Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Benimsenen bu ilkeler doğrultusunda gerek temyiz, gerekse karar düzeltmeler de üst sınır yıllık nafaka miktarıyla belirlenmelidir. Karar tarihi itibariyle yıllık nafaka miktarına göre karar düzeltilmesi istenemez. Bu nedenle karar düzeltme dilekçesinin reddi gerekmiştir. S O N U Ç : Karar düzeltme dilekçesinin açıklanan nedenlerle REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 20.09.2006...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyize konu artırılan yıllık nafaka miktarı 1.690 TL'yi geçmemektedir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2012 tarihinden itibaren 1.690 TL'ye çıkarılmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3-169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Hüküm, yıllık nafaka (farkı) miktarı itibariyle kesin niteliktedir....

      a yönelik takibe ilişkin ...İcra Müdürlüğünün 2011/136 Esas sayılı dosyası yönünden nafaka ve artış kararlarının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. ./.. -2- Birleşen davalarda davacılar .... ve ... da; davalı ...'tan alacaklı olduklarını, ancak hükmolunan 800 TL nafakanın akabinde davalının kabulüyle 2000 TL'ye çıkarılan muvazalı nafaka alacağı nedeniyle alacaklarını tahsil edemediklerini, davalının yıllardır eşi ile aynı evi paylaştığını, davalının maaşını nafaka yoluyla eşine aktardığını ileri sürerek nafaka ve artırımı kararlarına yönelik yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulüyle; nafaka ve nafaka artırım dosyalarında verilen kararların alacaklısı oldukları takip dosyaları yönünden kaldırılmasını talep ve dava etmişlerdir....

        un eski eşi olan davalı ..., davalı ... hakkında nafaka artırım davası açmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Bunun üzerine davacı, bu nafaka artırım davası ile ilgili olarak yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuş, ...Aile Mahkemesi'nin 2011/1168 E., 2012/526 K. sayılı 27/04/2012 tarihli kararıyla, nafaka artırım davasının davalı ...'un alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla açıldığı, davada taraf olmasa bile verilen kararın davacıyı etkilediği gerekçesiyle yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne, daha önce verilen kararın iptaline karar verilmiş ve nafaka artırım talebi ile ilgili yeni bir karar verilmiştir. Davacı ise bu karara dayanarak, nafaka artırım davasında verilen ilk karar ile yargılamanın yenilenmesi kararı arasında geçen sürede mahrum kalmış olduğu alacağın tahsili amacıyla her iki davalı hakkında ''tahsilde tekerrür olmama'' kaydı olmadan ilamsız icra takibi başlatmış, davalıların itirazları üzerine iş bu davayı açmıştır....

          Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararı ve icra dosyası incelendiğinde maddi ve manevi tazminatların alacak kalemlerinde olduğunu, icra müdürlüğünün hatalı işlemi nedeniyle nafaka alacaklarına tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığını, mahkemece bu durumun hiç değerlendirilmediğini, her ne kadar cari nafaka için emekli maaşından kesinti yapılabilmekte ise de birikmiş nafakalar için İİK'nın 83.maddesinin uygulanmasının zorunlu olduğunun Yargıtay kararlarında belirtildiğini, iki çocuk için 300 TL'nin müvekkilinin emekli maaşından kesildiğini, birikmiş nafaka alacağı için de 1/4 oranında kesinti yapıldığını, birikmiş nafaka alacağı için borçlunun muvafatinin bulunmasının gerektiğini ve müvekkilinin maaşından kesinti yapılmasına muvafakatinin bulunmadığını, müvekkilinin mağdur edildiğini, birikmiş nafaka alacağı için İİK'nın 83.maddesinin uygulanmasının gerektiğini, müvekkilinin emeklilik maaşında cari nafaka...

