yoluna müracaat ettiğini, İstanbul Anadolu 9....

        İcra Dairesinin 2014/947 sayılı takip dosyası ile birikmiş nafaka borcunu ödemediğinden dolayı şikâyette bulunulduğu, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, bu sebeple atılı suçun unsurlarının oluşmadığı cihetle, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararının kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Simav İcra Dairesi'nin 2014/947 sayılı şikayetçinin nafaka alacağına ilişkin icra takip dosyasında bulunan 30.04.2014 tarihli örnek 4-5 icra emrinde, 20.11.2013 tarihinden itibaren birikmiş nafaka alacakları ile birlikte “her ay aylık ...için 200 TL küçük çocuklar... için ayrı ayrı 125 TL tedbir nafakası” istenilmiş olup, sözkonusu istemin cari nafaka alacağına ilişkin olduğu anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına...

          Aile Mahkemesi’nin 2012/802-2013/484 E.K.sayılı ilamı olduğunu, davalı tarafın daha önce nafaka alacağının tahsili için aynı ilama dayanarak ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/4276 Esas sayılı dosyası ile takip yaptığını, ancak takibe dayanak ilam temyiz incelemesinde iken müvekkili ile davalı tarafın anlaştığını, davalı vekilinin bu icra dosyasına sundukları dilekçe ile nafaka borcu ile ilgili müvekkilini ibra ettiklerini ve nafaka yoksulluk nafakasına dönüşse dahi ileriye yönelik tüm nafaka alacaklarından feragat ettiklerini bildirdiklerini, buna rağmen davalı tarafın ilam kesinleştikten sonra yeniden icra takibi yapmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek takibin iptalini istemiştir....

            Yargıtay yerleşik içtihatlarıyla, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu, yeni uygulamalarla objektif kriterlerle yumuşatılmış olup; Dairemizin son içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Aksi düşünce, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağından kabulü mümkün değildir....

              Nafaka alacaklısı (davacılar) isterse kendi yerleşim yeri mahkemesinde dava aça-bilecekler, isterlerse davalının ikametgahı mahkemesinde (HUMK 9. madde gereğince) dava açabileceklerdir. Mahkemece, boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında (yoksulluk veya iştirak) "davalının yerleşim yeri" mahkemesinin yetkili olduğu (TMK'nın 175. maddesi) belirtilmiş ise de; yukarıda da açıklandığı gibi olayımızla ilgili yetki kuralı TMK'nın 177. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre de; "nafaka alacaklısının (davacının) yerleşim yeri" mahkemesi yetkili mahkemedir. Öte yandan bu yetki kesin yetki olmayıp, kanunun gerekçesinde de açıklandığı üzere genel yetki düzenlemesidir. Nafaka alacaklısına yukarıda belirtildiği gibi seçimlik hak tanır. Bu nedenle davalı tarafın yetki itirazı bulunmadığı takdirde mahkemece re'sen de incelenemez. Davacılar (nafaka alacaklıları) işbu davayı kendi yerleşim yerleri olan K.....

                UYAP Entegrasyonu