          Bunun dışında sıra cetvelinde imtiyazlı alacakları düzenleyen İİK.nun 206.maddesinde de nafaka alacaklarının imtiyaz tanınan alacaklardan olduğu yasada açıkça yer almış, aynı yasanın 344.maddesinde cari nafaka alacağının ödenmemesi tazyik hapsi ile yaptırıma bağlanmıştır. Yasa koyucunun gerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu gerekse İcra İflas Yasasında yer verdiği bu düzenlemeler ile diğer aile hukukuna ilişkin ilamlardan farklı olarak nafaka alacağının takibe konabilmesi için kararın kesinleşmesi şartını aramadığı, aksine nafaka kaynaklı ilamlara karşı icranın geri bırakılması usulünün de uygulanamayacağını açıkça hükme bağlamak ve nafaka alacağının tahsilini pek çok uygulamadan istisna tutmak suretiyle ayrıcalık tanıdığı, buna göre kanun koyucunun amacının nafaka alacağının niteliği itibariyle nafaka alacaklısı yönünden zaman açısından mağduriyet yaratmamaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır....

          yapılan takip sonrasında müvekkilinin icra dosyasına 6.360,00 TL ödeme yaptığını, bu ödeme sonrasında aylık nafaka miktarının davalı tarafından şahsi hesabına aktarıldığını, davalı vekili tarafından 08/09/2018 tarihinde icra dosyasında "mahkeme ilamı gereği nafaka bedeli 2018 yılı nafaka döneminin ÜFE oranında arttırılması" talebinde bulunduğu, Fatsa İcra Müdürlüğünün 14/09/2018 tarihli kararıyla "alacaklı vekilinin talebi ve ilam gereğince karar tarihi Ağustos ayı olması sebebi ile TÜİK 2018 Ağustos ayı yıllık ÜFE oranının 32,13 olduğu anlaşılmakla ayrı ayrı nafaka 350,00 TL' sı olup 112,45 TL artışla 462,34 XX 599/08/2018 tarihi itibari ile arttırılmasına" şeklinde karar verildiği, müvekkili tarafından yapılan bu işleme karşı Fatsa 2....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/481 Esas 2018/333 Karar sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşma protokolüne göre, müvekkilinin davalı için aylık 1.125,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için aylık 375,00 TL iştirak nafakası ödemeyi kabul ettiğini, boşanma kararının 12/06/2018 tarihinde kesinleştiğini, davalı tarafça Ödemiş İcra Müdürlüğünün 2020/4271 Esas sayılı dosyası ile birikmiş nafaka alacağının tahsili için takip başlatıldığını, davalının boşanma kesinleştikten sonra bankada kendi adına hesap açtığını, müvekkilinin nafaka bedellerini bu hesaba yatırmasını istediğini, müvekkilinin ilk nafaka ödemesini 06/07/2018 tarihinde yaptığını, müvekkilinin her ay düzenli olarak nafaka borcunu ödediğini, 27/09/2019 tarihinde taraflar arasında bir anlaşma protokolü imzalandığını ve davalının kendisine ödenen aylık nafaka miktarından vazgeçtiğini kabul ettiğini, müvekkilinin bundan sonra müşterek çocuk için 2019 yılı Ekim ayından itibaren nafaka yatırdığını, ödenmemiş nafaka...

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, birleşen TMK 197. maddesine dayalı nafaka davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkeğin tedbir nafaka davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3-169 Esas - 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

            Mahkemece, nafaka artırım dosyasının 28.09.2011 tarihi itibari ile kesinleştiği, geçen zaman içerisinde davalının ve davacının sosyal ekonomik durumunda bir değişiklik olduğunun ispat edilemediği, nafaka artırım talebinin kesinleşmiş mahkeme ilamından bir yıl sonra öne sürülmesinin haklı ve geçerli bir nedeninin bulunmadığı gerekçesi ile reddedilmiş. hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden; taraflar arasında görülen nafaka artırım davasının 02.03.2011 tarihinde açıldığı, iş bu davanın ise 25.09.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Artırılması istenen nafaka 02.03.2011 tarihindeki koşullara göre verilmiş olup, işbu davanın açıldığı 25.09.2012 tarihine kadar geçen süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik koşullarında değişme ve gelişme olduğu açıktır....

              UYAP Entegrasyonu